Bir insan pandemi döneminde 'Evde kal' çağrısı yaptığı için sosyal medyada eleştiri yağmuruna tutulur mu? Maalesef bizim ülkede oluyor. İşte Arzu Sabancı'nın başına gelen gibi. Sosyal medya hesabından paylaştığı şu mesaj yüzünden adeta linçe uğradı:
"Aşı da olsanız, hastalığı geçirmiş, antikorunuz da olsa risk her zaman var. Evde kalmaya, işiniz müsaade ediyorsa sokağa çıkmamaya, çift maske ve mesafeye devam. Tam kapanma olmasa bile biz kendi irademizle tam kapanma yapabiliriz... Yaz aylarını, güzel günlerin hayalini kurarak, umudumuzu kaybetmeden...
Sakın evde sıkıldık demeyin. Rahat nefes aldığınız güne, evinizde olduğunuza şükrederek, evde kalmaya devam." "Sakın sıkıldık demeyin, evinizde kalın" diyerek topluma sosyal mesaj vermeye çalışmış Sabancı. Hani çıkın sokağa, maske, mesafe önemsemeden gezin dese anlayacağım eleştirileri de, bu mesajda ne var bu kadar öfkelenecek?
Öfkelenecekseniz, tüm uyarılara rağmen evde parti düzenleyenlere, salgına aldırış etmeden maskesiz, mesafesiz otellerde eğlenenlere öfkelenin. Arzu Sabancı'ya değil... Zengin düşmanlığı yapmak için Sabancı'yı bu mesajı üzerinden linç etmeye kalkmak büyük bir haksızlık. Hele ki bir kadına bunu yapmak bence psikolojik şiddetin en somut örneğidir.
Tanıdığım en zarif insanlardan biri Arzu Sabancı. Kendisi de Covid-19'a yakalandığı için hastanede kaldı ve bu illetin insan vücudunu nasıl harap ettiğini de bizzat yaşayarak gördü. Bu tecrübesine dayanarak uyarılarda bulunması kadar insancıl bir şey olamaz. Kendisini geçmiş olsun demek için aradım. Covid- 19'u ağır geçirdiğini söyleyen Sabancı sözlerine şöyle devam etti:
"Çok zor ve acılı bir süreç. İnsanlar zor nefes alarak, ateşler içinde hastane odasında 1 saati yaşasalar, 365 gün evde kalmaya razı olurlar. Lütfen herkes kendisini korusun. Allah bu hastalıkla mücadele edenlere de yardım etsin. Benim tek amacım iyi niyetli olarak 'evde kal' çağrısı yaparak salgın sürecinde insanları korumaktı."
Ünlüler ifşa edilmekten büyük zarar görüyor
Sosyal medyada sık rastladığımız bir durum var, ünlülerin mesajlarını ifşa etmek. Bu akımın temelinde ünlü olmayan kadınların 'ünlü' olma isteği yatıyor. Tanınan birinin karşı tarafa yazıyor olmasını, kendini yükselten bir değer olarak görüyor bu kadınlar. Özel hayatın ihlaliymiş, etik değilmiş bakmadan yayınlıyorlar. İfşa eden taraf reklamın iyisi kötüsü olmaz diyerek yayınlıyor ama olan ünlü erkeğe oluyor. Günün sonunda ünlü taraf bu durumdan zarar görüyor...