Beşiktaş'ın yıldız futbolcusu Caner Erkin; hem yeşil sahalardaki başarısı, hem de özel hayatıyla gündemden düşmüyor. Erkin, geçtiğimiz Ocak ayında oyuncu Şükran Ovalı ile evlendikten sonra Göztepe'deki Park Residence'da yaşamaya başladı.
Erkin ile eşi, GÜNAYDIN yazarı Dr. Halit Yerebakan ile de komşu oldu. Geçtiğimiz günlerde GÜNAYDIN'ın bir araya getirdiği Erkin ile Yerebakan, keyifli bir sohbete imza attı. Bir furbolcu ile bir doktor buluşunca, elbette sohbette sağlıklı yaşam konusu ağır bastı.
Dr. Yerebakan, ünlü futbolcuya merak ettiklerini sordu, Erkin de spor, sağlık ve evlilikle ilgili samimi açıklamalar yaptı. İşte ikilinin eğlenceli sohbeti...
Kendinizi bir de sizden dinleyebilir miyiz?
4 Ekim 1988'de, öğretmen bir baba ile ev hanımı bir annenin en küçük çocuğu olarak Edremit-Balıkesir'de doğdum. Terazi burcuyum, boyum 181 cm.
OLUMSUZ TEPKİ ALMIYORUM
Futbol maceranız nasıl başladı?
İlkokula giderken okul bahçesinde ve mahalle arasında futbol oynardım ve hep futbolcu olmayı hayal ederdim. Ailem karşı çıkmasına rağmen vazgeçmedim. İlkokulu bitirip ortaokula geçince aklımda hep futbol vardı. Ortaokul üçüncü sınıfa giderken Edremit'ten İstanbul'a gidip Fenerbahçe'nin seçmelerine girdim. Beni beğendiler ama "Bize hazır futbolcu lazım" deyip almadılar. Sonra Edremit'e döndüm; yaşım küçük olmasına rağmen amatör takımda oynadım. Bir yıl sonra da Beşiktaş'ın seçmelerine gittim. Orada beni çok beğendiler ve "Gel başla" dediler. Bana kalacak yer ayarlamalarını istedim. Bu imkanı sunamayacaklarını söyleyince Edremit'e döndüm. Kariyerime 2001'de Edremit Kolej Spor'da amatör olarak başladım, 2002-2004 yıllarını Vestel Manisaspor'un amatör kadrosunda geçirdim. 2004'te sözleşme imzalayıp profesyonel olarak futbol hayatıma devam ettim.
Ailenizde başka sporcu var mı?
Her zaman sporla ilgili bir aile olduk. Abim profesyonel, babam ise amatör olarak futbol oynadı. Şu anda aktif olarak spor yaşantısına devam eden sadece ben varım.
Futbolcu olmanın zor yanları nedir?
Bu soruyu kısa bir şekilde cevaplamak aslında pek mümkün değil. Her meslekte olduğu gibi, futbolcu olmanın da kendi içinde birçok zorluğu var elbet. Yaşam şeklinizden beslenme düzeninize, insan ilişkilerinden sosyal hayatınıza kadar her türlü konuda dikkatli ve temkinli olmanız gerekiyor. Özellikle büyük takımlardan birinde oynayan bir futbolcunun, daha fazla göz önünde olduğunu bilerek hareket etmesi çok önemli. Milyonların izlediği bir spor dalında, yine milyonlarca taraftarı olan büyük takımlardan birinde oynamanın insanı mutlu ettiğini söyleyebilirim.
Eski takımınız Fenerbahçe'nin taraftarlarının yoğun olarak oturduğu bir bölgede yaşıyorsunuz. Komşularınızdan ve çevrenizden nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Şu ana kadar olumsuz bir durum yaşamadım ve yaşayacağımı da düşünmüyorum. Tepkiler genelde statta başlıyor ve bitiyor. Bugüne kadar birçok renge gönül vermiş profesyonel bir futbolcu olarak, sokaklarda dostluğumuz sorunsuz ve güzel bir şekilde devam ediyor.
Ünlü futbolcuların çoğu villada oturmayı tercih ederken sizin şu anki yaşam alanınızı tercih etme sebebiniz nedir?
