Rahmetli Asım Can Gündüz'ün kendisi gibi müzisyen oğlu Evrencan Gündüz'ün Hürriyet'ten Ayşe Arman'a verdiği röportaj;
'Benimki iyi bir insandı ama iyi bir baba değildi' başlığıyla yayınlanmıştı.
Söyleşide oğul Gündüz'ün ağzından, 2016'da hayatını kaybeden babasına, "Babamın kendisi çocuktu, baba olacak insan değildi. Herkes dünyaya baba olmak için gelmiyor.
Benimki de iyi bir insandı ama iyi bir baba değildi.
Ağır gelmiş babalık.
Annemi ve beni bırakıp 'Ege'ye giden ilk otobüs hangisi?' demiş" sözleri yayınlandı.
Açıkçası başlığı görünce çok şaşırmıştım; bir oğul daha yeni, 2016'da kaybettiği babası için bunları söyleyebilir miydi? Çok geçmeden Gündüz, söyleşide babasına dair yayınlanan içeriğe itiraz etti; "Maksadını aştı" dedi.
Gündüz, "Ayşe Arman'ın kişisel merakını gidermek için sorduğunu ifade ettiği" soruların söyleşide kullanıldığını ve Arman'ın sözlerine kişisel kanaat eklediğini iddia etti. Ve Gündüz açıklamasını şöyle bitirdi: "Ben her zaman babasıyla gurur duyan ve onun sevgisini yaşatmaya çalışan bir insan olarak yaşamıma devam edeceğim…" Gerçekten zor bir durum.
Muhtemelen Evrencan Gündüz, laf arasında babasıyla ilgili eleştirilerde bulundu. Bunu çoğumuz sevdiklerimiz için yaparız ama herkes tarafından bilinmesini istemeyiz.
Eğer kamu ve toplum yararını ilgilendiren bir durum yoksa gazeteciler kendilerine 'off the record' söylenen sırları saklamalı.
Eğer Evrencan'ın söyledikleri doğruysa; Arman ya da sayfa editörleri, çarpıcı bir başlık ve çok tıklanmanın ihtirasına kapılmış olabilir.
Gazetecilik bazen duygusal davranmayı da gerektiriyor; gerçek olsa dahi her söyleneni yazmak bazen kötü sonuçlar doğurabiliyor.