Romantık şarkıların sevilen sesi Baha, TRT Müzik'te pazar günleri 'Müzik BAHAne' programıyla izleyiciyle buluşuyor. Baha, uzun müzik kariyer ini ve ekran serüvenini GÜNAYDIN'a anlattı...
Programınız 'Müzik BAHAne' nasıl gidiyor?
Şimdiye kadar kendim program yapmamıştım, uygun proje olmamıştı. Yapımcımız Veysel Şimşek, çok değerli biri ve bana böyle bir teklifle gelince kabul ettim. Ben ud, bağlama, keman çalıyorum ve Gazi Üniversitesi Müzik Bölümü mezunuyum. Müzik kariyerimde 30 yıla yaklaştım. Repertuvarım sağlam, birçok enstrümanı da çalabildiğim için bir müzik programı yapma fikri çok hoşuma gitti. Pazar 23.30'da canlı yayında #muzikbahane etiketi ile gelen istekleri çalıyorum, söylüyorum ve izleyici çok mutlu oluyor.
BİRAZ GEÇMİŞTE YAŞIYORUM
Yakında yeni bir albüm yapmayı düşünüyor musunuz?
'Aşka Devam' albümümü Mayıs 2017'de çıkardım. Beş şarkılık bir maksi single'dı. Bu yıl Eylül-Ekim aylarında yeni bir bir albüm daha düşünüyorum. Yine beş şarkılık olacak. Artık albüm yapılmıyor; iki ay arayla birer şarkı çıkarılıyor, klip çekiliyor. Buna karşı değilim, belki öyle bir şey de yapabilirim ama biz albümlü sanatçılar olduk hep. Günümüzde her şey çok mekanik, herkes kolayına kaçıyor. Albüm bir ürün ve saygı duyulması gereken bir şey gibi geliyor bana.
Ego sorunu yaşadığınız oldu mu?
İlk çıktığım günden bu yana, işin insani yönünün daha önemli olduğunu düşünüyorum. Hepimizin bir mesleği var ama her şeyden önce insanız; bunu unutmamak lazım. Egoya hiç gerek yok. Sevgi, saygı olduğu ve sınırlar aşılmadığı sürece hiç problem yok. Ben kendimi beni dinleyenlerin ailelerinin bir ferdi gibi görüyorum. İnsanlarla karşılaştığım zaman, bazı şeylerin sesimin veya şarkılarımın önüne geçtiğini görüyorum. 'Sen bizim oğlumuz gibisin' deyip sarılıyorlar yolda; onların abileri, kardeşleri gibiyim.
Popülerlik önemli değil mi peki?
Doğal yaşamayı seviyorum. Sektördeki insanları yadırgamıyorum; her şeyin bir kuralı var, bunun farkındayım ama ben yapamıyorum. Havalı durmak falan, benlik değil bu işler. Şarkı yazmayı ve söylemeyi seviyorum. Bunların insanlar tarafından beğenilmesi, benim için en önemli şey. Şarkılar bizi dinleyiciye yakınlaştıran, onlarla birçok şeyi paylaşmamızı sağlayan çok önemli bir araç. Belki 'Sanatçı ulaşılmazdır' gibi fikirler var; insanlar ulaşamadığını hep üstte tutar ama ben buna pek inanmıyorum ve böyle olsun istemiyorum. Paylaştıkça mutlu oluyorum.
Uzun bir kariyeriniz var. Geçmişle bugünü nasıl kıyaslıyorsunuz?
Sanırım biraz geçmişte yaşıyorum. O zamanlar çok mutluyduk; komşuluklar vardı, insanlar birbirine dürüst ve net davranırdı. Bugün birçok yerde bunu göremiyorum. Kimse kimseye güvenemiyor. Ne kadar acı; insanlar, birbirlerine selam vermeye korkuyor. Duygular yitirilmek zorunda kalıyor çünkü güven olmadan, insanlar duygularını samimi yaşayamaz.
Müzisyen olarak bir misyonunuzun olduğunu düşünüyor musunuz?
O sanatçı egosu var ya, işte ona gerek yok. Bir topluluğa girdiğinde selam verirsin, 'Hadi hep beraber çay içelim' dersin, sohbet edersin. Eğer iyi, kişilikli, doğru dürüst birisi olursan; seni izleyenlere ve çocuklara iyi örnek olursun. Bugün o kadar abuk subuk örnekler var ki; ekranı açıp baktığımda bana çok ters geliyor ya!
ANNEM ARTIK EVLENMEMİ İSTİYOR
Evlenmeyi düşünmüyor musunuz? Aileniz bu konuda baskı yapmıyor mu?
Özellikle annem evlenmemi çok istiyor.
Çok iyi bir aile babası olurum, bunun
farkındayım da beni evlenmeye ikna
edecek birisi çıkmadı karşıma. Annem
artık bekliyor. Kısmet diyelim; evlenmek
istiyorum, niyetim de var. Hayırlısı...
Bilmediğimiz bir yönünüz de var; milli bilardocusunuz...
Evet, Mısır'da üç bant bilardoda Türkiye'yi
temsil ettim. Semih Saygıner ile
beraber gittik. Federasyonun lisanslı
bilardocusuyum şu anda.