T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteği ve TÜRSAK Vakfı'nın iş birliği ve 'Çünkü hayaller uçar, sınır tanımaz' sloganıyla yola çıkan 14. Çocuk Filmleri Festivali için minik sinemacılarla Bingöl'de buluştuk. Amacımız; sinema ile tanışmamış çocukları sinema ile buluşturmaktı. Bu güzel etkinlikte benim görevim, geleceğin minik sinemaseverlerine mentörlük, jüri başkanlığı yapmaktı. Çocuk Jürisi Atölyesi için geleceğin sinemacılarıyla beraber beş film izledik. Hepsi her bir film için tek tek notlar aldı. 'Neden bu filmi beğendiniz bakalım?' diye tartışmaya başladığımızda, ilginç cevaplar aldım. Bir öğrenci kalkıp "Bu filmde umut var. Tüm dünyanın eksiği bu, o yüzden bu filmi sevdim" dedi. Bir diğer öğrenci, "Hüzünlü bir aile hikayesi izledik. Böyle filmler ailemin kıymetini bilmemi sağlıyor, o yüzden onu seçtim" diye konuştu. Ardından bir bilmiş küçük sinemacı da şunları söyledi: "Bu filmden çıkartmak istediğim dersleri anlatmak istiyorum... İnsanlar neden bu kadar zalimler, bu ağaçları kesiyorlar? Günümüzde kimse birbirine yardım etmiyor ama doğada herkes birbirine yardım ediyor. Biz onlara zarar veriyoruz, vermemeliyiz." Gerçekten her şeyi çocuklardan öğrenebileceğimiz bir dünyadayız; bu Bingöl'de de böyle, dünyanın diğer bir ucunda da. Festivalde; minik sinemacıların suratlarındaki mutluluk ifadesiyle, yönetmenliğini Michal Zabka'nın üstlendiği 'Bir Yılbaşı Hikayesi' filmi birinci seçildi. Film, savaşta harap olmuş bir şehrin yıkıntıları arasında dolaşan bir çocuğun savaş makinelerinden gizlenerek topladığı oyuncakları tamir etmesini konu alıyor.
