Avrupa'da yapılan geniş çaplı bir anket; Avrupalıların Türkiye'yi Rusya ve Çin'den daha büyük bir tehdit unsuru ve sorun olarak gördüğünü ortaya koydu. Anketin en çarpıcı sonucu ise Avrupalıların Türkiye'yi birliğin stratejik ortağı veya müttefiki olarak değil, 'hasmı' veya 'düşmanı' olarak görmeleri.
★
Acaba bu korkunun nedeni genetik psikolojik miras mı? Osmanlı İmparatorluğu, Viyana'yı alsaydı, Avrupa'nın tamamı bizim olacaktı! Bugün ankete katılanların ataları yüzyıllar boyunca "Eyvah Türkler geliyor" diye korkutularak büyütüldü. Hâlbuki fethettiği topraklarda din, dil ve kültürel özgürlüğüne karışmayan bir imparatorluktu bizimkisi.
★
Yoksa Akdeniz'de kendi çıkarlarımızı koruduğumuz, ABD ve Avrupalıların beslediği PKK/YPG'li teröristleri bitirme noktasına getirdiğimiz için mi bizi sevmiyorlar?
★
Avrupa Birliği'nin dağılmaması için milyonlarca göçmeni sınırımızda tutarken bizi stratejik ortak değil, düşman olarak görmeleri ise büyük ikiyüzlülük!
★
Aslında Avrupalı vatandaşı da gözümüzde büyütmemek lazım. 'Her şey dahil' otellerde yaptıkları görgüsüzlükleri bilen biliyor! Çoğu eğitimsiz ve manipülasyona açık. Onlara da fazla kızmamak lazım. Avrupa medyasının yıllardır yürüttüğü Türkiye karşıtı sistematik manipülasyonun etkisinde kaldılar!
★
Avrupalı siyasetçiler bile oy toplamak için Türkiye karşıtlığını kullandı. Buna bir de 12 Eylül sonrası gelişen İslamofobi ve Ege'de on binlerce göçmenin boğulmasına gizlice sevinen Avrupa ırkçılığını ekleyin, sonuç şaşırtıcı değil aslında.
★
Asıl şaşırtıcı olan bu ikiyüzlü düşmanlığa karşı bizim gösterdiğimiz sabır!
***
BABALIĞIN KİTABINI YAZANLAR
GÜNAYDIN yazarı İlker Gezici'nin Sahi Kitap'tan çıkan 'Babalığın Kitabı Yazanlar' kitabını merakla bekliyordum. Sabah Pazar ekinden Olkan Özyurt, Gezici ile kitabı hakkında söyleşi yapıp, tam da Babalar Günü'nde yayınlandı.
Kitapta babalık tecrübelerini anlatanların kimi oyuncu, kimi tiyatrocu, kimi müzisyen: Alper Kul, Burak Kut, Bülent İnal, Bülent Polat, Bülent Şakrak, Çetin Altay, Engin Altan Düzyatan, Engin Hepileri, Fettah Can, Kubat, Murat Akkoyunlu, Necip Memili, Ozan Akbaba, Özgün, Sarp Apak, Serkan Çağrı, Serkan Kaya, Ümit Erdim, Yıldıray Şahinler ve Yunus Emre Yıldırımer...
Olkan'ın da belirttiği gibi hepsinin ortak özelliği yeni nesil baba olmaları. Zaten yaş ortalamaları da 38.
Peki, yeni nesil baba olmak nasıl bir şey? Babanın yeni ve eski nesli mi olur? Evet, arada büyük farklar var. Bu farkları da artık kitaptan okursunuz.
İlker hepsiyle uzun uzun konuşmuş.
'Babalığın Kitabını Yazanlar' kitabında ünlü sanatçılar hiç bilmediğiniz babalık deneyimlerini, baba olmanın zorlukları ve güzellikleri, ilginç anılarını, kuşaklar arası farkı samimi bir dilde anlatmışlar.
