32 yıl önce eşi Halis Serbest tarafından öldürülen ünlü şarkıcı Bergen (Belgin Sarılmışer), hayatını anlatan sinema filmi haberleriyle sık sık gündeme geliyor. Bir TV kanalında katil Halis Serbest'e uzatılan mikrofon tepkilere yol açtı. "Öldürdüğüm için pişman değilim" diyen Serbest, ailenin de "Bergen ölümü hak etti" dediğini öne sürdü. Bergen'in ablaları Hatice Vargı, Aynur Direkçi, Mukadder Terim ve abisi Mehmet Sarılmışer, yıllar sonra ilk kez GÜNAYDIN'a konuştu. Bergen'in ailesi cinayetin perde arkasında olanları, ailece yaşadıkları büyük acıyı ve filmden beklentilerini anlattı.
HATİCE VARGI (Ablası)
HER GECE ÇOCUĞU OLSUN DİYE DUA EDERDİ
Bergen'i katleden Halis Serbest'e mikrofon uzatıldı, o da 'Ailesi de Bergen'in ölümü hak ettiğini söyledi' dedi...
Böyle bir şeyin doğru olması mümkün
mü? Kardeşimiz öldürülecek ve biz "Hak
etti" diyeceğiz. Hayatı boyunca yalan söylemiş
bir adam 32 yıl sonra çıkıp bizim
üzerimizden kendine prim yapıyor. Bir
insan bu kadar alçak, bu kadar kötü, aşağılık
olamaz ama insan değil...
■
Bergen'in ölümü sonrasında anneniz Sabahat Çakır bu acıyla hayatına nasıl devam etti?
Hepimiz yanında olduk. Haberi, annemden
günlerce
gizledik. Hastaneden
çıktığında yeri
göğü inletti annem,
hâlâ o sesler kulağımda.
Esas acıların
kadını benim
annem. Düşünsenize
evladını, kızını
gözünün önünde
öldüren bir adam
var, annemi de
yaralıyor, çok korkunç
ve acı değil
mi? Hepimiz ilahi
adalete inanıyoruz.
■
Kardeşinizin katili daha önce de Bergen'in (Belgin Sarılmışer) yüzünü kezzapta yaralarken annenizin de yaralandığını biliyoruz...
Evet, Belgin'in
önüne geçmiş.
Kezzap annemin
kollarına ve göğsüne
gelmiş. Kurşunlandığında
da uzun
süre tedavi gördü.
Adam, anneme;
"Ölümden korkmuyor
musun sen?" demiş. Annem de
"Korkmuyorum" deyince "Al sana, al sana,
vurdum" diye kurşunlamış. Sanki bu
olaydan sonra, bu adamın yaptıklarından
sonra kadın cinayetleri daha çok arttı.
■
Kardeşiniz istemiyordu değil mi Halis Serbest'i?
İstemiyordu ama nasıl kaçacağını bilemedi
ondan.
■
32 yıl sonra Bergen'in hayatı filme dönüşüyor. Buna nasıl karar verdiniz?
Çok teklifler aldık, hep en
doğrusunu bekledik. Mine
(Şengöz) Hanım da bizim için
doğru bir isimdi. Güvendik
kendisine. Şimdiye kadar
da her şeyi iyi yönetti.
İnanıyoruz ki her şey
çok güzel olacak.
■
Bergen çocuğunun olmasını çok istiyordu öyle mi?
Tabii... "Abla
doktordan
geliyorum yine,
doktorun
verdiği ilaç
geri tepti"
derdi. Yani kabul etmiyordu vücudu.
Çocuğu olsun diye çok uğraştı ama maalesef
olmadı. Her gece ağlardı. Bütün bu
acılar yetmezmiş gibi rahim kanseri oldu,
ameliyat oldu ve çocuğu olma şansını
kaybetti.
■
İnternette kuzeniyle evlendiğine ve çocuğu olduğuna dair bilgiler var...
Doğru değil. Bir hayranı "Oğluyum"
diye ortaya çıktı ve herkes buna inandı.
İnternette var olan fotoğraflarda kızı
olarak bilinen kişi Cemile Ablam'ın kızı
Esra'dır. İşte tam da yanlış bilinen bilgilerden
dolayı bu filmin yapılmasını çok
istiyoruz.
■
Halis'in evli olduğunu ve iki çocuğu olduğunu öğrenince nasıl tepki verdi?
Çok şaşırdı,
çıldırdı. Bana geldi,
"Abla, bana yaptığı
nikah sahteymiş.
Karısı ve iki çocuğu
varmış" dedi. Ben
de "Sen annemi
dinlemedin" dedim.
Belgin kaçınca da
kezzap olayı oldu
zaten.
■
Belgin sevmiş miydi onu?
Aşıktı. Sevmişti
tabii. Ama sonrasında
sahte nikahı filan
öğrenince bitti.
■
Acı olaydan sonra hayatınızı nasıl sürdürdünüz?
O olaydan sonra
annem "Bir evlat
daha kaybetmeye
dayanamam, tahammül
edemem"
derdi. Annem
hepimizi sakinleştirdi.
