Cezaevinden yeni çıkan Rüzgar Çetin, kendisini kurtaran babası Sinan Çetin'e hasretle sarılmış.
Rüzgar cezaevinde geçirdiği süreçte haliyle zayıflamış. Bu fotoğraf, Sinan Çetin'e film konusu olur aslında.
Rüzgar'ın tahliye edilmesiyle şunu da öğrenmiş olduk: Eğer babanızın yeterince parası varsa, sarhoş araba kullanırken polis aracına çarpıp bir polis öldürseniz bile sekiz ayda kurtulabilirsiniz.
Yeni tartışma konusu ise, Sinan Çetin'in şehit polisin ailesinin şikayetinden vazgeçmesi için 1.5 milyon lira vermesi (haberlerde iddia edilen rakam), aileyi ikna etmek için araya bürokratlar sokması vs. Bazıları Sinan Çetin'i, oğlunu kurtarma mücadelesinde haklı buluyor.
'Yüzde 100 suçlu olsa bile hangi baba oğlunun hapiste çürümesine razı olur?' diye soranlar da var. Elbette bunlar ezbere konuşulacak konular değil, Allah hiçbir babayı böyle bir sınavdan geçirmesin.
TARİHTEN ÖRNEKLER
Yakov Cugaşvili'yi tanır mısınız? Tarihi kaynaklar, Yakov'dan şöyle bahsediyor: Yakov, Sovyetler Birliği'nin lideri Josef Stalin'in dört çocuğundan biriydi. Kızıl Ordu'da üsteğmendi. Almanya'nın Sovyetler Birliği'ni işgaliyle birlikte 1941 yazında Smolensk Muharebesi'nde esir düştü. Hitler, Yakov'u Sovyetlere karşı propaganda amacıyla kullanmak istedi. Bu maksatla Yakov'a babası aleyhine konuşması, basında ve medyada Stalin'i aşağılaması durumunda kendisine zarar verilmeyeceğini vâdetti. Hatta kendisine para ve mülk teklif edildi ama Yakov'u ikna etmeyi başaramadı. Hatta Yakov, bu teklifler karşısında Nazilere hakaretler savurdu. Almanlar daha sonra Yakov'u Stalingrad Muharebesi'yle esir düşen Mareşal Friedrich Paulus ile takas etmek istediler. Stalin; teklifi, "Bir mareşali bir teğmenle takas etmem… Elinizde sadece oğlum Yakov değil milyonlarca oğlum var. Ya onları da bırakırsınız ya da oğlum onların kaderini paylaşır." diyerek geri çevirdiği iddia ediliyor. Bazı kaynaklara göre Hitler, Yakov'u esir düşen yeğeni Leo Raubal ile takas etmek ister fakat bu teklifi kabul edilmez. Resmi Alman kayıtlarına göre Yakov toplama kampında elektrik tellerine takılarak öldü. Bazıları öldürüldüğünü öne sürerken, bazıları da Yakov'un kampta intihar ettiğini ileri sürdü. Şu anda, gizliliği kaldırılmış dosyalar Yakov'un emirlerine itaat etmeyi reddettiği için bir nöbetçi tarafından vurulduğunu göstermektedir.
UMUDU KAYBETMEYİN
Tarih Stalin'i diktatör, milyonlarca insanı ölüme gönderen bir kasap olarak yazdı. Ama Stalin aynı zamanda oğlunu ön cephede savaşa gönderecek ve esir düştüğünde onu kurtarmayacak kadar da komünist ideolojiye bağlı, idealist bir liderdi.
Peki, Stalin günümüz Türkiye'sinde yaşasaydı ve Sinan Çetin'in yerinde olsaydı ne yapardı? Bu soruya yanıt vermek için teoriler üretmeye gerek yok belki de. Google'a 'Oğlunu ihbar etti' diye yazın.
'FETÖ'cü diye ihbar ettiği oğlu tutuklandı', 'Oğlunu DAEŞ üyesi diye ihbar etti', 'Otomobil çalan oğlunu ihbar etti', 'Uyuşturucu satan oğlunu ihbar etti', 'Hırsız oğlunu, haram yemesin diye ihbar etti', 'Yatalak baba, oğlunu ihbar etti' diye birçok haber çıkar karşınıza.
Adalete güven kalmasa da, toplumda yozlaşma olsa da, 'Kardeşim tamam da, ailesinin hayatı kurtuldu en azından', 'Olmuşla ölmüşe çare bulunmaz;
Sinan Çetin doğrusunu yaptı' diyenler olsa da; umudu kaybetmek yok. Sinan Çetin gibi zengin olmasa da adalete, kul hakkına inanan, dürüst babalar da var bu ülkede.