Ünlü Alman edebiyatçı Goethe "İnsan babasına borçlu olduğu saygıyı, ancak baba olduğu zaman duyar" demişti.
Olkan da kitaptan benzer ortak kanı çıkarmış. Ünlü sanatçıların çoğu; "Baba olduğumuz gün babamızı anladık" diyor. Babalığın kaderinde bu var aslında.
Baba olmadan ne yaşadıkları nasıl zorluklara göğüs gerdiklerini anlayamıyorsunuz.
Ne yazık ki, aramızdan ayrıldıklarında değerleri daha çok anlaşılıyor babaların.
Orhan Pamuk'un dediği gibi "Her erkeğin ölümü, babasının ölümüyle başlar." O ölüm başlamadan, babanız sağken ona sımsıkı sarılın ve onu ne kadar çok sevdiğinizi anlatın. Sonra anlatmadığınıza pişman olursunuz.
***
ŞÜPHELİ ÖLÜM!
Bolu'da iki gündür haber alınamayan ve evine çilingir yardımıyla girilen Ulvi Eker adlı vatandaşın kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiği açıklandı.
Eker, ölmeden dört ay önce yaklaşık 40 milyon liralık servetini Türk Eğitim Vakfı'na bağışlamış.
O kadar servetin içinde yalnız tek başına hayatını kaybetmek farklı bir trajedi aslında.
Bilmiyoruz belki de Eker, yalnız olmaktan mutluydu.
Türk Eğitim Vakfı'ndan bir yetkili, 40 milyon lira ile yılda 500 öğrenciyi okutabileceklerini açıkladı. Eker, yüce gönüllü bir insanmış, mekânı cennet olsun.
Öte yandan Türkiye'de böyle serveti olan bir insanın evinde ölü bulunması şüpheli bir durum! Ölümü araştırılmalı.
***
FACEBOOK'TAN YENİ HAMLE
Facebook, gruplar içerisinde kavgaya dönüşebilecek tartışmaları engellemek için yeni bir yapay zeka asistanı üzerinde çalışmaya başladı.
Yeni asistan, Facebook'ta yer alan gruplarda moderatörlük yapan ve bu grupları yöneten 70 milyon kişiye potansiyel ihtilaf bildirimi gönderecek.
Böylece moderatörlerin tartışmaları gözden kaçırma ihtimalleri azalacak.
Habere biraz şüpheyle yaklaşırsak akla şu soru gelebilir;
Facebook asistanı, müdahale etme bahanesiyle, tüm hesapları her yönden takip mi edecek? Amaç otosansür de olabilir. Zaten bunu bir şekilde yaptıkları birçok kez medyaya sızdığı için endişelenmeye de gerek yok aslında.
Bu arada hala Faceebook kullanan var mı? Tamam, hesabınız var ama ne kadar aktif kullanıyorsunuz?
***
AB BİZİ ÖRNEK ALDI
Avrupa Birliği (AB) yurt dışından sipariş verilen ürünlere fiyatlandırma gözetmeksizin vergi uygulama kararı aldı.
Karar 1 Temmuz itibariyle geçerli olacak.
Eskiden 22 Avro altına herhangi bir vergi uygulanmıyordu ama bu suistimal ediliyormuş. Şimdi yurt dışından gelen her pakete vergi uygulanacak.
Evet, bu uygulamayı önce biz başlattık!
Çünkü Çinli elektronik ticaret sitelerinden küçük ürünler satın alıp yerel piyasada satmayı ticarete dökenlerin sayısı hızla artmıştı. Yerli sektörler bu durumdan kötü etkilenmişti. Özetle AB, bizi örnek aldı diyebiliriz.
Tabii amaçları Çin'i baskı altına almak mı yoksa yeni vergi kaynakları oluşturmak mı orası tartışılır!
***
Altyazı
"Kızlar duyduklarına, erkekler gördüklerine aşık olurlar. Bu yüzden kadınlar makyaj yaparlar ve erkekler yalan söylerler." (Paraiso Travel)