YouTube'un sevilen kanallarından biri olan Bi' Başka'ya konuk olan Elit Andaç Çam, Barış Yıldız ve Efe Tunçer, tiyatro oyunlarından yer alacakları dizilere, takip ettikleri absürd komedilerden stand-up kültürü ve Cem Yılmaz'a kadar birçok farklı konuda samimi açıklamalarda bulundu.
Aşk Kumardır… Proje size nasıl geldi? Set süreci nasıl geçti? Çıkan işten memnun musunuz?
Elit Andaç Çam: Bir arkadaşım, "Bir yapım şirketinde duvarda adını gördüm" dedi. Ertesi gün senaryo geldi. Okudum senaryoyu. İlk başta anlaması zor bir iş. Sonrasında projenin orijinalini izledik. Hakikaten ilginç bir tarzı vardı. Hemen görüşmeler başladı ve oldu. Güzel şeylerin bir anda olduğuna inanıyorum. Hızlıca da sete girdik.
Efe Tunçer: Beni Seda önermiş proje için. Sağ olsun yapar öyle şeyler :) Ekibin hepsi komedi konusunda bir arayış içinde olan oyunculardan oluşuyor. Geleneksel ve sıkça gördüğümüz bir komedi tarzı var ülkemizde. 'Farklı ne yapılabilir'in peşindeydik. Senaryoyu okuduğumda hiç tereddüte düşmedim. Bu, bir oyuncuya çok az olur. Ben bu işte olmak istiyorum dediğim bir projeydi benim için. Ne mutlu ki de içinde bulundum.
Barış Yıldız: Efe'ye katılıyorum. Bir arayış içindeydik komedide. Komediyle uğraşan, komediyle bir meselesi olan insanlarız. Zaten dijital mecralar daha özgür olduğu için daha yatkın yeni şeyler denemeye. Bu da bir İngiliz formatı. Skeç ama 1.5 dakika sürüyor. Sahnede yapılan skece benzemiyor. Biraz karikatür etkisi var. Hepimiz 20 skeçte 15-16 karakteri oynuyoruz ve hepsi 25 dakika içinde oluyor. Bütün kalıpları kıran ve yeni bir şeyi deneyen bir işti. En başından beri de çok heyecanlandık. Değişik bir şey ortaya çıkardık.
"Oyuncu endişeden oluşur"
Aşk Kumardır'ın senaryosunu Bir Erkek Bir Kadın'ın senaristlerinden Murat Dişli ve Zeki Enes Akkan üstleniyor deyince beklenti yükseliyor. Bunun baskısını hissettiniz mi üzerinizde? Endişelendiniz mi?
Barış Yıldız: Bu format da çok yapılan bir format değil. Alternatif komediler oluşuyor. Oyuncu denen yaratık endişeden oluşur zaten. Biz genelde her şeye endişeleniriz. O gün yapabilecek miyim, bugün olacak mı gibi birçok endişemiz vardır bizim. Bu endişe de ona göre buna göre şekillenmez aslında. Daha iyisini yapabilmek için kamçılar sizi. Biz nefes alma yeri yaratmaya çalışıyoruz. Aynı amaca hizmet ediyoruz.
"Bir Erkek Bir Kadın'ın paltosundan çıktık"
Efe Tunçer: Bir Kadın Bir Erkek'te 10 bölüm oynadım ben, görünmeyen tiplerden biriydim. Konservatuvardayken bulunmuştum içinde. Görünmüyorsun ama settesin, oynuyorsun. Müthiş bir deneyimdi. Proje çok devrimci bir işti. Bizim iş de dâhil olmak üzere ilişkilerle ilgili yapılan birçok iş o işin paltosundan çıktı/çıkacak diyebilirim. Ben bayılıyorum. Televizyona çıktığı anı, o anda hissettiğim şeyi unutmuyorum ben. "Şu an iyi vakit geçireceğim" teminatı uyandırıyordu bende.
Elit Andaç Çam: Bir Erkek Bir Kadın'ı izlediğimde oyunculuk böyle de oluyor mu diye düşündüğümü ve şaşırdığımı hatırlıyorum. Demet Evgar'a bayılırım. Oyunculuk alanında bir çığır açtılar bence. Çok değerli bir iş.
"Birbirimize tutuna tutuna ilerledik"
Tüm ekip tiyatro kökenli bir ekip. Birlikte çalışmanın güzelliğini hangi noktalarda yaşadınız? Aranıza tiyatro sahnesinde hiç yer almayan ve günümüz popüler kültürünün yıldızlaşan isimlerinden birini atsak dizinin seyrini nasıl etkilerdi?
Elit Andaç Çam: Ben öyle ayrımların kalktığını düşünüyorum. Kim neyi ne kadar dert ediyor, işine, mesleğine nasıl bir yerden bakıyor, ne kadar saygı duyuyor; bunlar önemli. Popüler veya tiyatrocu ayrımını doğru bulmuyorum. Ama diğer yandan da ekip benim için çok keyifliydi. Bu işte ortak bir dil tutturmamız gerekiyordu. Soğuk bir komedi anlayışına hizmet etmemiz gerekiyordu. Hepimizi heyecanlandıran şey de işin o buz gibi soğuk komedisiydi. Deneme şansımız olmuyor böyle farklı şeyleri. Yeni bir şey yaptık, birbirimize destek verdik. Birbirimize tutuna tutuna gittik. Bu yüzden şanslıydık ekip olarak. El ele ilerledik.
