Perşembe günü bu köşede atv'nin yeni dizisi 'Balkanlar 1912: Son Yaz'ı eksen alarak yazdığım 'Soykırım arayanlar buraya baksın' başlıklı yazı, okurlarımızdan büyük ilgi gördü.
Konuyla ilgili onlarca mesaj geldi. Köşemizin sürekli okurlarından Sevda Kobak Özdemir'in satırları ise hepsinin özeti gibiydi:
"Bugün yayınlanan 'Soykırım arayanlar buraya baksın' yazınızı okudum ve bir solukta içimdekileri paylaşmak istedim. Ama soykırım için bu kadar eskilere, 1912'lere gitmeye gerek de yok aslında. 1980'in sonlarına gelelim...
NE TÜRK, NE BULGAR OLDUK
Biz 1990 yılında Bulgaristan'dan geldik. Kimimiz kovuldu, kimimiz evlerinde dövülerek öldürüldü. Kalanlar da zaten zulüm yapılsın diye, bilerek sağ bırakıldı herhalde. Turgut Özal'ın kapıları açmasıyla bizler, Türk oğlu Türkler buraya kaçtık.
Trenlerden indikten sonra toprakları öpmüş annelerimiz, babalarımız... Evlerimiz, paralarımız, eşyalarımız belki de yaşadığı topraktan kopamayan aile büyüklerimiz oralarda kalmışlar. Benim babam; annemi, ablamı ve beni almış, beş parasız Türkiye yollarına koşmuş.
Buraya geldiğimiz günlerde babam çöplerden ekmek topluyordu çünkü meyve alacak paramız yoktu. Annemle babam hep çalıştı; yüzlerini göremedim, küçükken çocuk olamadım, hep o izleri taşıdım ben. Hafta içi işte, hafta sonu temizlikte çalışırlardı. Ha, bu arada ilk kazığımızı da yemiştik; babam ve ablamın paralarını ödememişti patronu. Olmayan paramızın üstüne emeklerimiz de gitmişti. Korkaktık biz çünkü sindirilmiştik Bulgaristan'da, Türk olduğumuz için. Burada da yapıldı aynısı; Bulgar olduğumuz (!) için. Yeri geldi ne Türk olabildik, ne de Bulgar. Orada Türk damgası yedik, burada Bulgar!
TÜRK OĞLU TÜRK
Ama biz 1990'da Bulgaristan'daki komünist yönetimin Bulgarlaştırmak istemesi üzerine, her türlü hakkını savunmak için mücadele eden, dinini ve milliyetini terk etmeyen Bulgaristan Türkleriyiz.
Biz, Anavatan'a gelip yerleştikten sonra, kimseden bir şey dilenmeyen, çalışkan, üretken, Türkiye'mizin yasalarına sadakatla bağlı, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinden yana Türk oğlu Türkleriz..."