Coşkundeniz'in açıklamaları şöyle: "Ata ile Özge boşandığı zaman ben çok kafaya takmıştım. Her evlilik kendi içinde bir takım problemler yaşıyor. O zaman hakikaten düşünüyordum, 'Neden olmuş olabilir' diye. Şimdi artık düşünmüyorum, çünkü insan ister istemez bir akışa kaptırıyor kendini. Ben de boşandım. 1 ay oldu. Böyle baktığınız zaman karşılıklı hatalar, karşılıklı iletişimsizlik... İlle bir olayın, herhangi bir spesifik bir olayın olması gerekmiyor. Onu öğrenmiş durumdayım. Çok net! Bazen yürüttüğün şey seni aşıyor. Yürütüyorsun, yürütüyorsun bakıyorsun her şey güzelmiş gibi görünüyor ama içten içe bir şey o kurumu, birlikte kurduğun şeyi yavaş yavaş kemirmeye başlıyor...
Sen bunu fark ettiğin zaman maalesef çok geç oluyor. Çünkü o dünyada, birazcık da parıltılı dünyada, benim de zaman zaman kendimi kaptırdığım parıltılı dünyada insan kendiyle ilgili sorunları hep öteliyor. Başka şeylere öncelik vermeye başlıyor. Sonra bir bakıyorsun ki, sahip olduğun enn eğerli şey elinden gidiyor. Oy üzden ben artık 'bir olay olmuştur' diye düşünmüyorum. Kendi deneyimlerimden yola çıkarak söylüyorum. Başkalarının aşkı yada evliliğyle ilgilenirken aslında kendini ihmal ediyorsun. Daha sağlıklı bir kafayla bakınca kendimizi ihmal etmiş olabileceğimi görüyorum ama bunu tek bir tarafa yüklemek doğru değil. Karşındaki insana ' Sen bunu yaptın da böyle oldu', 'Sen şunu dedin de bu hale geldi' demeye başlayınca içinden çıkılmaz bir hal alıyor...
Bir kadının varlığı erkek için çok önemli. Erkek kadın gibi kendini hemen organize edemez. Yeni bir düzen kuramaz. Alıştığı bir düzenden pat diye çıkıyor boşanınca. Dımdızlak kalıyorsun. Yeni bir düzen kurulacak, yeni bir ev kurulacak. Çünkü kadının aklına gelen bir çok detay senin aklına gelmez. İnsansın, yaşarsın. Kendi sorunlarını kendin çözmeye başlarsın ama kadına göre bu durum çok daha zordur...
Bizim iki çocuğumuz var her şeyden önce. Onlara her şeyden çok özen gösteriyoruz. Kötü, küs, kavgalı bi ayrılık değil bizimkisi, onu da belirteyim. Her zaman aramızdaki saygı devam edecektir çünkü çok sevdiğimiz çocuklarımız var. Karşılıklı suçlama hiç bir zaman olmadı. Duyguyla başlayan şey bazen mantıkla sona erer. Biz de böyle karar verdik.
Ben nazara da inanmazdım ama artık inanıyorum. Ben büyü işlerine de inanmazdım ama artık o kadar inanıyorum ki, aklımda deli sorular. Çünkü çok enteresan şeyler oldu. Programda anlatılacak şeyler değil..."