Her futbol tutkunu baba çocuğuna efsane olmuş eski maçları anlatır... Rahmetli babam da futbol hastasıydı. Türkiye'nin Macaristan'ı 3-1, Fenerbahçe'nin Manchester City'yi 2-1 yendiği maçları ondan defalarca dinlemiştim.
Ben de 4-3'lük Fenerbahçe-Galatasaray maçını, radyodan dinlediğim 3-3'lük Bordo-Fenerbahçe maçını, Milli Takım'ın Dünya Kupası üçüncülüğünü ve Maradona'nın izlediğim her maçını anlatırım herhalde...
'BABAM VE OĞLUM' GİBİ
Brezilya'nın Almanya'ya 7-1 yenildiği maç da ileride çocuğunuza anlatacağınız efsane karşılaşmalardan biri olacak. Görünen köy kılavuz istemez; Brezilya futbol oynamıyor, sadece kendini kandırıyordu. Seyirci baskısı ve hakemlerin iteklemesiyle yarı finale kadar geldi. Scolari inadına yenildi, öyle bir kadro kurdu ki; Brezilya formsuz yaşlı Kaka ve Ronaldinho'yu bile aradı.
Brezilya'nın acizliğinin en çarpıcı örneği; Galatasaray'ın bile beğenmeyip yolladığı Jo'yu gol umudu olarak görmesiydi.
Güzel futbol oynadıkları için Almanya'yı tutmama rağmen 7-1'lik maçı keyifle değil, hüzünle izledim. Daha ilk yarı bitmeden tribünleri terk eden, hüngür hüngür ağlayan Brezilyalı taraftarlar, gol yedikçe bilincini kaybeden Brezilyalı futbolcular vs.; dün sahada oynanan maç değil, 'Babam ve Oğlum' filmiydi. Scolari; Çetin Tekindor gibi çaresizce kollarını açmıştı, Oscar son dakikadaki şeref golünü atınca topu alıp bilinçsizce santraya koşmuyordu vs.
En dramatik an ise, Brezilyalı futbolcuların maç bittikten sonra dua etmeleriydi. Acaba ne duası ediyorlardı? 'Tanrım bir daha Almanlar'ın şerrinden sen koru bizi', 'Tanrım bir daha böyle acı yaşatma bize' falan mı diyorlardı acaba?
Futbol bir mucize; bazen en dramatik filmden bile daha acıklı. 7-1'lik Brezilya-Almanya maçı da çocuğunuza anlatacağınız efsane maçlardan biri olarak tarihteki yerini alacak.