Cool görünse de aynı zamanda sıcak ve samimi… Genç oyuncu Burak Topaloğlu ile kariyerini ve özel hayatını konuştuk. Yakışıklı oyuncu, şöhretle olan ilişkisin şöyle anlatıyor 'İnsanlar beni genç yaşta ve bir komedi işi ile tanıdıkları için bana her zaman evlerinin küçük oğulları gibi, akranlarım ise kardeşleri gibi davranıyor. İşin doğrusu bu samimiyet de hoşuma gidiyor.' Uzun zamandır ekranlarda ve tiyatroda şen kahkahalarımızın sebebi olan Burak Topaloğlu'nu yakından tanımak istedik. İşte aşk tanımıyla, hayalleriyle, oyunculuk serüveniyle Burak Topaloğlu…
Nasılsınız? Her şey yolunda mı?
-İyiyim teşekkür ederim. Her şey yolunda çok şükür. Bu zor süreci Covid-19 olmadan atlatmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Haliç Üniversitesi Konservatuvar Tiyatro Bölümü'nden mezun oldunuz. Oyuncu olmaya karar verdiğiniz o anı hatırlıyor musun?
-Evet, 2008 senesinde Haliç Üniversitesi'nden mezun oldum. Oyuncu olmaya net olarak karar verme anım aslında şu şekilde; İlkokulda sınıf arkadaşlarıma sevgili Yasemin Yalçın'ın Sürahi Hanım, tiplemesini taklit ediyordum. Kendimce eğleniyordum. İlkokul öğretmenim Sayın Mualla Çöpürkaya'nın beni Bakırköy Belediye Tiyatrosuna, yönlendirmesi ile ilk kez oyunculuk eğitimiyle ve oyunculukla tanışmış oldum. Daha sonrasında Avcılar Belediyesi Tiyatrosu, özel tiyatrolar, konservatuar derken bugünlere geldik.
Bazen öne çıkan bir iş, oyuncunun sonraki kariyerinde belirleyici olabiliyor. "Güldür Güldür" sizin için öyle bir iş mi?
-'Güldür Güldür' programı benim kariyerim için en önemli adımlardan biri hala… Ulaştığınız geniş kitleler sayesinde, yeteneğinizi daha çok insanla paylaşma şansınız oluyor. Sonrasında gelecek işlerde de bunun etkisi olabilir tabii.
Şampiyonlar ligi gibi bir kadronuz var. Sizce iyi oyuncu kadrosu bir işin yüzde kaçı?
-Evet, gerçekten sadece oyunculuk açısından değil, insan olarak da karakter olarak da harika bir ekiple beraberiz. Ve harika bir yazar kadromuz var. İnsanların sorunlarına, sıkıntılarına anlaşılır bir dille tercüman olan, bizim verebildiklerimizi net algılayıp buna göre izlediğiniz gibi harika skeçler yazan bu kadro işin %50'si diğer %50 ise geriye kalanlarız.
Şanslı buluyor musunuz kendinizi?
Evet fazlasıyla, şükür… :)
Bir karakteri çıkarırken, üzerine çalışırken eğitim mi yetenek mi daha belirleyici oluyor?
-Eğitim, yetenek ve hayata karşı yaptığımız gözlemlerimiz net bir şekilde belirleyici oluyor. Çünkü canlandırmanız gereken bir karakteri ana hatlarıyla çıkarmak için o insanları, hayatları bilmek gerekiyor. Bunun üzerine yeteneğiniz ile bir karakter yaratıp, aldığınız eğitimlerle de bunu teknik olarak destekleyebiliyorsanız doğru bir iş yapıyorsunuz gibi gibi…
Şöhretle nasıl bir ilişkiniz var? Arttıkça daha zevkli hale mi geliyor yoksa hayatı zorlaştırıyor mu?
-İnsanlar beni genç yaşta ve bir komedi işi ile tanıdıkları için bana her zaman evlerinin küçük oğulları gibi, akranlarım ise kardeşleri gibi davrandıkları için hiç sıkıntı çekmedim. Gittiğim mekânlarda da ünlü muamelesinden çok müdavimi bir kardeş geldi yaklaşımı gördüğüm için bir zorluk yaşamadım. İşin doğrusu bu samimiyet de hoşuma gidiyor.
