'Derin Futbol' programında Erdal adında bir Beşiktaş taraftarı, telefonla Sinan Engin'i arıyor ve Şampiyonlar Ligi maçı için gittikleri Kiev'de saldırıya uğradıklarını söylüyor.
Engin de duyduklarını canlı yayında anlatıyor; 30 yerde olay çıktığını söylüyor falan.
O sırada Ahmet Çakar "Beni de Ukrayna'dan bir arkadaş aradı, olaylar varmış" diyor. Rasim Ozan Kütahyalı ise "Önce Kiev'deki Türkiye elçiliğini, sonra da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nu arayalım" diyor.
Sinan Engin, Erdal'a "Ailelerin durumu nasıl? Aman dikkatli olun" diyor. Bu arada programda Kiev'de Beşiktaş taraftarına saldırı olduğu altyazıyla geçiyor.
Engin, bir ara "İşte Kiev'deki Beşiktaş taraftarı" diye cep telefonunu kameraya tutuyor, "Abi baksana Kiev yanıyor" diyor ama görüntülerde köşede kuruyemişçi dükkanı görünüyor.
Ve Kiev'deki taraftar, Afyon'da çıkıyor.
Evet, yanlış okumadınız;
Engin, Afyon'daki Beşiktaş taraftarını, Kiev'de diye gösteriyor! Geç de olsa 'trollendiğini' anlıyor ama iş işten geçiyor.
Tüm bunlar birçok kez canlı yayında 'trollenen' 'Derin Futbol' programında gerçekleştiği için gülüp geçiyorsunuz.
Ama bu kadar da ciddiyetsizlik olmaz ki! Bu kaçıncı canlı yayın kazası.
Daha da vahimi; programın yorumcuları sanki tam kavganın ortasına düşmüşçesine, az önce kafalarına sandalye yemişçesine, olayları heyecanlı bir şekilde anlatıyorlar. Bu programı izleyen ve onlara inanan birçok insan var.
Yahu bu program ülkeyi savaşa da sokar! Bari programın başında 'Bu programda konuşulanlar gerçek değildir.
Kahve muhabbeti eşliğinde eğleniyoruz, şakalaşıyoruz' diye uyarı yazısı yayınlasalar.