Ünlüler dünyasında peş peşe kardeş haberleri gündem oluyor. Geçtiğimiz günlerde Hadise ve Özcan Deniz'in kardeşleriyle yaşadığı sıkıntılar konuşuldu. Şimdi de oyuncu Bergüzar Korel'in ablası Zeynep Korel'in yaptığı açıklamalar gündeme bomba gibi düştü. Amerika'da yaşamını sürdüren Korel'in, oradaki çalışma hayatı kadar ailesiyle ilgili söyledikleri de çok dikkat çekiciydi. Amerika'da hayatını idame ettirebilmek için evlere temizliğe gittiğini ve kalan zamanında da köpek gezdirdiğini söyleyen Korel'in "Bunun daha aşağısı yok, çalışmak ayıp değil. Ayıp olan sizin yanınızda olmayan, görmezden gelen, vurdumduymaz davranan insanlardır. Bunlar bazen aileniz oluyor. Babam eğer hayatta olsaydı, birçok şey çok başka olurdu" sözleri gerçekten çok düşündürücü.
KIRGIN OLDUĞU BELLİ
Korel'in aile bireylerine kırgın olduğu her halinden belli. Haksız mı peki sizce Zeynep Korel kırılmakta? Bence değil. Belli ki yalnız bırakılmış, belli ki görmezden gelinmiş. O da bu yapılanları hazmedememiş olacak ki tek başına Amerika'da yeni bir hayat mücadelesi veriyor. Korel doğru söylüyor, çalışmak ayıp değil, ekmek parası için ter döken herkese saygım sonsuz hangi meslekten olursa olsun. Ama buraya bir mim koymamız gerekiyor.
Düşünün; varlıklı bir ailenin kızısın, bölüm başına milyarlar kazanan bir kardeşin var, sen ise günlüğü 400 TL'ye evlere temizlikçiliğe gidiyorsun. Her meslek kutsaldır, burada konu temizlikçilik yapması değil. Konu, Korel'in bu şartlarda yaşarken aile bireylerinin çok daha iyi koşullarda hayatlarına devam ederek, onu görmezden gelmeleri... Bu da yetmiyormuş gibi, bir de Zeynep Korel çıkıp yaşadıklarını anlatınca çıkan haberlere göre avukata gidiyor Bergüzar Korel. Ne için? Konuşma yasağı aldırmak için Zeynep Korel'e... 'Nedir bu telaş?' diye sorarlar insana.
Belli ki çok rahatsız olmuş ablasının açıklamalarından. Anlıyorum Bergüzar Korel de hamile, hassas bir dönemden geçiyor ama konuşma yasağı aldırarak da bir yere varılmayacağı açıkça ortada. Her şeyden önce sosyal konularda bolca paylaşım yapan, yardım projelerinde boy gösteren bir sanatçı olarak ablasının bu açıklamalarını ne yok sayabilir, ne de görmezden gelebilir. 'Kulağımı tıkarım, gözlerimi kapatırım ve hayatıma devam ederim' diyorsa orası başka. İşte o zaman ablasının deyişiyle onun 'ayıbı' olur bu tavrı. Toplum nezdinde inandırıcılığı da, samimiyeti de sorgulanır hale gelir Bergüzar Korel'in...
DİĞER YOL İNSANLIĞA SIĞMAZ
Bir sözüm de anne Hülya Darcan'a. Çünkü Korel, aynı konuşmasında annesine de bolca sitem etti. Korel'in "Evlatlarınızı ayırmayın, sakın ayırmayın, çocuklukta onları ayırmadığınızı gösterin. İleride onlar farklı yönlere gittiklerinde aralarındaki dengeyi kurun. Çocuğunuzun çirkin ördek yavrusu gibi hissetmesine neden olmayın" sözleri kendini nasıl dışlanmış hissettiğini de gözler önüne seriyor. "Babam hayatta olsaydı, birçok şey çok başka olurdu" sözleri bile zaten onun içinde bulunduğu ruh halini gösteriyor bizlere. Bir kadın eğer bu açıklamaları yapacak raddeye geliyorsa, demek ki çok içerlemiş, çok örselenmiş yaşadıklarından. Hem Bergüzar Korel, hem de annesi onu susturmak için hukuki yollara başvurmak yerine onu anlamaya çalışmalı, destek olmalı. Anlamak ve destek olmak yerine diğer yolu tercih etmeleri ise ne insanlığa, ne de vicdana sığar çünkü...