Bu cadı avı falan değil; bu, kadınların artık susmaktan, sinmekten bıktığının resmidir.
Bu, erkeklerin topunu damgalama operasyonu değil; bu, ellerindeki gücü kullanarak kadınları taciz eden, istismarcı, kadınları hor gören erkeklere geç kalınmış bir başkaldırıdır.
Hollywood yapımcısı Harvey Weinstein'ın 50'den fazla kadını taciz ettiği ortaya çıkınca, Hollywood kadınları bugüne kadar yaşadıkları zorbalıkları, tacizleri bir bir anlatmaya başladı. #metoo (ben de) kampanyasıyla da çığ gibi büyüyen itiraflar, artık gerçeklerin saklanmayacağını, erkek egemen sisteme kadınların tahammülünün kalmadığını gözler önüne serdi.
Oh oldu yani! Çok iyi oldu! Dünya çapında milyonlarca hayranı olan kadınların artık çıkıp korkmadan 'Yeter' demeleri, kadınlar adına tartışmasız fevkalade önemliydi. Değişimin başlangıcıydı işte, daha ne olsundu yani; hepsine helal, helal, helaldi!
KADINLAR KADINLARI DÜŞMAN BELLEDİKÇE...
Ardından cesur yürek kadınlarımız Altın Küre Ödül Töreni'ne siyah elbiseleriyle katılarak el ele verip 'Vakit doldu' dedi. Ünlü televizyon programcısı Oprah Winfrey gecede öyle bir konuşma yaptı ki, bu 10 dakikalık konuşmayı defalarca izlerken ayaklara kalktım.
Kadınlar için tarihi bir konuşmaydı çünkü...
Artık bu gemi böyle yürümeyecekti.
Tabii şimdilik yalnızca Amerika için... Bizden söz edemiyorum maalesef. Ne kadınlarımız kadınlarımızın arkasında, ne basın tüm kalbiyle yanımızda. Yalan mı?
Kadınlar kadınları düşman, rakip, ayağı kaydırılması gereken zilli belledikçe, hemcinslerine taş atmaktan utanmadıkça, kadınlar kavga ettikçe, kadınlar birbirilerine hâlâ ve sadece namusundan saldırmakta ısrar ettikçe bu iş olmaz.
Anneler, tacize uğrayan kızlarını susturdukça, 'Dişi köpek kuyruk sallamasa...' mantığı kol gezdikçe, toplum gözü önündeki isimler densiz densiz, çağ dışı konuşmalar yaptıkça bu iş ol-maaaaaz!
Medya, kadınların yanında durmadıkça bu iş olmaz. Ki görüyoruz medyamızı. Misal bir erkek evli olmasına rağmen sevgilisiyle ayan beyan ilişki yaşarken gayet normal, bir kadın başkasına aşık olup evliliğini bitirince 'Vay kahpe'. Yalan mı?
Şimdi de Fransız aktris Catherine Deneuve'ün mektubu çıktı başımıza. Altın Küre gecesinde dünyaya sesini duyuran #metoo hareketini 'cadı avı' olarak adlandırıyor. Neymiş; birini ısrarla baştan çıkarmaya çalışmak, kur yapmak suç değilmiş. Özetle erkekler cezalandırılıyormuş. Flört edilemeyecek miymiş. Erkekler kadınlara asılmakta özgür olmalıymış...
Hadi ablamız Fransa'daki elit hayatından böyle bir çıkış yaptı. Koskoca Hürriyet yazarı Cengiz Semercioğlu'nun kalkıp 'Ne kadar doğru söylemiş, ağzını öpeyim Catherine.
#metoo hareketi tacizle flört arasındaki çizgiyi yok etmeye geldi' demez mi!
Demiş ama demeli mi? Bence dememeli.
Biraz da rahat rahat flört edemeyiverin canım.
Kadınlar için müthiş hassas bir konu kopma noktasına gelmiş, farkında değil misiniz?
Erkekler kadınlara asılma özgürlüklerini bugüne kadar geniş arazilerde, yayıla yayıla ve bol miktarda kullanmadılar mı?
Buyurun gelinen noktaya... Tablo karşınızda.
Bu işin şaka kaldırır yanı kalmadı.
Evli olmadığı halde kimse sarkmasın diye parmağında yalandan yüzükle gezen tanıdığım kadınlar var. Müdürüne yüz vermedi diye iş yerinde mobbinge uğrayan kadınlar var. 'Abi' diyerek tacizden yırtmaya çalışan kadınlar var.
Yahu erkeği reddetti diye bıçaklanan, hatta öldürülen kadınlar var.
ERKEK NEREDE DURACAĞINI BİLSE, 'HAYIR'DAN aNLASA...
Kadın evlenmediğinde 'sahipsiz' sayılıyorken, kadınlar kıyafetlerine göre muamele görüyorken, kadınlar sarışın, güzel, uzun bacaklı diye, yabancı uyruklu diye kolay kadından sayılıyorken, 'dul kadınlar' yaşadıkları çevrede fişleniyorken, kadınlar hâlâ erkeklerden az maaş alıyorken, 'Sen kadınsın anlamazsın', 'Sen kadınsın, karışma', 'Elinin hamuruyla karışma', 'Kadın başına olmaz', 'Karı gibi kırıtma' gibi söylemler tükenmek bilmiyorken, 'Ne var ki, erkekler tabii ki flört edecek, asılır asılır' gibi bir yaklaşım kabul edilemez.
O tren çoktan kalktı.
Her flört eden, iltifat eden erkek nerede duracağını bilse, 'Hayır'dan anlasa ve reddedilmeyi sindirebilse bu kadar taciz, tecavüz, cinayet yaşanır mıydı?
Centilmen bir erkek kolay kolay iftiraya kurban gitmez, merak etmeyin ama biz yeterince kurban verdik, yeterince çektik, yorulduk, usandık.
2018 kadın hareketinin yılı olacak besbelli. Umuyorum bizde de olacak.
Erkekler artık kadınlara saygı duymayı öğrenmek zorunda. Erkekler artık 'Hayır'dan anlamak zorunda.
Erkekler artık güçlerini kadınların üzerinde kullanmaktan men edilmek zorunda.
Dünya Catherine Deneuve'ün dünyası değil, Türkiye hiç değil. Şimdi sözlerimizde eskisinden daha fazla hassas, dikkatli ve itinalı olmalıyız.