Yıllar önce Semra Özal katıldığı bir gündüz kuşağı programında eşi Turgut Özal'ın öldürülmüş olabileceği iddiasını ortaya attığında bu sütunlarda yazmıştım: "Bir Cumhurbaşkanı'nın karısı, oğlu, kızı; babalarının suikasta kurban gittiğini ulu orta iddia ediyor, kimsenin kılı kıpırdamıyor" diye... Şimdi olay yeniden gündeme geldiği için hem şaşırıyor, hem de üzülüyorum. Üzüntümün nedeni, bazı televizyon programlarında konunun gereksiz ayrıntılarına giriliyor olması. Salı gecesi Kanaltürk'teki Merkez Siyaset programda bir gazeteci çıkıp Özal'ın öldüğü gün yaşanan olaylarla ilgili spekülasyonları, gerçek gibi anlatmaya çalıştı. Ama biraz sonra olayın birinci dereceden şahidi Semra Özal canlı yayına bağlanıp anlatılanların külliyen yalan olduğunu söyledi. Gazeteci Orhan Uğuroğlu, "Çok afedersiniz ama bir ayrıntıyı da burada söylemek zorundayım. Rahmetli Özal kalp krizi geçirip yere düştükten sonra af buyurun küçük abdestini de altına kaçırmış vaziyetteydi. Malum, insanlar öldüklerinde kasları gevşer ve bu gibi durumlarla karşılaşılır" dedi. Merhum Özal'ın sevenlerini üzecek böyle tuhaf bir yorumun ne gereği vardı, doğrusu anlamadım. Bu meseleyi bir kez daha burada yazıp meslektaşımla aynı hataya ortak olduğumu düşünebilirsiniz. Ama olan bitenin ne denli tahrip edici olduğunu anlatmanın başka yolu yoktu maalesef. Merhum Özal'ın sevenlerinden ve yakınlarından özür dilerim.