Hani nerede dilinden düşürmediğin kadın dayanışması!
Geçtiğimiz günlerde medyaya 'Atiye' dizisinin davalık olduğuna dair haberler yansıdı, siz de görmüşsünüzdür. Nedeni ise 'Atiye'nin yapımcısının, yazar Şengül Boybaş'ın haklarını ihlal etmesi. Düşünün 'Yaprak Dökümü'nü diziye çekiyorsunuz ama eser sahibi Reşat Nuri Güntekin'in adını anmıyorsunuz. Olacak şey mi? Boybaş da kendinin yok sayılmasına daha fazla göz yummamış olacak ki açtı davayı. Yapımcı firma O3'ün, 'Dünyanın Uyanışı'nın yazarı Boybaş'a haksızlık yaptığı ortada.
KAFASINI KUMA GÖMDÜ
Peki bu yaşananlar karşısında dizinin başrol oyuncusu Beren Saat ne yaptı? Hiçbir şey! Şimdi diyeceksiniz ki yapımcı ile yazar arasındaki davadan ona ne? Evet, eğer dizinin başrol oyuncusu Beren değil de başka bir isim olsaydı, ben de böyle düşünebilirdim. Ama Beren için aynı şeyi söyleyemeyeceğim ne yazık ki...
Niye mi? Bir yandan kadın haklarını, kadın dayanışmasını ağzından düşürmeyeceksin diğer yandan başrolünü oynadığın dizide bir kadının hakkı yenecek, sen de kafanı kuma gömeceksin... İşte bu olmaz Beren. Röportajlarından paylaşımlarına kadar her platformda kadın haklarından bahsetmene ve farkındalık yaratmana sözüm yok ama bunu hayatında uygulamazsan işte buna itiraz ederim.
Bir yandan kadınların koruyucu meleği gibi davranacaksın diğer yandan işin ucu sana dokunacak diye sus pus kalacaksın... Sen ki daha bu yıl Kadınlar Günü'nde "Herkes kadın haklarını savunmalı, çünkü kadın hakları insan haklarıdır" paylaşımını yaparken, dizindeki bir kadının hakkı göz göre göre gasp edildi. Senden tek bir itiraz gelmedi bu duruma...
O zaman ben de sorarım sana nerede sürekli bahsettiğin kadın dayanışması diye? 'Bu dava beni ilgilendirmiyor, ben kazandığım paraya bakarım' diyorsan eğer, o zaman lütfen bir daha ağzına kadın hakları, kadın dayanışması kelimelerini alma. Şimdi Beren'e Hz Muhammed'in 'Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır' sözünü hatırlatarak sormak istiyorum; melek misin yoksa dilsiz şeytan mı?