17 yaşındaki Altuğ Özışık, geçtiğimiz yıl TÜBİTAK'ta çalışan babasıyla birlikte, evlerinin balkonunda bilimsel bir deney yaparken meydana gelen patlamada, sol gözünü ve iki elini bilek kısmından kaybetmişti. Bu habere hem çok şaşırmış, hem de üzülmüştüm. Altuğ, yaşıtları gibi bilgisayar oyunu oynamak yerine deneme roketi üzerinde çalışıyordu. Bilim insanı olma hayalleri kurarken, patlamada ona en çok yarayacak ellerini ve gözünün birini kaybetmişti. Ancak asıl hikaye bundan sonra başladı. Birçok genci hayata küstürecek bu kazadan sonra Altuğ, bilime daha çok sarıldı. Geçtiğimiz günlerde Altuğ, sınıf arkadaşı Mehmet Ali Uyar ile birlikte hazırladığı üç boyutlu yazıcı teknolojisiyle üretilen altı bacaklı örümcek robot projesiyle TÜBİTAK Ulusal Gökyüzü Şenliği'ne katıldı. İkili, hazırlaması aylar sürecek bu robotu sadece bir ayda bitirmiş.
Asıl robotik protez alanında çalışan ve şu ana kadar altı model üreten Altuğ, "Şimdi yedinci model konusunda çalışıyorum. Yakında üretimine, prototipine geçeceğim. Hem kendime, hem başka insanlara yarayacak" diyor.
Muhteşem bir pes etmeme, hayallerinin peşinde koşma öyküsü değil mi? Bize Altuğ gibi başımıza yeni icatlar çıkaracak, tüm zorluklara rağmen hayatını bilime adayacak gençler lazım. Devlet bu gencin yanında olsun, onu desteklesin.
Sevgili Altuğ, belki de ileride filmlere konu olacak hayatının en zor dönemini geçiriyorsun. Pes etme dememe gerek yok, sen zaten hiç pes etmedin. Kim bilir bir gün, kendi yaptığın protez ellerle Nobel ödülünü havaya kaldırırsın. Yolun açık olsun Altuğ...