Kızı Alara ile birlikte Çavuş beldesinde gerçekleştirilen Uluslararası Anadolu'ya Şükran Buluşmaları Festivali nedeniyle sanatçıların köyüne gelen Yanardağ, burada gazetecilere açıklamalarda bulundu. Yanardağ, projenin mimarı Mehmet Taşdiken'i; 'Bence şu ana kadar bu tarz gerçekleştirilmiş projeler arasında en güzel ve en önemli projelerden birisi… Mehmet Taşdiken, hayalini gerçekleştiren ve bu hayali etrafında birçok insanı alarak çok güçlü bir şekilde gerçekleştiren, halkına çok büyük bir hediye olarak sunan çok değerli bir insan' diye överken, kendisinin de köy yaşamını çok sevdiğini belirtti.
Kızı Alara'nın da bir doğa çocuğu olduğunu ve mekanı çok sevdiğini kaydeden Yanardağ, 'Özümüzde aslında bizim toprak var. Hepimiz toprak insanıyız. O çiftçilik ise hepimizin gözünde var. Biz mesela yadırgamadık geldik böyle. İlk önce otele yerleştirdiler bizi, 'ben artık otele gitmek, kalmak istemiyorum, Sonsuz Şükran Köyü'nde kalalım' dedim. Köyde Nilüfer Narlı hanımefendinin kendi kerpiç evinde kaldık ve çok rahat ettik. Çok mutluyuz. İstanbul'a dönüyoruz ama çok hüzünlüyüz çünkü aklımız burada kalacak. Ben projede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum' şeklinde konuştu.
Yanardağ, şükran köyünün kurucusu olan yönetmenliğini Mehmet Taşdiken'in yaptığı, yakın zamanda vizyona girmesi beklenen 'Rüya Gibi Geçti' filminde küçük bir rol aldığına da değinerek, 'Filmin fragmanını burada izledim. Ben konuk oyuncuyum, bir sahnedeyim. Normalde, çok haz etmiyorum konuk oyunculuktan ama Mehmet Bey'in projesi o kadar güzel ki, hem şahsı güzel, hem yaptığı işler çok güzel. O yüzden seve seve kabul ettim. Böyle çok küçük ama etkili diyebileceğim bir rolüm var' diye konuştu.
Çavuş beldesinde, Yanardağ gazetecilere röportaj verirken annesiyle dans ederek yaşadığı mutluluğu gözler önüne seren ve annesini çok sevdiğini sözleriyle de ifade eden Yanardağ'ın kızı Alara da, köyde kaldığı evlerin çok hoşuna gittiğini ve burada çok mutlu olduğunu söyledi.