"Kana kanla karşılık verilmez. Ben
Allah'a bıraktım, Allah herkesin cezasını
verir" derdi. Biz 32 senedir hâlâ ağlıyoruz.
Bu kadar güzel bir kız
nasıl bu hale geldi? Keşke
annemi dinleseydi.
Ama şuna inanıyorum,
hayatta
olsaydı böyle
bir filminin
olmasını
isterdi.
ANNEM 'KARANLIKTAN KORKAR KIZIM' DİYE GÜNLERCE MEZARINDA SABAHLADI
■
Bergen'in vefatını başta annenizden sakladınız. Sonra nasıl açıkladınız?
Hastaneden eve geldiğinde fark
etti annem. Yedi mevlidini yapıyorduk.
Hocalar vardı, kalabalıktı... Annemin
çektiği acıyı görünce herkes yandı
kavruldu. Öyle bir ağıt yakıldı ki, annemi
zor tutuyordum. O acıdan sonra
annem kendini de mezara gömdü.
Sonra hep siyah giydi; düğünde de,
bayramda da... Belgin'le annem de öldü.
Kendi kendine konuşuyordu. Belgin,
kahveyi çok severdi. Annem, kardeşim
vefat ettikten sonra her sabah
iki tane Türk kahvesi yapar, Belgin'le
dertleşerek kahvesini içerdi. Akşama
kadar tespih çekerdi kardeşimin posterleriyle
kaplı odasında.
■
Mezarına sık sık gider miydi?
'Kızım yalnızlıktan, karanlıktan
korkar' derdi. Sabaha kadar mezarlıkta
annemle otururduk.
MEHMET SARILMIŞER (Abisi)
BERGEN'İN FİLMİ TÜM KADINLARIN SESİ OLACAK
■
Siz nasıl haber aldınız kardeşinizin ölüm haberini?
Ben ailemle beraber yaşadığımız Hollanda'dan
yaz tatiline Mersin'e gelmiştim, çok üzüldüm, şok
oldum duyduğumda... Hatta Kayseri'ye gitmeden
ablamların yazlığındaydık hep birlikte... Belgin, Kayseri'ye
konsere gidecekti, adam sürekli rahatsız edip
karşı çıkıyordu konserlere gitmesine...
KADIN CİNAYETLERİ SON BULSUN!
■
Kayseri'ye konsere gitti ve dönüşte o acı hadise yaşandı...
Evet. Konseri dönüşü Belgin, Çamlıyayla'da
annemle birlikte yemek yemişler. Yemekten çıkıp
arabaya bindiklerinde önünü kesiyor. Önce annemi
vuruyor, omzundan, göğsünden ve dirseğinden
yaralıyor. Sonra kardeşimi sırtından vuruyor.
Bu nasıl bir kin, nasıl bir öfke! Kardeşime
önce annemi vurarak annemin acısını yaşatıyor,
sonra sırtından vuruyor. Kardeşim
benim canım ciğerimdi, o kadar çok üzüldüm
ki tahmin edemezsiniz. Otopsi yapılmıştı,
her yeri kesilmişti, o halde gördüm
onu. Mezarlıktan hiç ayrılmadım.
■
Mezarına sık sık gider misiniz?
Gidiyorum. Mezarı suluyorum,
dua ediyorum. 32
yıldır sabah akşam 5 vakit
duamı eksik etmiyorum.
■
Anneniz bu olaylardan en çok etkilenen kişi oldu kuşkusuz...
Tarifsiz bir acı yaşadı... İnanamadı. Kendisi de yaralı
olduğu için hastanede kaldı.
■
Bergen'in hayatını anlatan bir film çekiliyor. Bu filmden beklentiniz ne?
İnşallah bu film çıktığı zaman yeni yeni kanunlar
çıkar. Kadın hakları için, kadınları daha güzel korumak
için, müdafaa etmek için... Tek dileğim ve beklentim
bu. Umarım bu ölümler son bulur, acılar biter.
Filmden sonra bir şeylerin değişeceğine inanıyorum.
Yurt dışında da ses getirecektir. Avrupa'da, belki de
Amerika'da, belki de Avustralya'da seyredecekler
kardeşimin filmini. Mine Hanım çok çaba gösterdi.
Kardeşim hak ettiği değeri, önce Allah, sonra onun
ve ekibinin sayesinde bulacak. Belgin tüm kadınları
temsil edecek. Kadın cinayetlerini aza indirecek bir
etki yaratmasını bekliyorum.
■
Geçtiğimiz günlerde Bergen'i katleden Halis Serbest'e mikrofon uzatıldı ve ailenin "Bergen ölümü hak etti" dediğini dile getirdi. Siz bu sözlerine ne diyeceksiniz?
Öncelikle bir katile mikrofon uzatılması
kadar kötü bir durum olamaz. Türkiye'nin
çok izlenen bir kanalına bir katil çıkıyor,
"Pişman değilim öldürdüğüm için" diyor,
bir de bizim kendisine, "Bergen ölümü hak
etti" dediğimizi ifade edebilecek kadar
da aşağılık biri. Türkiye'de yüzlerce
kadın neden öldürülüyor şimdi anlıyor
musunuz? Siz katilin sırtını
sıvazlarsanız, ona mikrofon uzatıp
"Nasıl öldürdün?" diye anlattırırsanız
bu ülkede daha çok kadın
öldürülür.
