Özellikle iş dünyasının bazı ailelerinin yazılı olmayan kuralları, kendi anayasaları vardır; aile fertleri ne yaşanırsa yaşansın büyük tepkiler göstermez, sessiz kalırlar...
Yazın gelmesi ve normalleşmeyle birlikte mekanlar açıldı, tabii yazlık tartışmalar, kavgalar da artmaya başladı. Geçen hafta iki erkek arasında böyle bir kavga yaşandı. Taraflardan biri sessizliğini koruyup, bulunduğu mekanı terk etti. Belki biz olsak dişe diş kavgaya girişir, söze sözle cevap verirdik. Ancak o kişi için doğru olan orayı terk etmekti, öyle de yaptı. Bahsettiğim gibi bazı ailelerinin fertleri böyle mevzulara giremez, saldırıya karşılık veremez, vermemeli de. Eğer birey olmaktan çok ailenizi, ailenizin sahip olduğu şirketi ve kurumları temsil ediyorsanız, böyle çirkin mevzulara giremezsiniz. O yüzden sessizlik altın değerindedir. Kötü bilinip tanınmak yerine bazen bazı şeyleri yutup yola devam etmek çok değerlidir. Alkışlıyorum.
'ÖP BENİ AŞILIYIM' YAZILI TIŞÖRTLERE BAYILDIM
Bodrum Maçakızı'ndayken bir bar personelinin üzerinde gördüğüm 'Kiss me, I'm vaccinated' (Öp beni, aşılıyım) yazılı tişörte hasta oldum. Hatta ekipten bir tane de kendim için istedim. Bu yaz bu sloganlı çok tişört göreceğiz. 'Aşı oldun mu, olmadın mı?' tartışmasına da son vermiş olacağız. Bu arada hâlâ aşı sırası gelip olmayanlar var. Cevap olarak "Sizde neler olacak izleyip bir yıl sonra aşı olacağım" diyorlar. Çok ilginç kafa. Ne olabilir ki üçüncü gözümüz açılıp altıncı hissimiz mi kuvvetlenecek?
SANDALLAR BALIK RESTORANI OLDU
Sevgili İzzet ve Yasemin Özilhan sayesinde keşfettiğim Kazıklı Koyu'ndaki Giritli Balık, beni şaşkınlığa uğrattı. Kaplankaya'dan tekne ile 15 dakikalık mesafede bulunan mekan, suyun üstüne kurulu sandallarda hizmet veriyor. Aslında baktığınızda tam da sosyal mesafe kurallarına uygun bir yer. Deniz üzerinde siz seyir halindeyken yemekleriniz kayıkla geliyor. "Denizden babam çıksa yerim" diyenler için birebir.