Hem şehrin içinde olup, hem de dilediğimizde her şeyden soyutlanıp keyifle vakit geçirebileceğimiz bir evde yaşama hayalimiz vardı ve Park Residence bu ihtiyacımızı tam olarak karşıladı.
HAYALLERİMİ GERÇEKLEŞTİRDİM
Futbol dışında başka bir spora yönelmeyi hiç düşündünüz mü?
Futbolcu olmak çocukluk hayalimdi ama ortaokula giderken okulun basketbol takımında da oynuyordum. Profesyonel teklifler gelmesine rağmen futbolu tercih ettim. Edremit sokaklarında başlayan futbol maceram ve kısıtlı olanaklarla izleyebildiğimiz yerli ve yabancı futbolcuların hayali ile büyüdüm.
Hayallerimi gerçekleştirdiğim için son derece mutluyum.
Haftanın kaç günü antrenman yapıyorsunuz? Evde olduğunuz zamanlarda da spor yapıyor musunuz?
Antrenman programımız, maç programına göre değişiyor.
Bazı günler çift antrenman yaptığımız oluyor. Yaşadığımız evde, farklı dallarda spor yapma ihtiyacımızı karşılayacak imkanlar mevcut.
Ben ve eşim bu avantajdan faydalanmaya çalışıyoruz.
'Kartallar yüksek uçar' derler... Bildiğim kadarıyla 44'üncü katta oturuyorsunuz. Sebebi bu mu?
Aslında bu sözün felsefesi; başarılı insanların, çıktıkları basamaklar ve aştıkları engeller neticesinde 'yukarıda' yalnız kalmasıyla ilgili.
Bense başarımı yalnız kalmadan, tam tersi eşim, ailem ve sevdiklerim ile paylaşarak yaşamayı tercih edenlerdenim.
44'üncü katta kendimi yüksekte hissetsem de yalnız hissetmediğim bir gerçek.
BİRÇOK LEZZETTEN MAHRUM KALIYORUZ
Sağlıklı yaşam adına neler yapıyorsunuz? Beslenmenize dikkat ediyor musunuz?
Hem antrenmanlar, hem de maçlardaki performansımız açısından beslenme, uyku saati, dinlenme ve yaşam düzenimiz gibi birçok şeye dikkat etmemiz gerekiyor. Bu konuyla ilgili kulübümüzün sağladığı destekler ve uyguladığı programlar da oldukça sıkı. Francesco Totti'nin "Şampiyonluk için bir yıl dondurma yemem" sözü, sağlıklı yaşam şeklimiz açısından birçok şeyi açıklıyor. Çoğu zaman insanların günlük hayatlarında severek tükettiği birçok şeyden mahrum kalıyoruz.
HERKES BENİ AGRESİF SANIYOR AMA SAKİN VE UYSAL BİRİYİM
Futbol hayatınızı sürekli konuşuyoruz ama evinizde, özel yaşamınızda nasıl birisiniz?
Maçların gergin atmosferine ve tansiyonuna kendimi kaptırmam ve giydiğim formanın hakkını verebilme çabamdan ötürü insanlar beni genelde agresif biri olarak tanıyor. Oysa ki ev ve sosyal yaşantım içerisinde sakin, uysal, evcimen ve evde vakit geçirmeyi çok seven biri olduğumu söyleyebilirim.
EŞİMLE OLDUĞUM SÜRECE HER YERDE MUTLUYUM
Yaşam alanınızda olmazsa olmazınız nedir?
Yaşam alanımı keyifli ve anlamlı kılan; eşim, ailem ve oğlumla geçirdiğim güzel vakitler tabii ki. Bunlara ek olarak, kesinlikle büyük ekran bir televizyon, güzel bir manzara ve huzur da olmazsa olmazlarım. İki köpeğimiz ve iki kedimiz var. Onların verdiği huzuru da hiçbir şeye değişmem.
Peki eşinizle hayalinizdeki evde mi yaşıyorsunuz?
Eşim ve ben, birlikte olduğumuz sürece her yerde mutlu ve huzurlu olabiliyoruz. Ancak ikimiz de çok yoğun çalışıyoruz. Bu yoğunluğun içinde şehir hayatından kopmadan, günlük koşturmacalarımızdan sıyrıldığımızda huzur bulabileceğimiz bir evde yaşamayı hayal ediyorduk. Hayalimizdeki gibi bir evde yaşadığımızı söyleyebiliriz.