"Bankalar bizi kemiriyor. Banka en büyük kârı kredi kartından yapıyor. Diyelim bizden 6 taksitle 1000 liralık alışveriş yaptın. Bunun ilk iki taksidi bana ait, ondan sonrakiler bankaya. Banka provizyon veriyor, biz de ürünü veriyoruz. 1000 lirayı ertesi gün nakde çevirmek istediğin zaman iki ay için 1000 TL üzerinden yüzde 5 kesinti yapıyor. Eğer nakde çevirmezsen yani kesinti faizi ödemek istemezsen, 1000 TL'nin ilk 500 TL'sini 35-40 gün arasında alabiliyorum. Vatandaş ise ödemediği her kuruş için faiz ödüyor. Bankadan kredi kullanmak, kredi kartına komisyon ödemekten daha kârlı. Banka, komisyon oranlarında asla geri adım atmıyor.
Kredi kartlarına çalışıyoruz." Bu sözler ünlü giyim markası Kiğılı'nın sahibi Abdullah Kiğılı'ya ait. Kiğılı, Sabah'tan Pınar Çelik'e hem işverenlerin, hem de vatandaşın nasıl bankaların kölesi olduğunu net özetlemiş. Kredi kartının dönem borcunu zamanında ödesen de o borç bir türlü kapanmıyor.
Çünkü kredi kartlarının faiz oranları çok yüksek.
Türkiye'de bankaların yarısına yabancı sermaye hakim. Ekonomi iyiyken de kötüyken de Türkiye'de kar rekorları kırdılar.
Döviz yükseldiğinde, ekonomiye destek olmaları gereken en kritik anlarda bile yüksek karın peşine düştüler! Türkiye kredi kart sahip olma sayısında Avrupa'da birinci sırada. Halka yapılacak en büyük iyilik onları kredi kartı tutsaklığından kurtarmak olur!