Suphiye Orancı'nın 4 çocuğunu bakımı için bıraktığı Antalya Tekirova'daki Şener ailesine ulaştık. 4 kız çocuğuna kendi evlatları gibi bakıp sevdiğini belirten Adile Şener yurda çocukları teslim ederken en büyük kızın "Anne bizi bırakma" sözlerini hiç unutamadığını söyledi. Dilara G.'nin köyde bakımını üstlenen Sevim Zilli ise, "Ablam 4 çocuğa bakamayınca Dilara'yı ben aldım. 2-3 yaşındaydı. Annesi bir kez geldi. Hastalanınca yurda aldılar. Ayrılmak zor oldu" dedi. Adile Şener şunları söyledi: "Kızların annesi halıcılarda tercümanlık yapıyormuş. 9 yıl önce vefat eden eşim Emin Şener ile görüşmüş. 'Çalışamıyorum, çok zor durumdayım. 2'si ikiz, 4 kız çocuğuma bakar mısın' demiş. Eşim 'Tamam' deyince taksi ile 2'si 2 aylık ikiz, en büyük kız 5, diğeri 3 yaşında olmak üzere 4 kız çocuğunu bırakıp gitti." "4 kız çocuğunun bakımına tek başıma yetişemeyince komşular birer tane aldı. Dilara'yı kardeşim Sevim aldı. Duygu bende kaldı.
DEVLET GELİP ÇOCUKLARI ALDI
Komşudan inek sütü alıyorduk. İnek hamile olunca süt Duygu'yu hasta etti. 3 gün hastanede yattı. Bu sırada gerçek annenin hapse girdiğini öğrendik. Annenin gazeteciye gönderdiği mektupta 'Çocuklarım için hapse girdim' dediğini öğrenince eşim valiliğe dilekçe ile başvurdu." "Dilekçenin ardından o zamanki yurt müdürü, vali beyin eşi ve görevliler bize geldi. Biz diğer aileleri aradık. Çocukları getirdi. Çocukların anne ve baba şefkatinden uzak büyümemesi için bırakmak istemiyorduk. Yurt müdürü iki araçla bizi de aldı, yurda götürdü. 'Gözünüz arkada kalmasın. Dördü de devletimize emanet' dedi."
ANNE BENİ BIRAKMA
"Yurttan ayrılırken en büyük kızın 'Anne beni bırakma' sözleri yüreğimi dağladı. Büyük kız her şeyin farkında idi. O sözü hiç unutamam. Hâlâ yüreğimde. Anne cezaevinde iken yurda, 'Çocuklarımı evlatlık vermeyin. Çıkınca alacağım' demiş. Biz yıllarca yurda gidip geldik. Çocukları almak istedik. Anne böyle söyleyince bize vermediler."