Efe Tunçer: Biz Barış ile aynı okuldanız. Ama ben onun çok alt dönemiyim. Ve ben onun hikâyelerini ve başarılarını dinleyerek büyüdüm. Onu çok izledim. Onun gibi olmak isterdik biz. Ve bir arada rol almak buraya kısmet oldu. Dolayısıyla Barış ile oynamak, küçük Efe'nin hayallerinden biriydi. Ecem dışında da tüm oyuncularla bir tanışıklığım vardı. Tüm ekiple çok hızlı anlaşıp farklı ilişkilerin beni kesmemeye başladığını anladım. Diğer soruya gelecek olursam, birinin tiyatro veya konservatuvar okuması çok da önemli değil. Bu, ortak bir amaca, ortak bir anlayışa hizmet etmekle ilgili bir şey. Komedi bir derttir, kıymıktır. Onu çıkarma eylemidir. Aynı amaca inanan herkes birlikte o ahengi yaşayabilir. Ben böyle düşünüyorum.
Barış Yıldız: Arkadaşlarıma katılıyorum :) Bu projede aynı çizgiden aynı yerden bakmak çok önemliydi. Standardı tutturmak zorundaydık. Ön hazırlığı da ona göre oldu. Tiyatrodan apardığımız tek şey ve en önemli şey kolektif bilince sahip olmak olabilir. Hiçbir arkadaşım ayırmamaya çalışıyor farkındaysan başka oyuncuları, popüleri, tiyatrocuyu. Önemli olan bir araya geldiğinde ortak bir akıl yürütebilmek, aynı bakış açısına sahip olabilmek.
Çok farklı bir enerjiniz var. Sette entrikaların yaşanmadığı aşikâr :) Peki, farklı setlerde egosal problemlerle karşılaşınca nasıl tepki veriyorsunuz?
Efe Tunçer: Bana çok denk gelmedi. Barış Yıldız dışında bana denk gelmedi :)
Elit Andaç Çam: Bana da denk gelmedi ya.
Barış Yıldız: Ben karşılaşınca kaçıyorum :) İşini iyi yapmaya çalışan insanlarız. Ortamda bir gerginlik veya başka bir enerji varsa işime kapanırım. Diğer taraf işin kulisi. Sonu yok.
"Feyyaz Yiğit canımı çok sıkıyor!"
Absürd komedi örneklerimiz çoğalmaya başladı. Sizin bu türde beğendiğiniz projeler hangileri? Ben Gibi'yi çok seviyorum mesela.
Elit Andaç Çam: Gibi. Feyyaz Yiğit canımı çok sıkıyor :) Yaptığı tuhaf komediye bakmaya doyamıyorum. Çok iyi. Müthiş bir akıl da var.
Efe Tunçer: Gibi. Bir de Aslı İnandık'ın karakterleri tiplemeleri de çok iyi bence.
Barış Yıldız: Gibi. Efe Tunçer'in stand-up'ını izlemeyi seviyorum ben bir de :)
Bir komedi dizisi/filmi çekecek olsanız başrolüne yazacağınız 3 ismi söyleyin.
Elit Andaç Çam: Demet Evgar, Feyyaz Yiğit.
Efe Tunçer: Ali Atay, Demet Evgar.
Barış Yıldız: Eskiyle yeninin karması değişik olabilir. Feyyaz Yiğit, Yasemin Yalçın. Binnur Kaya, Şener Şen gibi.
Stand-up, Teras Noir, Aşk Kumardır, Kral Lear… Tempolu günleriniz nasıl geçiyor Efe Bey?
Hepsi birbirinden farklı mecralar. "Bunda ne yapıyorduk, bu hangisiydi?" dediğim anlar oluyor. Yorucu ama çok keyifli. Stand-up özellikle terapi olarak yaptığım bir şey.
Stand-up ve stand-upçılar hakkında ne düşünüyorsunuz? Çok fazla arttı son dönemde stand-up gösterileri.
Barış Yıldız: Çeşitlilik altını da boşaltabilir, iyi şeyleri daha da parlatabilir. Çeşitlilik olması demek bence işin yararına. Deniz Alnıtemiz gibi birçok isim var. Yeni düşünce biçimler, espri tarzları gayet güzel ilerliyor bence.
Efe Tunçer: 300 çocuk keman çalacak ki oradan 1-2 Mozart çıksın. İlle her heves büyük başarılara ulaşmak zorunda değil. 'Öttürmek' zorunda değil. Çeşitlenmesinden çok memnunum. Komik olmadığınız anlar, komik olduğunuz anlardan çok daha fazla. Seyirciye denk getirmeye çalışıyorsun o komik anları. Bu durumu yaşamak, çabalamak bile okey benim için.
"Cem Yılmaz nasıl bitebilir!"
Cem Yılmaz bozdu mu? :)
Efe Tunçer: Cem Yılmaz nasıl bitebilir ya? Yolu açan insan o. Son gösterisinde enerjisi azalsa ne olacak? Bu adamın bir kez de böyle bir şey yaşama hakkı yok mu?
Barış Yıldız: Başlık veriyim mi sana? Cem Yılmaz başladı mı ya? :)
Elit Andaç Çam: Benim için stand-up Cem Yılmaz'dır. İlk çıktığında herkes ona öykünüyordu, onun gibi konuşup yürüyordu.
Tezgâh oyunu nasıl gidiyor Elit Hanım?
Erkan Kolçak Köstendil'in yazdığı, Aziz Caner İnan ile Haki Biçici ile birlikte oynadığımız bir oyun. Ara verdik pandemide. Ama sezon başında yeniden başladık.
Barış Bey sizde ne var ne yok?
Selçuk Aydemir'in yazıp yönettiği "Şaşırt Beni" isimli bir oyuna hazırlanıyoruz. Çok heyecanlıyız. Nisanda geliyor. Herkesin şaşıracağı bir iş olacak. Diğer yandan TRT'de yayınlanacak Kore uyarlaması bir diziye başladık: Kasaba Doktoru. Tüm ameliyat terimlerini öğrenmeye çalışıyorum :)