BKM, 'Söyleyin de beraber gülelim!' sloganıyla yola çıkan İstanbul Komedi Festivali'ne bu yıl üçüncü kez evsahipliği yapıyor. 18 Kasım'a kadar devam edecek olan festival; yedi mekanda 80'in üzerinde sahne şovuyla şehirde kahkaha tufanı estirecek. Biz de festivali organize eden BKM'nin CEO'su Zümrüt Arol Bekçe ve Türkiye'de kadın komedyen denince akla gelen ilk isimlerden Demet Akbağ ile festivali konuştuk...
Demet Hanım, ilk festivalde tek kişilik şovunuz vardı. Bu yıl da gösteri yapacak mısınız?
DEMET AKBAĞ: Hayır, tek kişilik ve tek seferlik bir şeydi o. İlk sene, Yılmaz ve benim işin içinde olmamamız söz konusu değildi. Yılmaz da uzun bir aradan sonra tek kişilik bir gösteri hazırladı. Ben açılışı, Yılmaz da kapanışı yapsın dedik ve Komedi Festivali'ni başlattık.
ZÜMRÜT AROL BEKÇE: Bu yıl da Demet'in yakasından düşmezdim ama film çekiyordu. O yüzden çok ısrarcı olmadık. Bu sene Demet, Ömür Özdemir'in 8 Kasım'da BKM Mutfak Uniq'te yapacağı şova konuk olacak.
TV BENİ GÜLDÜRMÜYOR
Bu yıl seyirciyi nasıl bir Komedi Festivali bekliyor?
Z.A.B.: Festival, bu sene üç haftaya uzadı; 21 gün boyunca güzel şovlar, sürpriz isimler olacak. Semaver Kumpanya 'Cimri'yi sahneleyecek, Ayşen Gruda da aramızda olacak. Yılmaz Erdoğan, 'Çok Güzel Hareketler Bunlar 2. Kuşak' adlı şovla yeni gençlerle sahneye çıkacak. 'Ata'nın Gazinosu' da olacak. İş dünyasından profesyoneller, 'İş'in Komiği' başlığında bir araya gelecek. Dünyada gişe rekorları kıran komedyen Jim Gaffigan da festivalin kapanışını yapacak.
Çocuklar için de güzel şovlar var...
Z.A.B.: Evet, 'Kral Şakir', 'Uzayda Şamata' isimli ilk tiyatro oyunu ile prömiyer yapacak. Ezo Sunal'ın hazırladığı 'Tekerleme Yarışı' ve 'Komik Kitaplar', BKM'nin kapalı gişe sahne şovu 'Güldüy Güldüy Show -Çocuk Best Of', Işıl Kasapoğlu'nun yazıp yönettiği 'Nasreddin Hoca Kukla Tiyatrosu' performansları çocuklarla buluşacak.
Festivalde yeni yetenekler de seyirciyle buluşacak. Onları nasıl belirliyorsunuz?
Z.A.B.: BKM Mutfak'ta daha önce sahneye çıkan isimler onlar. Açık Mikrofon'da, 10 dakikalık şakalarıyla test ediliyorlar ve seyircilerin reaksiyonu ölçülüyor. Bu, sadece BKM oyuncularının yer aldığı bir festival değil; herkese açık bir organizasyon. Festival, Youtuber'ların da dahil olduğu yeni bir oluşuma evriliyor.
D.A.: Komedinin televizyonda yapılmasını istemiyorum; bence yasaklansın. Sosyal medyada ve Youtube'da yapılanlara daha çok gülüyorum. Televizyondaki hiçbir şey beni güldürmüyor.
Neden?
D.A.: İki saat komedi olmaz; dünyanın hiçbir yerinde yok. Bir hikaye iki saat seyredilmez, komedi hiç seyredilmez. Mizah zamanlama işidir. Televizyon, insanların estetik ve mizah anlayışını aşağı çekiyor. Komedi anlayışının ilerlememesinin sebebi televizyon. Bence komedi, başka mecralarda yapılsın ya da 'Güldür Güldür' gibi skeçler olsun sadece. Mesela oğlum Ali, hiç sıkılmadan 'Güldür Güldür Şov'u seyrediyor çünkü 15 dakikada bitiyor. Olması gereken odur.
