Bir gün ormanda akrebin nehri geçmesi gerekiyormuş, kaplumbağaya "Beni nehrin karşısına geçirir misin?" diye sormuş. Kaplumbağa da endişeli bir şekilde: "Geçiririm geçirmesine de bir şartım var; beni sokmayacaksın" demiş. Akrep söz vermiş sokmayacağına ve çıkmış kaplumbağanın sırtına. Tam nehrin ortasına geldiklerinde kaplumbağanın kulağına tık tık diye sesler gelmeye başlamış. Kaplumbağa "Sen de bu sesleri duyuyor musun?" demiş. Akrep cevap vermiş: "Evet duyuyorum. Seni iğnemle sokuyorum." "Ahh neden yaptın bunu şimdi, ikimiz de öleceğiz" demiş kaplumbağa. Akrep de "Ne yapayım, elimde değil. Yaradılışım böyle; tutamam kendimi, saplarım iğnemi" demiş. Brüksel'de yaşanan bombalı terör saldırıları da kaplumbağa ile akrebin öyküsüne benziyor.
'BRÜKSEL OLMA' ZAMANI
Sabancı suitastini gerçekleştiren Fehriye Erdal'ı serbest bırakan, polisi-sivili birçok masum vatandaşı öldüren sol örgütlere insan hakları adına kucak açan, Ankara'da onlarca insanı öldüren PKK'ya Brüksel'in göbeğinde çadır kurduran, palazlanmalarına izin veren, Suriye'deki iç savaşı uzaktan seyretmekle yetinen Belçika'yı da terör bir akrep gibi soktu işte. Bazıları hemen heveslenmesin; bu bir 'Oh olsun' yazısı değildir. Terör vahşetini Türkler'den daha iyi bilecek fazla ülke yoktur. 12 Eylül öncesinde sol-sağ çatışmalarında, sonra PKK ve şimdi de IŞİD terörüne yüz binlerce evladını kurban veren Türkler; terör belasından çok çekti. Belçika halkının şu an yaşadığı korkuyu, biz hâlâ atlatamadık! Terör, Brüksel'de yine masumları vurmuştur. Bu saldırıya sevinen de benim gözümde vicdansızdır. Şimdi acıyı paylaşma zamanı. The Guardian gazetesi, Ankara saldırılarından sonra okurlarına 'Charlie oldunuz, Paris oldunuz; peki Ankara olacak mısınız?' sorusunu yönelten bir makale yayınlamıştı. Avrupa halkı hâlâ bu soruya net bir yanıt verememiştir. Türkiye'yi Ortadoğu ülkesi gören ve terör acısını paylaşmayan birçok Avrupalı var. Aslında Türkiye'deki terör saldırılarını yüzeysel bir şekilde kınamaktan öteye geçemeyen siyasetçilerin başta olduğu Avrupa ülkelerinin halklarından Ankara olmalarını beklemek de beyhude. Bizde de yersiz yorumlar yapanlar var ama en azından hükümetimiz 'Charlie oldu', Paris'teki yürüyüşe katıldı. Türk halkının geneli de hangi ülkede olursa olsun terör saldırılarını dikkatle takip etti, ölenlere üzüldü, terörü hep lanetledi. Çünkü terörden en çok çeken Türk halkı oldu hep. Umarım Brüksel'deki saldırılar Avrupa'ya, terörün ne kadar büyük bir bela olduğunu anlama fırsatı sunar. Şimdi acıyı paylaşma, 'Brüksel olma' zamanı. Umarım başta Belçika olmak üzere diğer Avrupa ülkeleri de bir gün 'Ankara' olurlar.