İstanbul'da Terkos Gölü'ne yaklaşık 2 kilometre mesafedeki Çatalca'da çöp dağları oluşmaya başladı. Çöp dağlarında çekyattan moloza, araba lastiğinden yiyeceğe birçok farklı atık bulunuyor. Bu olay 25 yıldır görülmüyordu!
★
Özelikle ormana, boş arazilere atılan ve belediye ekipleri tarafından vaktinde toplanmayan atıklar zamanla çöp dağlarına dönüşüyor.
★
Aslında tehlike sofranıza kadar ulaşıyor. Fotoğrafta gördüğünüz çöplükte otlayan hayvanlardan elde edilen ürünleri 'organik' diye daha pahalıya yeme olasılığınız var!
★
Bu gittikçe büyüyen çöp dağları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) gözünden nasıl kaçmış? Çöp sularının içme suyuna karışma ihtimali bile var! Tabii su bulursanız!
★
Uzmanlar, İstanbul'un ihtiyacını karşılayan barajlardaki su seviyelerinin düşmesiyle oluşan bataklık ve küçük gölcüklerin sivrisinek larvalarının üremesine neden olacağını söyleyip ekliyorlar: "Hiç görmediğimiz sivrisinek türleriyle karşılaşacağız. Kuraklık Batı Nil Virüsü, Zika, sıtma hastalıklarını tetikleyecek." Yoksa bu sivrisinekler kış mevsiminde olmamıza rağmen şu an bizi sokanlar mı?
★
İstanbul şu an yaşadığı kuraklığı 25 yıl önce SHP'li İBB Başkanı Nurettin Sözen döneminde yaşamıştı! Kuraklık, su kesintileri, İSKİ skandalı derken Ümraniye'de patlayan çöp dağıyla birlikte Sözen tarihe karışmıştı. CHP, Sözen döneminin faturasını uzun yıllar ödemişti! İşte İstanbul'u yönetmek bu kadar önemli, büyük sorumluluk gerektiriyor!
★
Korona vaka sayısının en fazla İstanbul'da görülmesi yetmezmiş gibi kuraklık, çöp dağları, Nil Virüsü, Zika vs. hayra alamet değil! Bu yaz İstanbul'u zor günler bekliyor, en kötü senaryolar hesaba katılıp ona göre önlem alınmalı.
***
UMRECİLER VE İNGİLİZ KAYAKÇILAR
Covid-19 salgınının ülkemizde ilk görüldüğü günlerde umreden dönenler yurtlara yerleştirilip karantinaya alınmıştı. Ve bazı dedeler, nineler kaçma girişiminde bulunmuştu.
Elbette toplum sağlığını tehlikeye atan bu hareket eleştiriyi hak ediyordu. Ama bazıları sosyal medyada eleştirinin dozunu kaçırıp umrecileri hunharca linç etmiş, dini kimlikler üzerinden nefret söyleminde bulunanlar bile olmuştu.
Linçcilerin temel söylemi de "İşte bunlar cahil dindarlar"dı! Ama şunu da unutmamak lazım; ilk defa Covid- 19 gibi salgınla karşılaşmıştık ve salgında karantina nasıl olur yeni öğreniyorduk.
EĞİTİMLE İLGİSİ YOK
Önceki gün yabancı basında İsviçre'nin Verbier kentinde tatil yapan 200 kadar İngiliz turistin, karantinada kalmamak için gece karanlığında otelden kaçtığı haberi çıktı.
Verbier, sadece dünyanın en ünlü kayak merkezlerinden biri. Genelde üst tabakadan paralı insanlar Verbier'de tatil yapar.
Umrecilerin kaçma girişiminde bulunmasından bu yana neredeyse 10 ay geçti, artık salgın ve karantina kuralları hakkında master yapmış kadar olduk.
Bu İngiliz zenginleri karantina kurallarını bilmiyor mu? Eğitim seviyeleri bizim umreci dede-ninelerden daha mı düşük? Onların yaptığı daha büyük bencillik! Özetle bencilik ve sorumsuzluğun hayat görüşü ve eğitim seviyesiyle bir ilgisi yok!
***
AVCILAR GÖRMESİN!
Enis Arıkan, Levent'teki bir dans okulundan çıkarken objektiflere yansıdı. Ünlü oyuncu, "Sürpriz bir proje için dans eğitimi alıyorum. Yılbaşında bir sahne şovum var" dedi.
İlginçtir, Arıkan yeni proje açıklamasıyla değil, giydiği pelüş montla gündem oldu. Bu montu kıvırcık koyun postuna benzetenler oldu. Haksız da değiller, Enis bu haliyle dağda, ormanlık alanda yürüyüşe falan çıksa kurtlara yem olur ya da avcılar geyik sanıp vurur.
***
YETMEZ KURŞUNA DİZELİM!
Prof. Dr. Bingür Sönmez, bir TV kanalında "Ben aşı yaptırmam' diyenler birer vatan hainidir. Onlara kız bile vermeyeceğiz. İnsan vücudunun dokunulmazlığı nedeniyle mecbur etme şansımız yok ama kurallar koyacağız, devlet dairelerine bile giremeyecekler, otobüse binemeyecekler" dedi.
Yetmez kurşuna dizelim! Hocam ne yaptınız? Aşı karşıtlarını bu sütunda çok eleştirdim ama Sönmez gibi konuşanlar insanı zorla aşı karşıtı yapar! Sizin gibi saygın bir profesöre yakışıyor mu böyle bir üslup?