Twitter Tepe Yöneticisi Jack Dorsey dünya genelinde siyasi reklamları Twitter'dan kaldıracaklarını açıkladı: "Siyasi mesajların muhatabına satın alınarak değil, hak ederek ulaşması gerektiğine inanıyoruz. İnternet reklamları son derece güçlü ve reklam verenler için çok etkili bir yol olmasına rağmen, bu güç milyonlarca kişinin hayatını etkileyebilecek oy verme sürecini etkileyebileceği için risk teşkil ediyor. Kontrolsüz yanıltıcı bilgiler ve derin uydurmalar... Hepsi şaşırtıcı hızla büyüyor ve sofistike hale geliyor..."
SOSYAL MEDYA KARIŞIR
Aslında Twitter, siyasi reklamlardan büyük gelir elde ediyordu. Bu kararın alınmasında Facebook'un kullanıcı bilgilerinin uygunsuz bir şekilde Cambridge Analytica şirketiyle paylaşmasının payı büyük.
Bu verilerin ışığında ABD'deki son başkanlık seçimi için hazırlanan sosyal medya reklamları ile seçmenlerin kandırıldığı ve Donald Trump'ın bu sayede seçimi kazandığına dair birçok haber çıkmıştı.
Bu skandal yüzünden Facebook 5 milyar dolar gibi rekor bir para cezası aldı.
Şimdi Twitter gibi Facebook'un da siyasi reklamlara yasak getirmesi bekleniyor. Bu yasaklar birçok tartışmayı da beraberinde getirecek ve sosyal medyada büyük bir kaos yaşanacak. Bu kararı düşünce özgürlüğüne darbe olarak görenler de var. Ama Dorsey, özetle kimse para verip yalan haber ve reklam yapamayacak diyor. Yalan da düşünce özgürlüğüne girer mi?
Öte yandan bu karar troll hesapların, büyük takipçisi olan sosyal medya fenomenlerinin ve ünlülerin işine yarayabilir.
Siyasi partiler troll hesaplar ya da para karşılığı anlaştığı fenomen ve ünlülerin hesaplarından reklam yaparlarsa ne olacak? Herhalde Twitter, bu büyük reklam pastasını trollere ve fenomenlere hediye edecek değildir. Mutlaka buna da bir önlem alırlar. Ama nasıl?
Örneğin bir troll hesabı ya da milyonlarca takipçisi olan bir sanatçı, bir siyasi partiyle gizlice anlaşır ve tweet'lerinde gizli reklam yaparsa ne olacak? Dediğim gibi kontrol edilmesi zor ve kaos yaratacak bir karar. Türkiye'de siyasi reklam kampanyaları yapan ajanslar şimdiden B, C planları geliştirecektir diye tahmin ediyorum!
Benzin vardı da biz mi içtik?
"Hemen dibimizdeki Suriye'de, İran'da Irak'ta petrol çıkıyor da bizde neden çıkmıyor kardeşim?" Bu ezelden beri hep tartışılan ve üzerine türlü şehir efsaneler üretilen bir sorudur.
"Anadolu'da dinozorlar ikamet etmediği için bizde petrol yok" diyen de vardı, "Petrol var ama ABD çıkarmamıza izin vermiyor" diyen de.
Barış Pınarı Harekatı'nın ardından Kamışlı'daki petrol yatakları bu tartışmayı yeniden gündeme getirdi.
Fotoğrafta da görüldüğü gibi sınırdan sadece 5 metre ileride, Kamışlı'da petrol adeta fışkırmış ve bir sürü petrol kuyusu var. Türkiye'nin yıllık petrol ihtiyacının yarısı sınırımızdan sadece 5 metre ileride çıkıyor! Dün sosyal medyada 'Sınırın altında yanlamasına kazı yapalım' diyenler bile çıktı.
Ve çıkan tartışmalardan sonra Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, Nusaybin ilçesi Söğütlü mevkiindeki kamu arazisinde petrol arama kararı aldı.
1 Nisan şakası gibi değil mi? Rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de "Memlekette benzin vardı da biz mi içtik?" derdi. Var mıydı, yok muydu yakında öğreniriz!
Damdaki uyanık!
İstanbul Mahmutpaşa'da bulunan Valide Han'ın terasındaki kaçak yapıda, selfie meraklıları muhteşem manzarayı arkalarına alıp 100 liraya fotoğraf çektiriyor.
Düğün fotoğrafı için 750, katalog çekimi için de 4 bin 500 lira alan girişimci Hakan Erbak, "Kaçak bir iş yapmıyoruz" dedi. Belediye ise kaçak yapının beş defa mühürlendiğini açıkladı.
Selfie manyaklığını özetleyen güzel bir haber.
Bedava İstanbul manzarasına 100 lira veren, hatta sıraya giren enayi çok olursa adam ne yapsın? Yolunu bulmuş kırmaz mı o mührü?