İstanbul-Kabataş'ta Mebusan Caddesi'nde iki duvara asılan kadın ayakkabıları, görenleri hayrete düşürüyor.
İnsanlar 'İsimsiz' adlı bu sanat eserinin fotoğrafını çekmek için birbiriyle yarışıyor. Grafik tasarım sanatçısı Vahit Tuna, kadın cinayetlerine dikkat çekmek için 2018 yılında erkekler tarafından öldürülen 440 kadını temsilen 440 çift kadın ayakkabısını, Kahve Dünyası'nın sanat platformu olarak kullandığı bina duvarına astı.
Bu köşede kadın cinayetlerini kınayan birçok yazı yazdım.
Kadın hakları konusundaki hassasiyetimi okuyucularım bilir. Tuna'nın eserini takdir ediyorum ama oradaki ayakkabıların sayısı hatalı!
Tuna eserini, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2018 Veri Raporu'nu dikkate alarak yapmış. Hem bu raporun başlığında, hem de raporla ilgili medyaya yansıyan haberlerde '440 kadın ayrılmak istediği için erkekler tarafından öldürüldü' algısı yaratıldı.
Halbuki raporda şöyle yazıyor: 'Kadınların 105'i kendi hayatına dair karar almak, 16'sı boşanmak istediği için öldürülürken;
131 şüpheli ölüm ve 134 tespit edilemeyen kadın cinayeti gerçekleşti.' Yani raporu hazırlayanlar, 265 ölümle ilgili net bir bilgiye sahip değiller! Ayrıca "105 kadın kendi hayatına dair karar almak istedikleri için öldürüldü" sözü de çok geniş bir tanım.
105 kadını öldüren katillerin cinayet motivasyonları nasıl bu kadar net sayı ile açıklanıyor; doğrusu bu da kafa karıştırıcı bir konu.
Bu 440 kadın arasında 0-11 yaş arasında hayatını kaybedenler yüzde 3, 12-14 yaş arası yüzde 1, 15-18 yaş arası ise yüzde 3. Yani ölenlerin yüzde 7'si kız çocuğu!
Sapıkların öldürdüğü erkek çocuklar kurban sayılmıyor mu?
Aslında bu rapor kendi içinde cinsiyetçi.
Ayrıca kadınların öldürdüğü erkekler ne olacak? Kadınların öldürdüğü erkeklerin hepsi öldürülmeyi hak ettikleri için mi rapor hazırlanmıyor?
Raporda, öldürülen kadınların yüzde 19'unun yaşı bile tespit edilememiş!
265 kadının öldürülme vakasının nedeni bilinmiyor ama yaratılan algı şu: 'Cani Türk erkekleri, istediklerini yapmadıkları ya da ayrıldıkları için 440 kadını öldürdü.'
SONUÇ DOĞRU VERİLMELİ
Sonra da Vahit Tuna adlı tasarımcı aynı algıdan yola çıkarak bu sanat projesini gerçekleştiriyor. Turistler de bu esere yoğun ilgi gösteriyorlar, sosyal medyadan paylaşım yapıyorlar ve Türkiye vahşi erkeklerin yaşadığı bir ülke olarak lanse ediliyor.
Evet, kadın haklarında hala gerideyiz, erkekler, boşandı diye kadınları öldürüyor ama sanki kadın cinayetleri sadece Türkiye'de çokmuş gibi bir algı yaratılıyor. Birçok ülkede benzer sorunlar yaşanıyor.
Elbette bir yanlış, diğer yanlışı haklı göstermez.
Kadın dernekleri rapor hazırlarken daha dikkatli olmalılar. Rakamlar doğru verilmeli, abartılmamalı ve yanlış algı yaratılmamalı.