Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu, GÜNAYDIN'a konuştu. Son 15 yıl içinde Türkiye'nin çok önemli spor organizasyonlarına ev sahipliği yaptığını belirten Ağaoğlu, "Türkiye'nin tesisler açısından nereden nereye geldiği ortadadır, bunu kimse inkar edemez ya da görmezden gelemez" dedi.
Uzun yıllar Golf Federasyonu Başkanlığı yaptıktan sonra Trabzonspor'un başına geçtiniz...
Golften önce de Trabzonspor'da yöneticilik yapmıştım. Federasyon başkanlığım sırasında da Trabzonspor'la iç içeydim. Başkan seçildiğimde ilk söylediğim şey "Başkanlık yapmaya gelmedim, hizmet etmeye geldim" olmuştu. Bu inançla çalışıyorum. Biraz sıkıntılı bir süreç yaşıyoruz ama bunları aşacak kadar büyük bir kulübüz.
Tüm kulüpler hakem hatalarından şikayet ediyor bu sezon....
Hakem hatalarıyla genel olarak tüm takımlar karşılaştı bu sezon. Bunun en önemli nedeni eğitim sıkıntısı. Mesela aynı pozisyona aynı hakem birer hafta arayla farklı karar verebiliyor.
TESİSLERİMİZ ÇOK İYİ
Türk sporu hangi noktada sizce?
Son 15 yıldır Türkiye çok önemli spor organizasyonlarına ev sahipliği yaptı. Türkiye'nin tesisler açısından nereden nereye geldiği ortada; bunu kimse inkar edemez. Samsun, Mersin, ve Trabzon'daki tesisler bile olimpiyat yapabilecek altyapıya sahip. İnanılmaz yatırım yapıldı; 20 sene önce söylense inanmazdım. Uluslararası müsabakalara ev sahipliği yapmak kolay değil. Kriterlerin yerine getirilmesi için ciddi çalışma yapmak gerekiyor. Bu tarz müsabakalara ev sahipliği için aday olan ülkeler projelerle giderken, biz tesislerimizi göstererek gidiyoruz. Bu yatırımlarla kendi sporcumuzu yetiştirmemek için de bahanemiz kalmadı.
Golf de benzer gelişim gösterdi, öyle değil mi?
Turizm golfüne iyi yatırımlar yapıldı. Ülkemize golf için gelen turistler, diğerlerine göre beşaltı kat fazla para harcıyor. Belek'e senede 150 bin kişi sadece golf oynamak için geliyor. Dünyanın en önemli on golf turnuvasından biri olan THY Açık Antalya'da yapılıyor. Bu turnuva 20 saat naklen yayın yapıyor dünyaya. Bir milyar insan izliyor. Ülkemize yönelik yurt dışında oluşturmaya çalışılan olumsuz algıyı da yıkıyor bu turnuva. Düşünün Sky News bir yandan 'Türkiye güvenli değil, gitmeyin' diye haber yapıp algı operasyonu yürütürken, diğer yandan Sky News Sports canlı olarak turnuvayı yayınlıyor. Yayında Antalya'nın güzelliğinden bahsediliyor. Bunu izleyenler gördüğüne inanıyor ve ülkemize yönelik yaratılmak istenen olumsuz algı da başarılı olmuyor. Uluslararası müsabakalara ne kadar çok ev sahipliği yaparsak bize karşı yaratılmak istenen olumsuz algıyı da o kadar kolay yıkarız. Turizm gelirini artırmak için golfe daha çok yatırım yapmalıyız. Turizm bakanımız çok deneyimli, sektörden geliyor. Gerekli adımları atacağına inanıyorum.
TASARRUF YAPMALIYIZ
İşadamı kimliğinizle ülke ekonomisini nasıl buluyorsunuz?
