Best FM'den Adem Metan'ın, Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan'ı programına konuk etmesi önemli bir gazetecilik başarısıydı.
Metan, her ne kadar uzun konuşup net sorular soramasa da, sohbetle alakasız şekilde birçok bürokrata övgüler düzse de (Bilal Erdoğan bile 'Çok reklam yaptın' dedi), ilgi çekici bir yayın oldu.
İki saati aşkın söyleşi, internet sitelerinde genelde Bilal Erdoğan'ın İtalyanca şarkı söylemesiyle gündeme geldi. Erdoğan'ın pop-rock gibi zor ritimlerde İtalyanca şarkı söylemesi ve şarkıya kendi yorumunu katması etkileyiciydi. Ama sohbette Erdoğan'ın çocukluğundan ailesine, mahalle kültüründen spor faaliyetlerine kadar birçok konuda samimi açıklamalar vardı. İşte tamamını dinlediğim sohbetten bazı ilginç bulduğum bölümler:
- Anadolu'nun dört bir yanını gezdiğini belirten Erdoğan'ın kafasında; karavan bulup ailesiyle bir-iki hafta illeri gezme planı var. Erdoğan, Anadolu'nun önemine vurgu yaparken, gençlere 'Üniversite bitmeden Anadolu'yu öğrenin.
Her yerde bir anı ve bir hikaye var' tavsiyesinde bulundu.
ESKİ KASIMPAŞA'YI ÖZLÜYOR
- Çocukluğunun geçtiği eski Kasımpaşa sokaklarını özlediğini belirten Erdoğan, "Çocukluk yıllarım deyince aklıma gazozcu, hırdavatçı, saklambaçlar gelir. Şehir büyüdükçe mahalle kültüründen uzaklaşmaya başladığımızı düşünüyorum... Tabii eskisi gibi aileler de sokağa çocuklarını teslim edemiyor. Ama her şeye rağmen mahalle kültürünü yeniden yeşertmeye çalışmalıyız" dedi. Erdoğan, çocukluğunda yaptığı yaramazlıkları, kafasının nasıl birkaç kez yarıldığını da anlattı.
- Erdoğan, Fenerbahçe sevgisinden de bahsetti.
İki oğlunun ve kendisinin koyu Fenerbahçe taraftarı olduğunu, bundan büyük keyif aldığını, hatta oğlunun gece Fenerbahçe formasıyla uyuduğunu sözlerine ekledi. Bu arada Erdoğan, çocukluğunda halı saha maçlarında defansta oynarmış, Beşiktaşlı Recep gibi çetin bir savunmacıymış.
YATILI OKULDA OKUDU
- Erdoğan, çocukluğunun yatılı okullarda, evden uzakta geçtiğini de anlattı: "Ben yatılı okula başladığımda 10 yaşındaydım.
Şimdi çocuğunu yatılı okula bu yaşlarda gönderir misin, tabii insana zor geliyor...
Ama yatılı okulda kendi kendine yetebilmeyi, insan ilişkilerini yönetebilmeyi öğreniyorsunuz.
Yurt dışına gittiğimde yatılı yurtta kazandığım özgüvenin faydasını çok gördüm. Çocuklara sorumluluk vermek gerek. Sorumluluk aldıkça kişilikler oturuyor ve bir şeyler öğrenebiliyorlar."
- Üniversiteyi de ABD'de okuyan Erdoğan'ın sözlerinde babadan ve aileden uzak kalmanın burukluğunu hissettim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zorlu mücadelelerle geçen yoğun siyasi hayatı da bazı dönemlerde çocuklarından uzak kalmasına neden olmuş.
- Bilal Erdoğan'ın, babasının hapishaneye girmesini anlattığı bölüm ise söyleşinin en duygusal anıydı: "Cezaevi önüne geldiğimizde 'Ben oğluyum, en son ben görüşebilirim' diye düşünüyordum. Kalabalık içinde bir çırpıda göz önünden yok oldu babam. Babamı cezaevine girerken göremedim, ona sarılamadım.
Hüzünlü bir anı olarak kaldı."
- Bilal Erdoğan'ın şimdi babasını çocukluğunda olmadığı kadar çok gördüğünü söylemesi de dikkat çekiciydi:
"Çocukluğumuzda babamızı daha az görüyorduk. Biz sabah okula giderdik, o geldiğinde biz uyuyor olurduk. Bazen yetişirse bizi o uyuturdu. Beraber yemek yemek fırsatı az bulurduk. Sürekli partide görevlerini icra ederdi. Hafta sonları ise şehir dışı etkinliklerine giderdi. Bayramlarda görürdük, onun dışında sabah denk gelirsek... Babam ile en son geçen hafta görüştük. Babamla artık hafta sonları İstanbul'da sabah kahvaltılarında buluşabiliyoruz." Tüm bu söyleşiden edindiğim izlenim şu: İyi konuşmak genlerden geçiyormuş.
Bilal Erdoğan, samimi ve akıcı konuşurken entelektüel birikimini de yansıtıyor. Sosyolojik tespitlerini herkesin anlayacağı şekilde aktarıyor.
Erdoğan'ın konuşmasındaki dinginlik ise akademik kariyerinden olsa gerek. Söyleşide her konuya geniş perspektiften bakması, sürekli empati kurması da dikkat çekiciydi.
Erdoğan'ın eğitim sistemi, kültür ve geleneksel sporlarda da çok önemli tespitleri var. Bence Bilal Erdoğan, daha sık konuşmalı.
Yerim dar olduğu için bugün yer veremedim.
Geri kalanını yarın okuyabilirsiniz.