Altın Portakal'daki ödül tartışmalarının üstünden çok süre geçmedi ama Antalya yeni bir tartışma ile gündeme oturdu. Bu sefer konu Antalya Şehir Tiyatroları'ndaki işten çıkarmalar.
Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Özgür ve 48 sanatçının sözleşmesinin feshedilmesi ile tiyatro perde açamaz hale geldi. 36 yıllık bir tiyatro için gerçekten çok üzücü bir durum. Ben de bunu konuşmak üzere yıllardır Antalya Şehir Tiyatroları'nda yönetmenlik yapan Engin Alkan'ı aradım.
Antalya Şehir Tiyatrosu'nun Anadolu'nun en çağdaş tiyatrolarından bir olduğunu söyleyen Alkan, "Böyle önemli bir tiyatronun perde açamaz hale gelmesi bir sanatçı olarak beni çok üzüyor" dedi. Bunun altında ise yerel seçimle birlikte değişen yönetimin yattığını belirterek sözlerine şöyle devam etti:
"Bu kadar başarılı ve sistemi oturmuş bir tiyatroya neden müdahale edilir anlamak mümkün değil gerçekten.
Antalya Şehir Tiyatrosu'na çok büyük katkıları olan ve çok da başarılı olan Mehmet Özgür'ü adeta bahane üreterek görevden aldılar. Sanat yönetmenliği yapması için beş yıllık bir tiyatro deneyimi olması gerekiyormuş diye bir gerekçe ürettiler. Mehmet Özgür beş yıldan daha fazla bir süre tiyatroda görev yaptı.
BU DURUMA HERKES TEPKİ GÖSTERMELİ
Yani ortaya koydukları bahane de hukuken geçerli değil. Özgür'ün ardından 48 kişinin de sözleşmesi feshedildi. Tiyatro şu anda işlemez halde. Perde açamıyor. Böyle iyi giden bir tiyatroyu daha iyi hale getirmek için müdahale edilse anlarım ama durum böyle değil. Yapılan müdahale ile belediye yönetimi tiyatroyu perde açamaz hale getirdi.
Çok önemli oyunları seyirci ile buluşturan, doluluk oranı açısından yüksek bir orana sahip olan Antalya Şehir Tiyatroları'nın düşürüldüğü bu duruma herkes tepki göstermeli. A Partisi veya B partisi olarak bakılmamalı." Sanat dünyasının Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek yönetiminin bu müdahalesine neden sessiz kaldığını sorduğumda ise şunları söyledi usta sanatçı Engin Alkan:
"Sanata yapılan her müdahaleye parti ayrımı yapmadan tepki göstermeliyiz.
Geçmişte İstanbul Şehir Tiyatroları'nda bürokrasi ile sanatçılar arasında yaşanan sorunları sanatçılarımızın büyük bir kısmı gündeme getiriyordu, belediye yönetimini eleştiriyordu. Şimdi CHP'li bir belediye başkanı yapıyor diye sessiz kalmak hakkaniyetli bir tavır değil. Bu sorun karşısında partizan bir tavır gösterilmemeli. Yanlış yanlıştır.
Kaldı ki kültür alanında bir çok vaatte bulunmuştu seçimlere girerken Muhittin Böcek. Ama yaptığı müdahale ile şehrin tiyatrosunu çok zor bir duruma düşürdü. Şimdi yeni bir yönetmelik hazırlığı içinde olduğunu duydum.
Yeni yönetmelikle dışarıdan istedikleri ismi tiyatronun sanat yönetmeni olarak atayabileceklermiş. Bu sanata müdahaledir. Şehir Tiyatrolarını kimin yöneteceğine oradaki çalışan insanlar karar vermeli."
YÖNETİCİYİ ÇALIŞANLAR SEÇMELİ
Menderes Türel döneminde hazırlanan yönetmelikte tiyatro çalışanları kendi seçiyordu, dışarıdan müdahale söz konusu değildi. Ve bu yönetmelik sayesinde tiyatro çok büyük başarılara imza attı. Siyasi rövanş refleksi olarak algılanabilecek bir kararla bu yönetmeliği değiştirmek sanata büyük zarar veriyor. Menderes Türel AK Partili bir belediye başkanı diye onun döneminde Şehir Tiyatrosu'na katkısını görmezden gelmek, yok saymak doğru olmaz. Tiyatroya onun döneminde müdahale yapılmadı. Her kesime yönelik oyunlarda sahnelenmişti.
Mesela Nazım Hikmet'in oyunu 'Kafatası' sahnelenmişti. Ben de oyunun yönetmenliğini yapmıştım. Bu özgürlük sanat için çok önemli. Şimdi ise sanatçılar yönetimden el çektiriliyor. Umarım belediye yönetimi bu yanlıştan bir an önce döner."