Genellikle kendinizle ilgili insanlardan ne duyduğunda çok mutlu olursunuz?
-İzleyicimizle yaptığımız sohbetlerde duyduğum her şey beni çok mutlu ediyor. Duyduğum güzel şeyler beni motive ederken aldığım eleştiriler de kendimdeki ya da yaptığım işteki hatalarımı düzeltmeme yardımcı oluyor. Fakat bu son pandemi döneminde karşılaştığımız herkesten 'Bizi bu dönemde çok güldürüyorsunuz. İyi ki varsınız' yorumu beni en çok mutlu eden şey.
Komedyenler arasında siz en çok kime gülersiniz? Hayatınızdaki en komik kişi kim?
-Komedyenler arasında o kadar çok insan var ki güldüğüm. Hepsi birbirinden yetenekli hepsi aşırı komik insanlar. Buraya sığdıramayabilirim. Ama benim hayatımdaki en komik insan babam. Yaptığı konuşmalar, durumları betimlemeleri ve kıvrak zekası ile her zaman beni ve çevresini çok güldüren bir insan. İyi ki var…
Mizahını yapmaktan en keyif aldınız şey hangisi?
-Konusu fark etmez sonucunda izleyiciye kaba tabiriyle "haaa evet yaa" dedirten her şeyin mizahından keyif alıyorum.
Neyin mizahını yapmayı etik bulmazsınız? Böyle bir sınırlamanız var mı?
-Mizah çok geniş ve her şeyi çevreleyen bir kavram. İşin sonunda anlatmak istediğiniz, söylemek istediğiniz şeyi karşı tarafa aktarabiliyorsanız bunu kırmadan dökmeden akılcı ve sağduyulu bir yolla yaparsanız her şeyin mizahını yapabilirsiniz.
Şu ana kadar yaptığınız seçimlerden mutlu musun mesela?
-Ben oğlak burcuyum. Genelde hayatımdaki en küçük en basit anlarda bile karar vermeden önce analizler yaparım. O yüzden seçimlerimden mutluyum. Bazı seçimlerimin bazı getirilerinden değilim ama… :)
Hangi konularda asla taviz vermezsiniz? Sizden ne yapmanız istenildiğinde sınırlarınızı zorlanmış gibi hissedersiniz?
-Ben insan ilişkilerinde saygıya ve kişisel alana çok önem veren biriyim. Tanıştığımız insanların, arkadaşlarımızın hatta ailemizin bile bu şahsi alanlara yaptığı hadsiz müdahaleleri sevmiyorum. Bu konularda esnemeler yapmak sınırlarımı zorluyormuş hissi verir bana.
Aşkı nasıl tarif ediyorsunuz? Sonsuz aşk var mı sizce?
Aşk… aşkı nasıl anlatayım? Sanki yarım geldiğin bir dünyada yaşarken aniden tamamlandığını hissettiğin andır aşk. O tamamlanma, o yarımken bir olma hissi sanki sonsuz aşk gibi. Birsen, tamamsındır, tamamsan tamamdır zaten. Saçmaladım mı? :)
En yakın zamanda hatırladığınız en mutlu gününüz hangisiydi? Nerede, ne yapıyordunuz?
-Doğa aşığı biriyim. Genelde çadırı sırtlayıp kamp kamp gezerim. Bu son dönemde kamplarımı karavanımla yapıyorum. Ormanda olmak, doğa da olmak bana inanılmaz huzur ve mutluluk veriyor. Ve bizim ülkemiz bu konuda inanılmaz güzellikte yerlere sahip. Doğada olduğum her an mutluyum. Zamanın ve yaptığım şeyin o an inanın hiçbir önemi olmuyor.
Geleceğe dair planlarınız, hayalleriniz neler? Çok belirgin idealleriniz var mı?
-Her insan gibi benimde gerçekleştirmek istediğim birçok hayalim var. Bir gün kendi işimi yazmayı çok isterim. Apayrı bir yetenek ama kendimi yazma konusunda geliştirmeye çalışıyorum.
Fotoğraf: Erkan Balkan