Sevgililer Günü'ne iki gün kaldı. Çevremden biliyorum; çiftler sıkıntıda! Onlar da farkında; bugünün bir alışveriş tuzağı olduğunun.
Kendilerini sıkışmış hissediyorlar çünkü sevgiliye- eşe alacak bir şey bulamıyorlar.
Bize Sevgililer Günü hediye seçenekleri diye dayatılan şeyler, her gün AVM'lerde burun buruna geldiğimiz ürünler. Yaratıcılık yok! Dolayısıyla karşı tarafı mutlu etmek pek de mümkün görünmüyor.
Her şey, madde üzerinden yürüyor. Medyada yer alan ilanlara bir bakın, ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Ben şöyle bir baktım, bakarken de güldüm. Tuhaflıklardan bir demet topladım size...
Sakın ola 'Sevgililer Günü' niyetine bunlara bel bağlamayın!
KALP ŞEKLİNDE TAVA
Bakınız neler var:
Sevgilisinden uzak duramayanlara 100 santimetre genişliğinde koltuk.
Büyük bir market zincirinden çift kişilik şemsiye.
Romantik bir kahvaltı için kalp şeklinde tava.
Bembeyaz bir gülüş için çiftlerin birbirine armağan edeceği ağız ve diş sağlığıyla ilgili bakım kürleri.
Zamansız aşklar için saatler.
Sevdiğinin mutfakta hayatını kolaylaştırmak için tost makinası, kahve makinası, çatal bıçak seti.
Sağlıklı bir aşk için yoga, masaj, meditasyon terapileri.
Aşkın ayak seslerini duymak için bir çift terlik.
Sevgilisine kredi kartı ile hediye alanlara anında chip para.
Aşk kokan kampanyadan mis gibi bir parfüm. Ve daha neler neler...
İLİŞKİ HESAP İŞİ
Sevgililer Günü için eşiniz ya da sevgiliniz, size bu saydıklarımdan birini alsa ne hissedersiniz? Pek de mutlu olunacağını sanmıyorum.
Kadın, kalp şeklindeki teflon tavayı ne yapsın? Zaten mutfağa girmek istemiyor ki!
Sevgililer Günü cirosunun 1 milyar liraya ulaşması bekleniyormuş.
Böyle bir sektör doğdu ve modern yaşam köleleri olarak bizler bu çarkın dişlileri içinde 'aşk' adına eziliyoruz.
Aşk var mı sizce?
Yoksa adına artık 'ilişki' mi demeli? İlişkinin dinamikleri farklı; biraz matematik ve hesap işi... Çarp topla, çıkar böl...
Çoğunluk doğru yanıtı bulamıyor.