AYNUR DİREKÇİ (Ablası)
HAYATIMIN GERİ KALANINI HEP EKSİK YAŞADIM
■
Halis Serbest'in açıklamalarına ne diyorsunuz?
İnanın kulaklarıma inanamadım.
Bu yalanı neden söylüyor,
neden bizim üzerimizden hâlâ
bir şeyler yapmaya çalışıyor anlamıyorum.
Her şeyi geçtim, bir katili
konuşturan bir TV kanalına neden
ceza verilmiyor da bizim üzerimize
geliniyor. Kardeşim öldürülüyor ve
biz "Ölümü hak etti" diyoruz, öyle mi!
Bu yalana kim inanır, kim bu katilin
sözlerine göre hareket eder? Bu çok
yıpratıcı. Kadın cinayetlerinin durdurulacağına
dair inancımı kaybettim.
YEMEKLERİMİ ÇOK SEVERDİ
■
32 yıl sonra kardeşinizi anlatan filmin yapılmasına onay verdiniz. Sizin için ne değişti de bu kararı verdiniz?
Ben o yıllarda ailemle birlikte
Hollanda'da yaşıyordum.
Yaz tatillerimizde Mersin'e
gelirdik, bütün kardeşler çok
güzel vakit geçirirdik. O yaz tatilinde
Belgin de Mersin'e gelmişti.
Benim yemeklerimi çok severdi.
Ona güzel yemekler yapmıştım.
Çok güzel vakit geçirmiştik. Biz
çok büyük acılar çektik. 32 yıldır da
herhangi bir yerde, herhangi bir
cümle kurmadık. Bu arada bir sürü
yanlış şeyler yazıldı, çizildi kardeşimizle
ilgili. Hep sessiz kaldık.
Mine Hanım, gelip bizlerle tanıştı, sıcak ve
samimi davranışları bize güven verdi. Bu
film sayesinde internet ve gazetelerde var
olan yalan yanlış bilgilerin önüne geçilmiş
olunacağını düşünerek ikna olduk.
■
Bu olay sizde nasıl etkiler bıraktı?
Belgin'in ani ölümü bende çok büyük
bir travma yarattı. Kardeşimizi
kaybettik. Ciğerimiz yandı. Benim
küçük güzel kardeşim artık yok.
Benim de canımın bir parçası
gitti. Hayatımın geri
kalanını hep eksik
yaşadım.
O ADAM 'KEMİKLERİNİ SİZE BIRAKMAYACAĞIM' DİYE TEHDİT EDERDİ
■
Katil, o dönem defalarca tehditlerde bulunmuş size...
O adam, 32 yıl önce Belgin'i öldürmeden,
gecenin ikisinde arardı telefonla "Kemiklerini
size bırakmayacağım, onu öldüreceğim" derdi.
Annem o mezara o kafesi onun için yaptırdı.
■
Bergen'in Halis Serbest'e her defasında inanmasını neye bağlıyorsunuz?
Kardeşimin ona inanmasının, yanaşmasının
sebebi; bir yuvasının, çocuğunun olmasını
istemesiydi. Bu ümitle hep inandı, güvendi
ona. Belgin hayal kırıklığıyla mahvoldu.
MUKADDER TERİM (Ablası)
O AN KALBİMİN GÖĞSÜMDEN ÇIKACAĞINI SANDIM
■
Anneniz, Bergen'den sonra nasıl tutundu hayata?
Belgin biriciğimizdi. Annem onu kaybettikten
sonra travmadan hiç çıkamadı ki.
Kardeşimizin acısı içimizden hiç çıkmadı, çıkacak
gibi de değil. Belgin'i kaybettiğimiz o talihsiz
gün, o anki acı nasıl izah edilir ki? Duyduğumda
sanki kalbimin göğsümden çıkacağını hissettiğimi
hatırlıyorum. Yokluğuna alışamadık.
■
Bergen'in katilinin sözlerine siz neler söyleyeceksiniz?
Bu korkunç yalanın içine bizi çekmeye çalışan
bir katile mikrofon uzatılmış. Elbette ki hepsi yalan.
Gerçek olan ise öldürdüğü ve hâlâ "Pişman değilim"
dediğidir. Hâlâ da açık tehditler var.
Ceza alması gerekirken, rahatça konuşup Türkiye'nin
gözleri önünde kadını öldürmenin haklılığından söz
ediyor. Ve hiç kimse de çıkıp "Ne yapıyorsunuz?"
demiyor. Acı olan bu! Katil aramızda, çıkıp TV kanallarına
konuşuyor. Yapacağımız film umarım tüm kadınlar için güç
olur. Hangi kardeş, abi, anne, baba evladı için
"Ölümü hak etti" der. Bu nasıl bir ifadedir, nasıl aşağılık sözlerdir.
Acımız katlanarak devam ediyor. Belgin'in
ölümünden 32 yıl sonra hâlâ büyük bir
şiddete maruz kalıyoruz.