Atv'nin sevilen dizisi 'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'ın kadrosuna bu sezon dahil olan Sema Öztürk, canlandırdığı avukat 'Damla' karakteriyle kısa sürede fark yaratmayı başardı. Öztürk ile Polat Renaissance Hotel'de buluştuk, rolünü ve kariyerini konuştuk...
Diziye dahil olma sürecinizden bahseder misiniz?
Çok hızlı gelişti. Bir akşam menajerim aradı, "Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'dan sana teklif var. Damla adında kuvvetli bir avukat rolü, ne düşünürsün?" dedi. Hiç düşünmeden kabul ettim. Hayatımdaki en hızlı karardı. 'EDHO'nun hem çok beğenilen zirvede bir dizi olması, hem daha önce çok mutlu olarak çalıştığım bir ekip olması; projeye gözüm kapalı girmeme sebep oldu. Tabii bu kadar hızlı bir süreçte "Damla'yı doğru çıkarabilecek miyim?" düşüncesiyle eteklerim tutuşmadı da değil. Ama yönetmenlerim Onur Tan, Zübeyir Şaşmaz ve Baran Özçaylan çok yardımcı oldular bana. Şimdiye kadar oynadığım tüm karakterler içinde en sevdiğim rolüm oldu. 'Damla'nın benim için en özel yanı da, rahmetli Tarık Ünlüoğlu'nun efsane karakteri 'Ünal Bey'in yetiştirdiği, bursuyla okuttuğu bir karakter olması. Bu bana en güzel miras.
'DAMLA' TUTTUĞUNU KOPARAN BIR KADIN
Tutmuş bir diziye sonradan dahil olmak ne hissettirdi size?
Sonradan dahil olmak olarak görmüyorum aslında, doğru zaman olarak görüyorum. Gerçek hayatta da öyle değil midir, kendimizi yırtarız bazı istediklerimiz neden olmuyor diye ama her şey doğru zamanda, kendiliğinden, olması gerektiği gibi oluyor.
'Damla' çok güçlü bir kadın, erkek egemen dünyada kendini hiç ezdirmiyor. Nedir karakterin derdi?
'Damla'ya "Burası erkek dünyası" derseniz ne demek istediğinizi anlamaz, öyle yetişmemiş çünkü. 'Damla' zeki, güçlü, kendine güvenen, ayakları yere sağlam basan bir kişi. Güzel, alımlı olabilir ama işinde son derece cinsiyetsiz.
Güçlü bir kadına hayat vermek size ne hissettiriyor?
Müthiş bir his. 'Damla'yı yeni tanıyorum ve onu yaşamaya, hayat vermeye daha yeni başladım. 'Damla' evet, işinde çok güçlü, eğitimli, kafasına koyduğunu gerçekleştiren, dediğini yaptıran bir kadın ama duygusal hayatında nasıl onu hep birlikte göreceğiz. Elbette onun da tutkuları, istekleri olabilir. Ama tuttuğunu koparan bir kadın olduğu gerçek. Özel hayatında nasıl olduğunu ben de sizinle yaşayacağım.
BÜTÜN KADINLAR GÜÇLÜ
Siz de onun gibi güçlü müsünüz?
Kimi zaman güçlüyüm, kimi zaman değilim... Aslında duygusal bir yapım var sadece en yakınlarıma açabildiğim... Benim içimde kırılgan, naif bir kız çocuğu var büyümeyen. Hümanist, duygusal, romantik, neşeli, umut dolu bir kız çocuğu o ve ben onu korumak adına güçlüyüm. Evet hayata karşı da çok güçlüyüm, mücadeleci bir yapım var. Aslında bütün kadınlar çok güçlü. Sadece bazıları bunu bilmiyor çünkü kimse onlara içlerindeki gücü göstermesine müsaade etmemiş. Kız çocukları özellikle büyürken bastırılmış, frenlenmiş, cesaretlendirilmemiş. Böylelikle ya içlerindeki güçle tanışma fırsatları olmamış ya da bazılarına öyle bir hayat sunulmuş ki güçlü olmalarına gerek kalmamış.
Çok güzel yorumlar okudum hakkınızda sosyal medyada. Size nasıl yorumlar geliyor?
Ben de okuyorum o yorumları, çok ama çok mutlu oluyorum, beni daha da ateşliyor. İzleyicimizin 'Damla'yı sevmesi, benimsemesi, merak etmesi benim için çok önemli ve değerli.
Kariyer anlamında baktığımızda çok geniş bir skalanız var. Üniversiteliyi de oynayabilirsiniz, anneyi de. Bu bir avantaj mı?
Gerçekten çok iyi bir avantaj. Belki de ruhumda yaş kavramı yok, galiba o da dışa yansıyor. Bende hayata karşı hep heyecan, yaşadığımız ana şükür var, geçmişe ve geleceğe odaklanmıyorum, hayıflanmıyorum ya da ciddi anlamda gelecek için kaygılanmıyorum. Ömrüm olursa yaşadıklarım ya da yaşayacaklarım Allah'tan gelen bir hediye. İşimde de karakterin ruhunu giydikten sonra geriye ona uygun bir tip gerekiyor. Saç şeklim ve renginde yaptığım değişiklikleri makyaj ve giyimle tamamlayarak hemen tipimi değiştirebiliyorum.
'DAMLA' İÇİN 5 HAFTADA 6 KİLO VERDİM
Role nasıl hazırlandınız? Kilo verdiğinizi söylemiştiniz...
Hem yönetmenlerimiz, hem de senaristlerimiz bana çok yardımcı oldu. Bana düşen içimdeki güçlü kadını öne çıkarmak oldu. Hızlı başladığım için, hazırlıksız yakalandım kilo konusunda da. Beş haftada 6 kilo verdim. Ekran kilosu diye bir şey var. Çok spor yaparım ama yemeğe de düşkünüm. Çalışmadığımda canım ne isterse yerim. 'Bir daha mı dünyaya geleceğim?' düşüncesi vardır ama çabuk kilo veririm. Ekmek, hamur, tatlı, çikolata bitti, yerine sebze, protein, kaliteli karbonhidrat yerleşti. Yediklerimin çeyreğini yemeye başladım ama gözüm dönüyor güzel yemekleri görünce.
KADIN KARAKTERE AKSİYON YAZILMASI MÜTHİŞ VİZYON
Aksiyon sahnelerinde de oldukça başarılısınız. İçinizde bir Bond kızı varmış.. Aksiyonu sever misiniz?
Aksiyona bayılırım, hep oynamak istemiştim. Keşke daha çok aksiyonun içinde olsam... Çocukluğumdan beri spor yaptığım için esnek bir yapım var, bunun avantajını yaşıyorum. Sonunda bunu kullanma fırsatı doğdu 'Damla'da. Çok şanslıyım. Bizim dizilerde bir kadın karaktere aksiyon yazılmaz genelde. O yüzden kadın karaktere aksiyon yazılması müthiş. Bu da bizim senaristlerimizin başarısı. Onların vizyonuna bayılıyorum, kalıpların dışında yazıyorlar. Bayılıyorum 'Damla'yı oynamayı. İnşallah uzun soluklu olur.