Mimarisi, ihtişamı ve işlevliği açısından dünya sanatında önemli bir yeri olmasının dışında varlığı açısından da bu topraklarda kıymetli olan Ayasofya, Doğu Roma İmparatorluğu'nun İstanbul'da yapmış olduğu en büyük kilise olarak bilinir. Farklı nedenlerden dolayı aynı yerde üç kez inşa edilmiştir.
İlk yapıldığında Büyük Kilise olarak adlandırılmış, 5. yüzyıldan itibaren Ayasofya 'Kutsal Bilgelik' olarak tanımlanmıştır. Ayasofya, Roma İmparatorluğu boyunca taç giyme törenleri açısından önemli bir mekan olmuştur.
IV. Haçlı Seferi sırasında İstanbul, Latinler tarafından (1204- 1261) işgal edilmiş, bu dönemde gerek kent, gerekse Ayasofya yağmalanmıştır. Doğu Roma kenti tekrar ele geçirildiğinde, Ayasofya'nın oldukça harap durumda olduğu kayıtlarda belirtilir.
Neptün-Balık döngüsünde başlayan süreç, 57 yıllık Neptün- Aslan sürecine kadar devam etmiş.
Aslında tüm bu tarihi izler, bir dönemin bittiğini, bir dönemin ise başlangıcını ifade ediyor.
Temsil olarak mimari gücü kadar kutsal varlığı ile Ayasofya, İstanbul halkının her dönem kalbini ve dualarını ifade etmeye devam ediyor. Bu bina 1932 (Uranüs Koç döngüsünde) yılında ilkleri yaşamıştır.
Türkiye siyasi ve kültür tarihinde önemli bir rolü olan Ayasofya, 2019 yılında başka bir perspektife yönünü çevirebilir.
Gökkubbe, herkesin tanıklık edeceği, tüm dünyanın gözü önünde 1932 yılında gerçekleşen ilklerin başka bir versiyonunu gösterebilir.
Sözün özü, 1932 yılına vurgu yapan gökyüzü, o yıllarda doğanlar gibi yolu farklı çizilen Ayasofya'nın dünya gündeminde bu sefer farklı olarak yerini alır.
Tarihin tüm tozlu sayfalarını döksek içinde mutlaka Ayasofya'ya dair bir kelime ya da cümle geçiyor olabilir. Göbeklitepe ya da İpek Yolu gibi dünyanın gözünü diktiği yerler arasında Ayasofya... "Sırların sırrını barındıran Ayasofya gündeme düşecek" diyor Uranüs, Boğa ve Neptün'ün Balık burcunun kalbinden geçişi!
Uranüs'ün Boğa seyri, ülkemizin topraklarındaki dev yapıtları dünyanın merkezine oturturken, son 2 yıldır dillendirdiğim Ayasofya'nın bir kez daha çok konuşulacağına işaret ediyor.
ASTROGÜNDEM
Güneş-Plüton 90'lığı, rotasını yeraltı zenginlikleri ile ün salmış topraklardaki gelişmelere çeviriyor.
Petrol piyasasının ani hareketliliği bazı ülkeleri hareketlendirirken, 'Bunu konuşan konuşana' diyeceğiz. Aynı zamanda gökyüzü beş ay boyunca Rusya için karışık bir sürecin haberciliğini yapıyor.