Geçenlerde Gucci'nin erkekleri maymun eden rezil kreasyonunu eleştirirken, bir benzetmede bulunmuş, "Merdiven silen gündelikçi kadın gibi" diye bir tabir kullanmıştım. Okurumuz Tuğba Baycan, bu konuya hassasiyet göstermiş:
"Sayın Yüksel Aytuğ, öncelikle selamlar. Ben 32 yaşında diksiyon eğitmenliği yapan bir kadınım. Köşenizi düzenli olarak ve severek takip ediyorum. Ancak 9 Ekim 2020 Cuma günkü yazınızda Gucci markasını eleştirirken kullandığınız, 'Merdiven silen gündelikçi kadın' tabiri beni çok rahatsız etti. Ben derslerimde etkili ve güzel konuşmanın öncelikle dili değil, düşünceyi eğitmekle mümkün olduğunu dile getiririm hep. Çünkü ağzımızdan çıkan her kelime, her cümle kalp ve beyin süzgecinden geçmeden dile gelince yanlışlar kaçınılmaz oluyor. Haliyle en önemli iletişim aracımız olan dil de derdi anlatan değil kimi zaman dert/sorun yaratan bir araç haline geliyor. Özellikle de statü, mevki, kıyafet, yapılan işe göre insan ayrıştırma da toplumumuzun en büyük yanılgısı oluyor. Şükür ki merdiven silerek ekmeğini taştan çıkartan kadınlarımız var bu ülkede. Ve ben o kadınlara sonsuz saygı duyuyorum. Saygılarımla. Umarım dikkate alırsınız."
YAZAR NOTU: Öncelikle okurumun konuyla ilgili hassasiyetini son derece olumlu bulduğumu söylemek istiyorum. Ancak bu köşeyi uzun süredir okuduğuna göre, Yakından Kumanda'nın kadına pozitif ayrımcılık konusunda en etkin yayınlardan biri olduğunu da biliyordur diye umuyorum. Konuya gelince; teşbihte hata olmaz derler. Buradaki maksat, aşağılama ya da ötekileştirme değil, masum bir örnekleme çabasıdır. Yoksa merdiven silerek çoluğuna çocuğuna bakan kadın her daim başımızın tacıdır. Yine de okurumuzun haklı eleştirisini aklımda tutacağım. Bu vesile ile istemeden incitmiş olabileceğim değerli kadınlarımızdan özür dilerim.
Dönerse senindir
Usta oyuncu ve seslendirme sanatçısı Nami Esatgil, sosyal medya hesabından MasterChef'teki Mehmet Yalçınkaya'nın döner reklâmında oynamasını eleştirmiş.
"Yazılarımda sözünü ediyorum ya ben genelde çalışma odamda takılıyorum. TV ile pek alakam yok ama izlenen programları sesinden ister istemez takip ediyorum. Benim kızım (Name Esatgil) özellikle MasterChef programının sıkı takipçisi. Bu program ciddi reytingleri olan bir program. Oradaki şeflere insanlar ciddi önem veriyor, bilgilerini ve ustalıklarını takdir ediyorlar. Sonra reklamlar giriyor. Dikkat! Eleştirim buraya: Bakıyorsunuz, buradaki şeflerden biri kalkmış, bir döner markasının reklamında oynamış. Olmaz! Bak sen, her türlü reklamda oyna, amenna fakat bir yiyecek firmasının reklamında oynaman yanlış. Üstelik ballandıra ballandıra anlatıyorsun. Diyelim ki senin ustalığına, lezzet ehli olduğuna inandım. O döneri yedim. Sonra da tükürdüm, 'Bu mu lezzet?" diye. Ne yapacaksın? Değer mi mutfakta geçirdiğin onca yıla? Kemal Sunal'ın böyle bir filmi (100 Numaralı Adam) vardı. Otur seyret."
Anne acısına merhem
Geçen hafta kaybettiğim annemin ardından Yakından Kumanda okurlarından gelen yüzlerce taziye mesajı ve dua, ne büyük ve ne kadar samimi bir aile haline geldiğimizi bana bir kez daha gösterdi. Allah hepinizden razı olsun. İşte o mesajlardan biri... Köşemizin değerli takipçilerinden Ramazan Budaklar'ın merhem gibi gelen satırları:
"Mekanı cennet olsun annemizin, tüm annelerimizin. Allah sabırlar versin.
Sözün bittiği yer... Hiçbir cümle kifayet etmez anneleri yazmaya. Sordular 'Nasıl bir acı?' diye, dedim ki 'Doğarken annemize verdiğimiz sancı, o giderken miras kaldı bize. Her an çekelim diye!..'
Dün annelerimiz ninnileriyle bize dualar ederken, biz de bugün kabirlerine gittiğimizde dualarımızla, Fatihalarımızla onlara ninniler söyleyeceğiz. Rabbim kabul buyursun, ahirette buluştursun...."
Gaf kürsüsü
Show TV muhabiri "Vatandaşlar ebegümeci almak için Mısır Çarşısı'ndaki aktarcılara akın etti" dedi. 'Berberci' veya 'kasapçı' gibi bir şey yani.
Zap'tiye
15 yaşında güzellik kraliçesi, 16 yaşında model seçiyoruz. Sonra da çocuk gelinlere üzülüp duruyoruz.
Ne demiş?
"Hırsızın tövbesi, fırsat bulana kadardır." (Eşkıya'da Hamdi Baba'nın sözü.)