Türkiye son 15 yılda parlak bir ekonomik süreç yaşadı, sıkıntı yaşadığımız süreçlerin tamamı da dış etkenlerden ve manipülasyonlardan kaynaklıydı. Hepsinin üstesinden geldik. Hiçbir ekonomi uzun yıllar aynı gelişmeyi göstermez, arada soluklanması, güç toplaması gerekir. Bana göre şu anda o süreci yaşıyoruz. Türkiye ekonomisi son 1.5 yıldır sıkıntılı süreç yaşıyor. Ben uluslararası deniz taşımacılığıyla uğraşıyorum. O yüzden biliyorum, ki 2008'den beri dünyanın yaşamış olduğu küresel krizi uluslararası ticaret yapanlar gibi ben de iliklerime kadar hissetmiştim. Biz küresel krizi daha yeni yeni hissetmeye başladık ülke olarak. Son 10 yıldır dünyada devam eden ciddi bir ekonomik sıkıntı var. Avrupa, ekonomik açıdan gerileme içinde. Amerika da hedeflediği noktaya gelemiyor. Dünyanın her yerinde sıkıntı var. Biz bu sıkıntıyı yeni hissetmemize rağmen şunu da söylemek gerekir ki, Türkiye dünyanın genel ekonomik durumuna göre kat kat daha iyi bir ekonomiye sahip. Kimse karamsarlığa kapılmasın ama yeni ekonomik şartlara uyum sağlamamız gerekiyor. Tasarruf yapmayı, gelirden daha çok harcama yapmamayı da öğrenmeliyiz.
VAKTİMİN YÜZDE KULÜBE 80'İNİ AYIRIYORUM
Trabzonspor başkanı olduktan sonra iş yaşamınız nasıl etkilendi?
Çok olumsuz etkiledi beni. Vaktimin yüzde 80'ini kulübe ayırıyorum. Büyük sorumluluk altına girdim. Başkan olmanın bedeli neyse ödeyeceğim. Trabzonspor'la kimlik bulmuş biriyim. Sıkıntılı sürecinde de kulübe hizmet etmeye geldim. Bunu bir fedakarlık olarak da görmüyorum. Eğer bunu fedakarlık olarak görürsem takımın başarılarıyla coşmaya ve sevinmeye de hakkım olmaz.
O KUPA BİZİM HAKKIMIZDI BUNUN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ
Kulübünüzün, Süper Lig'in 2010-2011 sezonuyla ilgili şike davası süreci devam ediyor. Sürece ilişkin ne söylemek istersiniz?
Bu bir hak ve adalet arayışıdır. Davamız devam ediyor. O kupa bizim hakkımızdı. Camia ve yönetim olarak bunun mücadelesini veriyoruz. Hak ve adalet yerini bulana kadar da devam edeceğiz. Ama sekiz sene önceki bu haksızlığın arkasına sığınarak da takımın bugün yaşadığı eksiklikleri veya sıkıntıları örtmeye çalışmıyoruz. Örneğin, takım bugün ekonomik sıkıntı yaşıyorsa veya iyi oynamıyorsa bunun sorumluluğunu geçmişteki bu olaya bağlayıp kendimize avantaj sağlamaya çalışmıyoruz. Bu yanlış olur zaten.
YABANCI FUTBOLCU TRANSFERLERİ KULÜPLERİ AŞIRI BORÇLANDIRDI
Takımlar borçlanmadan dolayı büyük sıkıntı yaşıyor, öyle değil mi?
Yabancı futbolcuların serbest bırakılmasıyla birlikte kulüpler yanlış transferler yaptı. Transfer politikasındaki yanlışlar da onları aşırı borçlanmaya soktu. Trabzonspor'un borcu yönetime geldiğimde 1 milyar TL'ye yakındı. Yabancı oyunculara Euro üzerinden ödemeler yapıyoruz. Belirli ölçülerde devam eden kurdaki oynamalardan dolayı olumsuz etkilendik. Bu süreci tasarruf ederek yönetmeye çalışıyoruz. 40-50 milyon TL borçla kapattık. Bizim için ödenmeyecek borç değil. Bankalar Birliği ve TFF'nin devam eden ciddi bir projesi var kulüplerin borçlarının yapılandırmasına yönelik. Eğer bu hayata geçerse bundan sonra kulüplerin geleceğe yönelik borçlanmasının önüne geçilecek. Uygulanacak yaptırımlarla kulüplerin lisansları bile iptal edilebilecek. Bunu sadece UEFA uyguluyordu, şimdi ülkemizde de yapılacak. Aşırı borçlanmayı önleyecek bir proje. Kulüpler böylece transferlerini gelir-gider oranına göre yapacak. Bu uygulamanın diğer önemli yanı ise UEFA'nın mali kriterleriyle olan sıkıntılarımız ortadan kalkacak. Futbolumuzun geleceği için bu proje çok önemli.