O yüzden mi ekranlardan uzak duruyorsunuz?
D.A.: Tabii ki çünkü komedi dizisi yapılamaz. İnan bana, 'Bir Demet Tiyatro' iki saat olsaydı, izleyici buna dayanamazdı ve seyretmezdi. Biz 45 dakika oynuyorduk. Sen dört bölümü bir gecede harcarsan, o seyredilmez. Bu konuya çok üzülüyorum. Neyse ki komedinin herkese ulaşabileceği mecralar var.
Z.A.B.: Evet, dijital platformlar, büyük avantaj. Evdesin ve vaktin varsa üç bölümü arka arkaya izlersin.
Peki siz nelere gülüyorsunuz genellikle?
D.A: Hayatta karşılığı olan şeyleri seviyorum; filmlerimde de öyle... Ata da benim tarzımda mizah yapıyor, o yüzden biz uyuşuyoruz. Çok absürt olan şeylere gülemiyorum. Bana ne zaman güleceğimin söylenmesinden hoşlanmıyorum. Zorlama olduğunu düşündüğüm şeye gülmem.
Z.A.B.: Mizah anlayışımız Demet'le paralel; aşağı yukarı aynı şeylere gülüyoruz. Öyle ki, yıllardır bir aradayız.
PARA PULDAN ANLAMAM
Ne kadardır tanıyorsunuz birbirinizi?
Z.A.B.: 20 yıl önce bir valizle Ankara'dan İstanbul'a geldiğim günden beri.
D.A.: Tatlı, şeker, deli gibi çalışan bir kadın. Paradan puldan anlamam; "Şu kadar param var" derim, Zümrüt "Bana sormadan harcama" der.
Zümrüt Hanım, bankacılıktan hiç bilmediğiniz bir sektöre girdiniz...
Z.A.B.: Bankacıyken de Yılmaz'ın (Erdoğan), Demet'in hayatındaydım. O nedenle çok bocalamadım. Onları star olarak görmedim; Demet, ailem oldu.
D.A.: BKM'yi Necati Akpınar ve Yılmaz Erdoğan'dan bile çok düşünür.
Z.A.B.: 'Vizontele' zamanı çok zorlandık çünkü kriz vardı. O filmi 3.5 milyon kişi izlemeseydi
KORKUNÇ BİR 'EYYVAH EYVAH' ÖZLEMİ VAR
'Hükümet Kadın'daki Doğulu kadını da, 'Eyyvah Eyvah'taki 'Firuzan' gibi renkli dünya insanını da başarıyla oynuyorsunuz. Bu çeşitliliği nasıl sağlıyorsunuz?
D.A.: Bunların hepsini yapabildiğim için... O kadınlar var benim içimde; oyunculuğumun türü yok. Komedi filminde oluşturduğum bir karakteri dramaya koy, sırıtmaz. Ben öyle bir oyuncuyum.
Demet Hanım, 30 Kasım'da 'Hedefim Sensin' ile beyazperdede olacaksınız. Ata Demirer ile çok iyi bir uyum yakaladınız...
Z.A.B.: Hemen araya girip bir şeyler söyleyeyim... Her film için teaser ve fragman yayınladığımızda rapor alıyoruz. Yapılan yorumlardaki ilk cümle şu: 'Yine muhteşem ikili, yine yapmışlar.' Herkeste korkunç bir 'Eyyvah Eyvah' özlemi var.
D.A.: Evet, o seri sayesinde seyirci bizi farklı yere oturttu. Sıcak ve gerçek mizahı özlüyor izleyici. 'Bu ikili yan yana gelince filmden mutsuz ayrılmayız' diye düşünüyor seyirci. Aslında bu sorumlulukla yeni bir işe kalkışmak da riskli. Çünkü ister istemez kıyaslama yapıyor seyirci. 'Firuzan', herkesin sevdiği bir karakter. Seyirci, renkli dünyanın insanına yabancı değil.