Geçtiğimiz cumartesi "Yemeksepeti CEO'su Nevzat Aydın'dan neden hiç ses çıkmıyor? Üç maymunu oynayarak tarihimizin en büyük veri hırsızlığının unutulacağını mı sanıyor?" diye devam eden bir yazı yazmıştım. Aynı gün sosyal medyada da tepkiler artınca, Aydın, veri hırsızlığından tam 17 gün sonra bir zahmet iki tweet attı.
Aydın "Gereken dersleri çıkardık, çok üzgünüm. Benzer bir olayın tekrar yaşanmaması için tüm geliştirmeleri yapmayı sürdürüyoruz" diye özetleyeceğimiz, sonunda üzüntü ':(' işaretiyle biten iki tweet paylaştı,
Aydın'ın takipçilerinden bazıları "Geçmiş olsun", "Olur böyle şeyler" gibi yanıtlar paylaştı. Örneğin NTV spikeri Emek Ege de "Geçmiş olsun" tweet'i paylaştı. Olcay Atar adlı kişiden de "Hasta mı olmuş, neyin geçmiş olsunu? Giden bizim bilgilerimiz. Tuhaf" yanıtı geldi.
Aydın'ın tweet'lerine genelde halk tepkiliydi. Dava açacağını belirtenler oldu. Aslında halk neyin ne olduğunu iyi biliyor. İşte Aydın'a gelen yanıtlardan en çok beğeni alanlardan bazıları:
■ Anıl Aba (Birgün yazarı): "İş hükümete ince de olsa laf çakmaya geldi mi günde 3-4 tweet atıyordun. Bu skandala 13 gün sonra cevap verdin, valla bravo."
■ Zet Lorento: "Daha önceden hack'lendiğinizde çok daha güçlü bir şekilde Yemeksepeti'ni inşa etmiş olsaydınız milyonlarca kullanıcılarınızın bilgileri şu an başkalarının elinde olmazdı!"
■ Reco: "Bilgilerimi çaldırdın Nevzat'cığım, her gün United Kingdom'dan arıyor bir numara. 20 bin TL ateşle bu olayı unutalım."
■ Livane: "Paylaşır bir İstanbul sözleşmesi yakında."
■ DemirBJK: "Zagor reyiz tüm bilgilerimizi ifşa ettin ve kuru bir özürle olayı kapıyorsun..."
■ Erdal Çelebi: "...Bırakın bu süslü, soslu cümleleri. 'Güzel bir fırsat yakaladık. İyi para kazandık. Sonra da iyi paraya sattık, işin güvenlik kısmında çuvalladık' demek çok mu zor?"
■ MKY: "...Bütün gizlilik verilerini sattığınızı düşünüyor insanlar. Ben dahil birçok insan kalıcı olarak hesaplarını iptal ediyor. Block."
■ Burak Erenel: "Yok bir şey olmaz, aman sıkıntı yok, zaten datalar her yerde geziniyor gibi cümlelerle Polyannacılık yapmayın..."
■ Egemen Balaban: "İşletmeleri fahiş komisyonlarla köleleştir. Müşteri memnuniyeti için süre baskısı yaparken çalışanların güvenliğine gerekli değeri verme. Dijital güvenlik için yeterli bütçeyi bile ayırma..."
■ Yaşar Sünbül: "Yönettiğiniz şirket köşedeki bakkal dükkanı değil. Sahip olduğunuz en önemli şey müşterilerinizin verileriydi. Onu da koruyamadınız. Reklama harcadığınızın yarısını harcasanız sahip çıkardınız. İnşallah KVKK kapsamında 200-300 milyon ceza yersiniz de gerçekten pişman olursunuz."
YIKILMAZ KALE GİBİ
Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Kenan Kıran ve ekibi yaptıkları gündem belirleyen haberlerin yanı sıra 'fikri takip' alanında da başarılılar. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 16 Ocak 2019'da Sultanbeyli'deki semt pazarında Mahruze Keleş'ten oy istemiş, Keleş, İmamoğlu'na, "Sana börek, kete yaparım ama oy vermem" demişti. Daha sonra İmamoğlu, Keleş'in evini üç kez ziyaret etmişti. Son ziyarette CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da vardı. Biz bu ziyaretlerde nelerin yaşandığını, CHP'lilerin paylaştığı kısa videolar'daki kadar biliyorduk.
Ne olup ne bittiğini öğrenmek için SABAH'ın deneyimli muhabiri Barış Savaş da Keleş'e ziyarette bulundu. Özetle Keleş şöyle diyor: "CHP'li heyet bana 'Gide gele seni döndüreceğiz' dedi. Bana şaka yollu 'Biz sana geliyoruz ama sen yine onu seviyorsun' diyorlar... Kapım, sofram gelene sonuna kadar açık. Onları da sevdim ama benim oyum yine Cumhurbaşkanımızın. Erdoğan oldukça ondan başka kimseye oy vermem, kimse kusura bakmasın." Demek ki, CHP'liler siyasi şov amaçlı ziyaretlerinde Keleş'i bir türlü ikna edememişler. Mahruze Teyze yıkılmaz kale gibi direnmiş, "Son nefesime kadar oyum Erdoğan'a" diyor. Artık Cumhurbaşkanı Erdoğan yoğun program arasında Keleş'i ziyaret eder mi? Yoksa Keleş, Beştepe'ye mi davet edilir bekleyip göreceğiz...
SIKINTI YOK, İYİLEŞMİŞ
Kaçış sendromu hastalığı nedeniyle 235 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra taburcu olan Mehmet Ali Erbil, katıldığı bir canlı yayında "Siz aşkı seversiniz. Nedir durumlar şu an?" sorusuna şu yanıt verdi:
"Fena gitmiyor. Instagram'dan yürüdüğüme göre kendime gelmeye başladım. Burada yürüyemiyorum bari Instagram'da yürüyeyim. Sosyal medyada yazışıyorum..."
Efsane geri mi dönüyor yoksa!? Huylu huyundan vazgeçmez, Erbil her şekilde 'yürür'. Bu espriyi yaptığına göre Erbil'de sıkıntı yok, iyileşmiş artık.
ZARLAR HİLELİ!
Politika Araştırmaları Enstitüsü'nün salgının hızla yayıldığı 18 Mart 2020- 18 Mart 2021'i kapsayan raporunda; 2 bin 365 milyarderin, servetlerinin yüzde 54'lük bir artışla 4 trilyon dolar daha eklediği belirtildi.
Dünya çapında en zengin 20 milyarder ise yüzde 68 artışla 742 milyar dolar daha kazandı. Ve bu parayla hem dünyada virüs yüzünden kimsenin yoksullaşmamasının sağlanabileceği hem de herkese yetecek sayıda aşı satın alınabileceği açıklandı.
Küresel ekonomik sistem öyle bir ayarlanmış ki; ekonomi kötü de gitse kazanan yine zenginler oluyor. Söylenecek çok şey var bu haberle ilgili. En iyi sözü Leonard Cohen'in 'Everybody Knows' şarkısına bırakalım:
"Herkes biliyor, zarların hileli olduğunu / Herkes biliyor, iyi adamların kaybettiğini / Herkes biliyor, dövüşün hileli olduğunu / Fakirler fakir kalır, zenginler zenginleşir / Hep böyle gider / Herkes biliyor."