İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, CHP'li Tunç Soyer, 'troll' hesabından kendi reklamını yapmaya çalışırken, yanlışlıkla resmi hesabından paylaşım yaptı. Soyer, 'troll' hesabından "Sadece insanların değil İzmir'deki bütün canlıların başkanı Tunç Soyer başkanımız" şeklinde yorumda bulunarak kendini övüyordu. Soyer, söz konusu paylaşımı yanlışlıkla resmi hesabından yaptığını fark edip silse de sosyal medyanın diline düştü.
İŞİN KONUŞULMALI
Daha sonra Soyer'den "Kişisel sosyal medya hesabıma mesajları girmekle sorumlu bir personel, kendi hesabından attığını düşünerek bir paylaşımda bulunmuştur. Hatasını fark edip sorumluluğu gereği istifasını vermiştir" açıklaması geldi.
Tabii buna kimse inanmadı! Aslında bu açıklamada bile yapılan yanlış itiraf ediliyordu. Bu işi belli bir ücret karşılığı bir personel yapsa bile halkı aldatmaya girer!
Asıl tartışılması gereken bazı belediye başkanlarının belediyeciliği sadece PR ve algı çalışması olarak görmeleri. Önce çalışacaksın, üreteceksin. Sen değil, yaptığın işler konuşacak! Elbette seçim kampanyalarında reklamını yapacaksın ama günümüzde bazı belediyeleri sanki her gün seçim varmışçasına tanıtım ve reklam yapıyorlar!
Altyapı ve halkın yararına harcanması gereken paralar, reklam ve sosyal medya ajanslarına gidiyor. Halka gerçek hizmet sunmak yerine sosyal medyada ses getirecek işlere yoğunlaşılıyor! Bu durumu eleştirince de Tunç Soyer gibiler sizi 'troll' olmakla suçluyor!
KOMİK BİR KAZA
Daha önce de sanatçısından siyasetçisine kendisini 'troll' hesaptan överken yakalananlar oldu. Soyer'in farkı troll hesaplardan şikayetçi olurken kendisinin troll'luk yapması ya da yaptırması. Soyer açıklamasında "Troll ordusu besleyenler bunu anlamaz" gibi bir ifade kullanmış!
'İzmir'deki bütün canlıları çok seven' sayın Soyer, bırakın da neyi anlayacağımıza biz karar verelim!
Samimiyetinize gölge düşüren acıklı, komik bir 'troll' kazasıyla karşı karşıyayız! Koskoca belediye başkanının ciddi ciddi 'sahte' hesaptan kendini övdürmesinin savunulacak bir tarafı yok!
Virüsten daha tehlikeli!
■ Van'da 112 Acil Komuta Merkezi'ni arayarak hastaneye gitmek için izin isteyen ancak hastane yerine akrabalarına bayram ziyaretine gidenler, 112 hattını kilitledi.
■ Yine Van'da Ortanca ve Emin Paşa mahallelerinde yasak olmasına rağmen kurulan taziye çadırları yüzünden bu iki mahallede koronavirüs vaka sayısı 163'e yükseldi, bir kadın yaşamını yitirdi.
■ VIP araç kiralama şirketlerinin şehirlerarası seyahat yasağını delmenin bir yolunu bulduğu ortaya çıktı. Bazı uyanıklar TC kimlik numarası ve bilgilerini gönderiyorlarmış. Şirketler de seyahat serbestisi için gereken izinleri aldıktan sonra İstanbul'dan kapılarının önünden müşteriyi alıp, Bodrum'a kadar götürüyormuş.
■ Gaziantep Valisi Davut Gül "Ailecek ekmek almaya gidenler olduğunu görüyoruz" dedi. Bayramın ilk günde 56 kişinin testinin pozitif çıkmasıyla Gaziantep, vaka artış hızında İstanbul'un ardından ikinci sıraya yükseldi.
Bu ibretlik vakalar cahilliğin virüsten daha tehlikeli olduğunu gösteriyor. Asıl tehlike cahillerin kendilerini uyanık sanmaları!
Yaşlılara çikolata yollamayın!
İlk defa bu bayram ziyaretçileri ile bir araya gelemeyen Darülaceze sakinlerine, ünlü televizyoncu Acun Ilıcalı bir kamyon çikolata göndermiş.
Acun'u yaptığı jest için kutlarım ama yaşlılara yanlış hediye yollamış! Bir huzurevi sakininden şöyle bir eleştiri duymuştum: "Bize niye çikolata şeker yolluyorlar? Yaşlıların çoğu şeker hastası!"
Şeker hastalığı genelde yaş ilerledikçe ortaya çıkıyor. Yaşlıların çikolataya değil, sohbete, ilgiye ihtiyaçları var.