Mustafa Kotan'ın yönetmenliğini yaptığı dün gösterime giren 'Annem' filminde başrolü Sumru Yavrucuk'la paylaşan Özge Gürel ile bir araya geldik. Filmde 'Nazlı' karakterini canlandıran güzel oyuncuyla hem kendi annesiyle olan ilişkisini, hem de işletme fakültesiyle başlayıp aşçılıkla devam eden kariyerini konuştuk...
Senaryo geldiğinde yaklaşımınız nasıl oldu?
Senaryo bana dizinin bittiği hemen ertesi gün geldi. Okudum ve çok etkilendim. Çok tanıdık geldi. Yaşamasanız bile bir yerden yakın hissedersiniz ya, beni de bir yerden yakaladı hikaye. Okurken ağladım.
Filmde anlatılan anne-kız ilişkisi mi sizi etkiledi?
Evet. Çünkü çok gerçek. Annekız ilişkileri hep kaotiktir. Çok huzurlu, çok mutlu olsa bile kaotiktir. Mutlaka bir kırıklık, kırgınlık, tatlı vicdan azapları vardır. İşin sonu da hep 'Seni çok iyi anlıyorum anne'ye döner. Annelerin ilişkisi de kendi anneleriyle böyledir.
Sizde nasıl oldu durumlar?
Biz üç kız kardeşiz. En küçük benim. Anneyle inatlaşmalar, onun beni anlamadığını sandığım zamanlar oldu her kız çocuğu gibi. Ama büyüdükçe o zıtlaşmalar yerini başka bir şeye bırakıyor. Biz şu an annemle ilişkimizde en keyifli dönemdeyiz.
Nerede okudunuz?
Eskişehir'de işletme okumaya gittim. Ama sonra İstanbul'a geri döndüm. Beykent'te ululararası ticaret okudum. Okurken aşçılık yapmaya başladım. Bütün bu deneyimler beni mesleğime getirdi.
Aşçılığa nasıl merak sardınız?
Mutfakla ilgilenmeyi çok seviyordum ama sürekli mutfakta kapalı kalma fikrini benimseyemedim. Ben daha sosyal bir tipim. Uzun vadedeki planlarımdan biri mekan açmak. İnsanların hem eğlenip hem de iyi yemekler yiyeceği eski kafa bir mekan açmak istiyorum.
Oyunculuk aklınıza nereden düştü peki?
Oyunculuk, çocukluk hayali olanlardan değilim. Hiç aklımda yoktu. Gelişimimden, sürecimden çok mutluyum. İnandığım işlerde yer aldım. Başarılı hissediyorum.
Daha önce bir filmde bu kadar ağlamış mıydınız?
Hiçbir işimde bu kadar ağlamadım. Hayatımda da bu kadar ağladığımı sanmıyorum. Yani hikaye zaten etkileyici, ortam, ambiyans her şey etkilyordu bizi. 'Nazlı' karakterini de çok içselleştirdim.
YÜZLEŞMELERİN KIYMETİNİ ANLAMAK GEREK
Sizi en yaralayan sahne hangisi?
Çok spoiler olmasın ama sonlara yakın tek planımız var. Titriyordum artık, duramıyordum. Dört dakikalık bir sahneydi, çok seviyorum orayı.
Seyirci bu filmi neden izlesin?
Yüzleşmelerin kıymetini anlamak için. Sevdiğimiz insanlarla karşılıklı dökülmek çok kıymetli. İçimize atmak ve duvarlar örmektense o an kırıcı bile olsa o duvarı yıkmanın uzun vâdede iletişimimize çok katkısı var. 'Nazlı' ve annesinde de o var. Her şeyin üstü örtülüyor. Bizim toplumda bu çok var. Bu açıdan izleyenlerin kendisini bulacağı, kendisiyle yüzleşeceği, anne- babalarıyla ilişkisini sorgulayacağı bir film.
'ŞİMDİLİK ÇOCUK PLANIM YOK'
Çocukları seviyor musunuz?
Evet, çok seviyorum. Aram çok iyi.
Çocuk sahibi olmayı ister misiniz?
Henüz planlarım arasında yok. Anne olmakla ilgili bir hevesim, merakım yok şimdilik. Ama uzun vâdede, doğru olduğunu düşündüğüm bir zamanda kendimi yeterli hissettiğim anda tabii ki çocuk sahibi olmak isterim.