Acun Ilıcalı, izleyiciyi cuma gecesi yeni bir yarışmayla tanıştırdı: 'Boxun Yıldızları'... Acun, hayatında hiç ringe çıkmamış ünlüleri sadece 1.5 aylık bir temel eğitimin sonunda ringe çıkartıp birbirleriyle maç yaptırıyor.
Beni tanıyanlar bilir; boksa mesafeli dururum. Tıpkı adına 'spor' denilen avcılık ve at yarışlarına olduğu gibi. Bir insanın suratının ortasına yumruğu patlatıp onu bayıltmayı hedeflemenin benim spor anlayışımla bağdaşmasına imkan yok. Yine de en küçük trafik tartışmasında bile el frenini çekip seyre koyulan halkımızın bu yeni yarışmaya pek ilgi göstermemesine şaşırdım. Zira yarışma, reyting listesinde ilk 20'ye bile giremedi. Sanırım günlük hayattaki şiddetten yorulan vatandaş, daha dingin bir şeyler arıyor.
İlk hafta Çılgın Sedat'ı profesyonelliğe en yakın yarışmacı olarak gördüm. Gerisi, eldiven giymiş sokak kabadayılarından farksızdı. Zaten 1.5 ay içinde boks gibi karmaşık bir branşın teknik ve taktik özelliklerine hakim olmalarını kimse beklemiyor. Ama tehlike de işte burada devreye giriyor. Temel savunma tekniklerini bilmeden birbirlerine kafa göz girişenlerin yaptığına ne derece 'boks' denilebilir ki! Nitekim daha ilk geceden ringde kan aktı, bir maç yarıda kaldı. Hele Asena ile Fulya Keskin'in aralarında sanki kan davası varmış gibi birbirlerine saldırmalarını içim kaldırmadı.
İlk geceden üç tavsiyem olacak: Yarışmacılara mutlaka kask giydirilmeli. Aksi halde ileriki haftalarda kan gövdeyi götürecek. Bir de sıkletler bazen birbirini hiç tutmuyor. Aralarında 8-10 kilo fark olan yarışmacılar birbirine rakip olunca, pek adaletli bir görüntü ortaya çıkmıyor. Son olarak; madem bu bir televizyon programı, o halde maç sırasında tribünde büyük bir heyecan yaşayıp şekilden şekle giren yarışmacı yakınlarıyla sıcak röportajlar da ekrana yansımalı.
Önce 'Survivor'da yastıklı dövüşler vardı. Kesmedi, sıra ringde yumruk yumruğa kavgaya geldi. Diyeceğim o ki; bu arz ve talep aynı coşkuyla sürerse, çok yakında arenada gladyatör dövüşleri izleyeceğiz...