Kabul, çok ukala bir başlık ama bizim işimiz bu... Onlar çeker, biz eleştiririz... Aslına bakarsanız, bizimki sinemacıların yanında çok kolay bir iş. Radikal'den Uğur Vardan'ın bu mevzuya dair yanlış hatırlamıyorsam şöyle bir sözü var: "Halı sahada maç yaparken ilk beş dakikada dilimiz dışarı çıkar ama futbolcuları eleştirirken hepimiz Messi, Ronaldo kesiliriz." Merak etmeyin set ortamını, sinemanın ne kadar zor bir sanat olduğunu bilen biri olarak, 'Yahşi Batı'ya dair birkaç sözüm olacak. Aslında Cem Yılmaz'ın işi Türkiye'deki birçok sinemacıdan daha zor. Çünkü o, yaptığı işlerde çıtayı hep yükseltti ve beklentiler de her filmde daha da arttı. Tabii bir de 'Türkiye'nin en komik adamı' unvanına sahip olmanın ağırlığı var. Her neyse... 'Yahşi Batı'ya dönelim... Cem Yılmaz, çocukluğu 80'li yıllarda geçmiş her yetişkin gibi western türünü, yerde yuvarlanan çalı klişesine varacak derecede en ince ayrıntısına kadar perdeye taşımaya çalışmış. Sahaya 'G.O.R.A' (Türkler uzayda olsa) ve 'A.R.O.G' (Türkler ilk çağda olsa) benzeri bir taktikle çıkmış. "Türkler, Vahşi Batı'da olsa ortaya ne çıkardı?" sorusundan hareketle Karagöz-Hacivat'tan yağlı güreşlere, Osmanlı hamamlarından 'Kızılderililer Türk mü' geyiğine kadar bize dair mevzuları ve esprileri Vahşi Batı'nın tam ortasına oturtmuş.
ZAFER ALAGÖZ FİLMİ SIRTLADI
Ancak ne gariptir ki izleyici, 'Yakari', 'Batı'nın iyisini al' gibi 80 kuşağını kapsama alanına alan esprilerden çok, durum ve karakter komedilerine güldü. Bence bu noktada Cem Yılmaz hata yapıyor. Cem artık, yazarken komik gördüğü bu tarz göndermeli esprilerin perdede aynı sonucu vermediğini kabul etmeli ya da esprilerini gerçek sinema diline taşıyacak bir yönetmenle çalışmalı. Ne yazık ki, Ömer Faruk Sorak, filmde akıcı bir sinema dili tutturamamış. Aynı şekilde kurguda da sorunlar var. Filme çok fazla espri sığdırılmaya çalışılmış ama ortaya parça parça ilerleyen bir film çıkmış. Nasıl anlatsam ki... Sinemada doruğa çıkan sahneler hep durum komedisi olmuştur. Mesela, 'Hokkabaz'da yaşlı teyzenin öldüğü sahne gibi... 'Yahşi Batı'da da bu tür (barış çubuğu içme sahnesi) durum komedisinin doruğa ulaştığı sahneler var ama filmin temposu başta ve ilk bölümün sonuna doğru çok düşüyor. Oyunculara gelince... Bence filmin asıl kahramanları Özkan Uğur ve Zafer Alagöz... Bu iki oyuncunun yer aldığı her sahne çok matraktı. Demet Evgar da vasatı aşan bir performans sergiliyor. Cem Yılmaz ise her zamanki gibi başarılı ama ben hâlâ onu canlandırdığı Kaptan Logar gibi yan rollerde daha komik buluyorum. Ozan Güven ise bence filmin en kötüsüydü. Sahne ona geldiğinde tempo hep düştü, espriler hep zayıf kaldı. Komedi ona hiç yakışmıyor. Bence Cem Yılmaz'ın üzerindeki en büyük kambur da o... Bilmiyorum neden, Cem Yılmaz her filminde Güven'i oynatıyor. Gerçek dostluk bu olsa gerek!
CEM, OZAN GÜVEN'İ OYNATMA
Sona doğru toparlarsak... 'Yahşi Batı', çok klişe bir tabir olacak ama kafa boşaltıp hoşça vakit geçirmek için yerinde bir tercih olabilir. Tıpkı Cem Yılmaz'ın stand-up'larında olduğu gibi gülüyorsunuz ama çıktığınızda çok fazla bir espri kalmıyor aklınızda. Yani komedi açısından aşağı yukarı 'A.R.O.G'la eş değerde. Cem Yılmaz, finalde ikinci maceranın Çin'de geçeceğini müjdeliyor ama doğrusu bu filmin devamı çekilmeli mi ben çok kararsız kaldım. Eğer çekilirse de hatalardan ders alınmalı ve Ozan Güven'in yerine başka bir oyuncu bulunmalı.