Polisiyelerin 'kemik' izleyicileri vardır. Televizyon trendleri ne yönde değişirse değişsin, polisiye diziler her zaman kendilerine izleyici bulur.
Okurumuz Sevda Şengül de bugüne kadar yapılmış en kaliteli yerli polisiyelerden biri olan Kanıt dizisinin ardından ağıt yakanlardan.
İşte mektubu:
"Merhaba Yüksel Bey. Köşenizin sıkı bir takipçisiyim. Yazılarınızı dikkatle okuyor ve kesinlikle iyi bir gözlem gücünüz olduğunu, bunu ustaca ve dikkatli bir şekilde yazıya aktardığınızı görüyorum. Buradan bizimle paylaştığınız gerek kendi düşünceleriniz, gerekse diğer okur arkadaşlarımın görüşleri için size teşekkür ederim. Benim sizinle paylaşmak istediğim, daha doğru bir deyişle sizin aracılığınızla bazı yapımcılara ulaştırmak istediğim bir ricamı izninizle sunmak istiyorum.
Bu bahsettiğim şey, yaklaşık altıyedi ay önce ekranlara veda eden Kanıt dizisiyle alakalı. Dizi, başlangıçta sadece seyretmiş olmak için izlediğim, daha sonraları her hafta başlangıcından bitimine kadar beni televizyon karşısına oturtan bir projeydi.
Polisiye meraklısı olarak bu diziyi çok sevmiş, final bölümüne kadar seyretmiştim. Hatta şu sıralar tekrarlarını bile seyrettiğimi söyleyebilirim.
Dizinin final yapmasıyla çok üzülmüş, hatta bir o kadar da şaşırmıştım.
'BİTİRİLMESİNE ÜZÜLDÜM'
Prof. Dr. Sevil Atasoy'un bizimle paylaştığı anlamlı bilgilerin yararlı olduğunu düşünüyordum. Sadece haberlerde izlediğimiz cinayetleri işleyen katillerin aslında maddi-manevi birtakım etkenler sonucu ortaya çıktığının farkına varmamızı sağlayan bu yapımın sona ermesi beni çok üzdü. Sevil Atasoy'un bir röportajında "Elimizde yüzlerce olay var, bu diziyi yıllarca sürdürebiliriz" dediği bu dizinin reyting kurbanı olması benim için bir hayal kırıklığıydı. Kanıt dizisinin bitmesiyle birlikte ben adeta bir öğretmenimi kaybettim. Belki de bu kadar üzülmemin sebebi budur. Yayınlanan ve insanlara katkısı olup olmadığı konusunda endişe duyduğum birçok yapımın seyredilerek reytinglerinin iyi tutulması gibi bir durum söz konusuyken, Kanıt gibi bir yapımın reytinge yenik düşmesi sizce de acımasızca değil mi?
Sevgili Yüksel Bey, bize duygu ve düşüncelerimizi iletebileceğimiz bir kapı araladığınız için size teşekkür ederim. Umarım bu yazdıklarım sizin aracılığınızla duymalarını istediğim yapımcılara iletilir ve Kanıt gibi yararlı yapımlar reyting kurbanı olmadan ekranlarda yayınlanmaya devam eder. Yayın hayatınızdaki başarıların devamlılığını diler, tekrar teşekkürlerimi sunarım..."