Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisinde 6 sezon boyunca canlandırdığı Alpaslan karakteriyle hayran kitlesini genişleten Yunus Emre Yıldırımer, yeni dizisiyle izleyici karşısına çıkmanın heyecanını yaşıyor. 'Alpaslan benim için hediyeydi' diyen yakışıklı oyuncuyu Adı Sevgi'de Emir Baykara karakteri ile izleyeceğiz. Okumaya çalışan genç kızların çabasını ve onlara kendini adayan genç bir öğretmenin mücadelesini anlatan dizi eğitim meselesine odaklanıyor. 'Özellikle kız çocuklarının okumasını çok önemli buluyorum' diyen Yıldırımer ile karakterini ve diziyi konuştuk.
■ Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz dizisinden sonra neler yaptınız? Acısıyla tatlısıyla 6 sezon geçti. Bizim dışımızda bir takım olaylar gelişti. Alpaslan'dan sonra tabii ki bir boşluğa düştüm. Ama bu süreçte en çok oğlumla vakit geçirdim. Vakit ayırmakta zorlandığım ailemle zaman geçirmeme yaradı.
DERDİ OLAN KARAKTERLERLE İLGİLİYİM
■ Bu projeyi neden seçtiniz?
Benim hiçbir zaman aksiyon işinden sonra seyirci beni başka rolde görsün diye bir tercihim olmadı. Ben derdi olan işler ve karakterlerle ilgileniyorum. Adı Sevgi de böyle bir iş. Dizinin toplumsal sorunlara mercek tutan hikayesi beni çok etkiledi. Koliba Film, Ata Türkoğlu böyle bir teklifle gelince çok mutlu oldum ve hemen kabul ettim.
■ 'Derdi olan karakterleri canlandırmak istiyorum' dediniz. Bu karakterde sizi çeken neydi?
Okumaya çalışan genç kızların çabası ve onlara kendini adayan genç bir öğretmenin mücadelesi. İnsanların birbirine saygısının az olduğu, tahammülün hiç kalmadığı bir dönemdeyiz. Bu noktada dizimizin seyirciye iyi geleceğini, umut olacağını düşünüyorum.
■ Rolünüzün belirgin özellikleri neler?
Emir, vicdanlı, dürüst, çevresine yardımcı olmayı ve haklının yanında yer almayı tercih eden bir Anadolu genci. İyi bir eğitim almış ve varlıklı bir aileye sahip olmasına rağmen kibirli değil. Emir, 21. yüzyılda bir masal kahramanını andırıyor. Tanıyan her insanın etkileneceği, tanıdıkça kucaklayacağı bir kişilik. Beni çok etkiledi.
■ Dizide Emir Baykara'nın hayattaki mücadelesine nasıl tanık olacağız?
Emir Baykara, bölgenin hayırsever iş insanı merhum Muzaffer Baykara'nın en küçük oğlu. Yıllar önce, o yurt dışında eğitimini tamamlarken, babasının ölümünün ardından ele geçirdiği gücü zorbalıkla kullanan ağabeyi Ekrem Baykara ve onun etrafında toplanan ailesine karşı savaş açıyor. Emir'in ilçeye adalet ve aydınlık getirmek, ailesinin gerçek değerlerini yeniden ilçeye kazandırmak için verdiği savaşta, yolu ilçeye yeni atanan lise öğretmeni Elif'le kesişiyor.
ALPASLAN ROLÜ BENİM İÇİN HEDİYEYDİ
■ Dizinin tanıtımlarına 'Alpaslan'ın yeni dizisi' yorumu yapıldı. Bu yorum hakkında ne düşünüyorsunuz?
Yayınlandığı dönemde ülkenin en çok izlenen dizisi oldu, bu tür kıyaslamalar normal. Herkesin başına gelmeyecek büyük şanslardan biri; Alpaslan benim için büyük bir hediyeydi. Günün sonunda oyuncu olarak mesleğimizi yapmaya devam edeceğiz. O şekilde yaklaşanlar için söyleyeyim; doğruları doğrultusunda Emir, Alpaslan'ın silahsız hali.
