Geçen hafta Başakşehir tribününde bordo-mavili formaları işgüzar bir özel güvenlikçi tarafından çıkarttırılan iki minik Trabzonspor taraftarının dramını yazarken, 'Bu çocuklar bir gün büyüyecek. Çocuk değil, nefret büyütüyoruz' demiştim.
Bu kez Bursaspor tribününde bir çocuğun mutluluğunu keyifle izledim.
Bursaspor- Tarsus İdman Yurdu kupa maçının 75'inci dakikasında top tribüne gitti. Annesi ve babasıyla birlikte maçı izleyen 10 yaşlarındaki Bursaspor taraftarı, topu kucağına aldı ve sahaya geri göndermek istemedi. Stat görevlileri müdahale edip topu istedi.
Çocuk topa sarıldı, vermedi. Israr sürünce ağlamaya başladı. Durumu gören stattaki tüm seyirciler çocuk lehine protestoya başladı. Polis geldi, olay büyüdü.
Ve sonunda topun hatıra olarak çocukta kalmasına karar verildi.
O çocuğun gözlerindeki mutluluğu, ışıltıyı görmeliydiniz. Maçı a Spor'dan anlatan spiker Cüneyt Şen, harika bir yorum yaptı:
"O çocuğun mutluluğu, topun değerinin çok çok üstünde...
Bırakın, gülsün çocuklarımız.
Futbol bu görüntülerle çok daha güzel." Önceki yazımda 'Değer miydi?
O çocukların mutluluğu için kurallar biraz esnetilemez miydi?' diye sormuştum.
Bu kez Bursaspor tribününde kurallar azıcık esnetildiğinde bir çocuğun mutluluğunun ekrandan nasıl dalga dalga tüm memlekete yayıldığına şahit oldum. Gerçekten de bir çocuk güldüğünde dünya gülüyormuş...