Zannediliyor ki her kadının tek hayali evlilik. Zannediliyor ki kadınların yegane gündem maddesi sevgili ya da koca yapmak.
Sevgili-koca, yapılan bi'şey midir? Evet, sanırım günümüzde öyledir. Planla, programla, azimle yapılan bi'şey.
Zannediliyor ki kadınlar bekarken mutsuz, sersem, arayışta, bekleyişte.
Daaaat! Yanlış! Günümüz kadınları hiç de sandığınız gibi değil. Özellikle bir kere evlenmiş boşanmış ya da 35'i aşmışsa.
Son günlerde kadın arkadaşlarım arasında yükselen durum şu; yalnızım ve çok mutluyum. Radyocu arkadaşımdan 'sosyetik güzel' sınıfına katılmış 40'lık fıstık arkadaşıma, PR dünyasında koşturanından çevirmenlik yapanına, sosyal medyacısına kadar.
'ERKEK KAPRİSİ ÇEKEMEM'
Cümleler aynı: 'Hiç erkek kaprisi çekecek durumda değilim şekerim.'
'İstediğimi yapıyorum, kimseye hesap vermek zorunda değilim. Ne büyük mutlulukmuş bu.'
'Stresim azaldı, evde huzuruma kavuştum, bir daha asla evlenmem, evliliği geç, uzun ve ciddi ilişki yaşamam. Adamın gömleğiydi, yemeğiydi, annesiydi, çapkınlığıydı... Bırak ya.'
Peki sebep ne? Bu kadınlar durduk yere niye isyan ettiler?
Çünkü kırıldılar, çokça yoruldular, en modern görünen adamlar bile sıktı onları; kıyafetlerinden saçlarına, görüşecekleri arkadaşlarına kadar karıştılar.
Sabretmenin, susmanın, görmezden gelmenin, elâleme servis edilen gösterinin uzun vadede mutluluk getirmediğini öğrendi bu kadınlar.
Bir de yalnız kala kala, işlerin rayına girmesini bekleye bekleye kendilerine kendilerinden doğru öyle tatlı bir hayat kurdular ve ona öylesine alıştılar ki, bırakmak istemiyorlar.
ONLAR ARTIK 'THE ADAM' DEĞİL
İşleri, evcil hayvanları, kankaları, fırsat bulabildiklerinde çıktıkları seyhatleri, dostlarla ev muhabbetleri, kızlarla akşam yemekleri, tek başına sinemalar, keşifler, oraya buraya kaçmalar, küçük flörtler, kitaplar, diziler, zorla pişirmedikleri yemekler, birini idare etmeme lüksü vesaire.
Bir sabah anladılar ki aslında tam da şimdi mutlular ve bir erkeğe ihtiyaç duymuyorlar.
İhtiyaç duymadıkları gibi bir erkeğin gelip de tüm bu düzenin ortasına bomba gibi düşmesini göze alamıyorlar.
gruba katıldım
Başka konuları var bu kadınların; tek yön çıkmak istedikleri içsel yolculukları, sokaklarında kıkırdayarak dolaşmak istedikleri şehirler... Başka aşkları var bu kadınların. Başka bakışları ve mutlulukları.
Peki hiç mi ilişki yaşamayacaklar?
Yooo, yaşayacaklar da o adamlarla değil, eskinin 'the adam'ları ile hiç değil. Çünkü o çapkın, bencil, kaba adamlar artık 'the adam' değil.
Kadına saygı gösteren, onun yaşamına güzellikler katmak için çabalayan, onu şekillendirmeye çalışmayan, gülümsemekten korkmayan adam gibi adamlarla; mümkünse evlenmeden, ortamı germeden, aşkı gerekliliklerle takas etmeden yaşayacaklar.
Böyle yani.
Ben bu kafayı pek sevdim. Gruba çoktan check-in yaptım.