NADİDE SULTAN
Arka arkaya şarkılar çıkardım. Önce Tan Taşçı şarkısı 'Ona Söyle'yi çıkardık. Çok güzel gitti. Sonra Kumdan Kaleler'i çıkardık. Flamenko ezgileri var, bol bol dans ettik. Eşim yönetti klibimi. Bende de Latin kadını havası var. Ailedeki en esmer benim. Yurt dışında Türk sanmıyorlar, bence İspanyolca konuşuyorlar, Shakira sanıyorlar beni.
50 yaşımda bile annelik duygusunu tatmak isterim demiştim. Sahne devam etti ama şarkı yapmak istemedim. Parçalanmış bir ailemiz vardı benim çok önem verdiğim bir şeydi aile.
Kaan 5 yaşında oldu. Yeniden büyüdüm Kaan'la. Hep ben ilgilendim onun yetişme süreciyle. Herkes anne baba olmamalı. Ehliyete tabii olsa keşke. Şehirde çocuk yapıp bakıcılara teslim eden çok insan var. Şarkı söyleyip dans etmeyi seven bir çocuk. Futbol oynuyor 'Ninja olacağım' diyor. 'Annenin yeni şarkısı çok güzel olmuş, sen de beğendin mi?' diye sordular. 'Ben rap seviyorum' diye cevap verdi.
İSMAİL ÖZKAN
ADAM OLACAK O ÇOCUK BENDİM
Aşk şarkıları duayeni Sezen Aksu'nun 'Yansın İstanbul' şarkısını yorumladım. Usta sanatçı Tamer Levent klibimde oynadı, yönetti. Çok büyük onur duydum. Dinleyenler Sezen Aksu şarkısı gibi durmuyor dedi. Tük müziği eserini yeniden yorumlamak hep risklidir ama bana yakıştığını söylüyorlar.
Serpil Naz 5 yaşında. 1.5 yaşında Selami Şahin'in Seninle Başım Dertte şarkısını söylüyordu. Kulağı da iyi.
Barış Manço 7'den 77'ye programıyla Balıkesir'e gelmişti. 'Kim şarkı söylemek ister?' diye sordu, 400 çocuk arasından parmak kaldırdım. 'Ne söyleyeceksin?' diye sordu. "İbrahim Tatlıses'in söylediği Domdom Kurşunu ve Zeki Müren'in Mihrabım" diyerek iki şarkı söyledim. 10 yaşlarındaydım. Şaşırmıştı o zaman benim özgüvenime.
Kendimi bildim bileli şarkı söylüyorum. Kilis damadı olduğum için yaz ortasında Kilis türküsü çıkaracağım.
FUNDA İLHAN
ÇOCUK OYUNUYLA MEMLEKETİMİ DOLAŞTIM
İzmirliyim. İzmir'de özel tiyatro kurmuştum. Sonra Kocaeli'nde sınav haberini aldım. Işıl Kasapoğlu önderliğinde bir jüri vardı, işinin en iyileri seçilerek başladık. Dolayısıyla 1997'de Kocaeli Şehir Tiyatroları'nın kurucularındanım. Orada, 1938'de Polonya'da geçen 'Yaşamak mı Yoksa Ölmek mi' adlı oyunumuz var... Hitler'in Polonya'ya girip savaşı başlattığı süreci tiyatrocuların gözünden anlatıyor. Hüzünlü bir komedi. Yeni sezonda İstanbul'a gelmeyi planlıyoruz.
1991'de Orta Anadolu'dan başlayarak Güneydoğu'yu çocuk oyunuyla dolaştım. Memleketimi tanımak, çocukları tiyatroyla tanıştırmak, onların kalbine sanat aşkı aşılamak için çalıştım. Uzun sürdü ve bana çok şey kattı.
1999 İzmit Depremi'nden sonra her şeyi belgelemek, o anları kalıcı kılmak için sosyal medyaya fotoğraf koyuyorum. Kişisel arşivimi orada oluşturuyorum.
PELİN ULUKSAR
BALERİNİ OYNAMAYI ÇOK İSTERİM
Ben Bu Cihana Sığmazam' dizisi, içinde olmaktan mutluluk duyduğum bir proje. Çok keyifli ortamda çalışıyoruz. Uzun saatler sürüyor ama keyifli bir yorgunluk yaşıyorum. Daha önce oynamadığı bir karakteri oynuyorum onun için de çok değerli benim için. Oktay Kaynarca, Işıl Abla (Yücesoy), Ebru Özkan gibi değerli isimlerle çalıştığım için çok şanslı hissediyorum kendimi.
Daha önce atış yapmıştım. Atış yapmayı seviyorum, silahlarla aram iyidir.
Şan eğitimim de var, ama müzik düşünmüyorum. Opera çok istiyordum. Sahnede olmayı müzikalde rol almayı seviyorum. Ailemin yönlendirmesiyle sanatın her bir dalıyla ilgilenmek istedim. Çok şanslıyım. İşime çok aşığım. Hayatımda müzikalde olsun isterim. Hep bir balerini oynamak istedim, umarım bir balerin oynarım.
Oyuncu olmasaydım sosyal medyam da olmazdı. İşim için kullanıyorum mecburen.
ERTUNÇ
BENİ ELVİS PRESLEY'E BENZETİYORLAR
Bir dizim vardı, şarkı da çıkarmıştım ama motosiklet kazası geçirince ara vermek durumunda kaldım. O arada 56 şarkı yazdım. Şimdi Ersay Üner şarkısı 'Geç Kaldım'ı çıkardım.
Önce şarkıcılık vardı, sonra dizi geldi. Dizi olunca set yoğunluğundan müzik planı geri planda kaldı. Müzik benim hayatım. Albüm çıkarmak istiyorum.
Beni Elvis Presley'e benzetiyorlar. Madem benzetiyorlar ben de o yolda bir şeyler yapayım dedim. O yüzden klibimde 7 farklı kostümle 7 farklı kişiliğe büründüm. Rock kökenliyim ama hep popa yönlendiriyorlar. Yapımcılara teslim olmamak için yapımcılık yapıyorum.
Konservatuvarda sınavları kazandım ama mülakatı geçemedim.
Hacettepe Bio Mühendisliği kazandım sonra bıraktım. İTÜ Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği, kaptanlık okudum. Üniformayı da giydim ama dizi başladığı için devamsızlık sorun oldu. Kaydımı dondurdum, dizi bitince yeniden devam etme kararı aldım.
Ailem 'Sanatla ilgilenirsen aç kalırsın' dedi. Karşı çıktılar müzikle ilgilenmeme. Ailemi ikna edemedim. Çok ciddi tartışmalardan sonra evden ayıldım. 5 parasız İstanbul'a gelip Taksim'de sokaklarda kaldığım dönemler oldu.