■ Dürüst, vicdanlı ve iyi karakterleri canlandırıyor olmanız tesadüf mü?
Fizikle de alakalı olabilir. Ama bundan şikayetçi değilim. Birgün kötü bir adamı oynarsam da onun haklılığını aramaya çalışırım. Eğer yoksa oynamayı çok istemem. Şöyle bir hikaye vardır ya; eğer bir kaplanı avının peşindeyken izlersen ve avını yakalayamazsa hayatta kalamayacağını anlarsın ya da o bir ceylanı yakalayıp yiyebilirse kaplan adına sevinirsin. Ama aynı durumu bir ceylanın gözünden izlersen, av olduğu için bu kez ceylan için üzülürsün. Bu işler de aynı böyledir.
SADECE KIZ ÇOCUKLARI DEĞİL HERKES OKUYUP GELİŞMELİ
■ Emir'in öncelikleri farklı olduğu için aşk onun için ikinci planda mı kalıyor?
Evet, bu iki karakterin de öncelikleri var. Ben Gizem'le konuştuğumda da buna şu şekilde yaklaşıyorum; bu adamın amacı bu yöre halkını kurtarıp, çocukların okumasını sağlamak, senin de kasabaya yeni gelen idealist bir öğretmen olarak amacın çocukların eğitimi. Sevgi illa ki olur... Ama akıllarına sevgi geldiğinde amaçlarını hatırlayacaklar. O yüzden aşka, sevgiye şimdilik zaman yok...
■ Karakterle ortak özellikleriniz var mı? Emir'i her yönüyle savunur musunuz?
Kesinlikle savunurum. Ben de hep eğitim yanlısı biri oldum. Sadece kız çocukları değil herkes okuyup kendini geliştirmeli.
ÇOCUKLARI SEVGİYLE BÜYÜTMEK GEREK
■ İzleyici 'Adı Sevgi'de ne bulacak?
Adı Sevgi, hayalleri, umutları ve idealleri uğruna mücadeleden vazgeçmeyen yürekli insanların yaşamlarından kesitler sunuyor. İnsanlar adından da belli olacağı gibi gerçek sevgiyi hissedecekler. Dizide, günümüzde sıkça rastladığımız, çıkarlar üzerine inşa edilen sahte sevgiye yer yok. Gerçek, uğruna ölümü bile göze alabilecek cesur insanların katıksız, saf, doğal sevgisi yaşanıyor. İzleyiciler, ülkemizin en büyük kanayan yaralarından birine, eğitim imkanından yoksun kız çocuklarının dramına tanık olacaklar. Yüzyıllardır devam eden geleneklerin gölgesinde okula gönderilmeyen kız çocuklarının yaşadıkları bu büyük sorunu çözmek için amansız bir mücadeleye giren cesur, azimli bir öğretmenin ve ona destek olanların öyküsü...
■ Kanayan bu yara nasıl iyileşir?
Bunun aileden gelen eğitimle alakası var. Çocuk sahibi olmak kolay da birey yetiştirmek o kadar kolay mı? Çocuğu hayata karşı sağlam yetiştirmen için sevgiyle büyütmen lazım. Ailesinde şiddet gören çocuk, ileride şiddet yanlısı oluyor. O yüzden en büyük eğitim evde başlıyor. Adı Sevgi'nin halen ülkemizde binlerce örneği olan, eğitim imkanından yoksun, 'Beni okula gönderin!' çığlığını atamayan, yüreği okuma aşkıyla yanıp tutuşan binlerce kız çocuğunun yarasına pansuman olacağına, bu konuda dalga dalga yayılacak bir eğitim meşalesi yakacağına ve güzel bir örnek teşkil edeceğine inanıyorum. Toplumsal sorunlara ayna tutan bu tür yapımların artması en büyük dileğim...