ABD'nin Minneapolis eyaletinde dolandırıcılık iddiasıyla yakalanan George Floyd isimli siyahi bir adam, dört polis tarafından kelepçelendi.
Yüzüstü yere yatırıldı. Polislerden biri Floyd'un boğazına doğru diziyle bastırdı.
Floyd defalarca "Nefes alamıyorum" diye yalvarıyordu. Çevredeki insanlar "Bırak onu nefes alamıyor", "Nabzını kontrol et, ölecek" diye uyarıyordu ama polis, adamın üstüne tüm gücüyle yüklendi. Ve Floyd can çekişerek, boğularak hayatını kaybetti.
Olaya karışan polisler görevden alınmış ama tutuksuz yargılanıyorlar. Savunmasız bir adamı boğarak öldürmenin cezası sadece görevden alınmak mı?
Bu olay, 2014 yılında New York'ta kaçak sigara satarken gözaltına alındığı sırada boğularak öldürülen Eric Garner'ı hatırlattı. Garner da siyahi bir ABD vatandaşıydı, o da "Nefes alamıyorum" diye yalvarıyordu. O zaman da siyahiler isyan etmişti. Şimdi benzer gösteriler Floyd için yapılıyor.
Irkçılık ABD'nin hala kesin tedavisini bulamadığı bir hastalık!
Afyonkarahisar'da rahatsızlanıp hastaneye kaldırılmaya çalışan O.P. isimli bir vatandaş, sağlık görevlileriyle ailesine direnip ambulansa taş attı. Komiser Seydi Emirhan ve ekibi hızla olay yerine geldi. Ama O.P. elindeki kürekle komiser Emirhan'a saldırdı, başından ve ayağından onu yaraladı. Sosyal medyaya düşen görüntülerden sonra komiser Emirhan'ı "Yakışıyor mu polise dayak yemek?", "Niye vurmadın?" diye eleştirenler oldu.
ABD'de olsa bu kürekli saldırgan polis tarafından kevgire çevrilirdi. Ama komiser Emirhan, O.P.'nin akli dengesinin yerinde olmadığını biliyordu "Silahı, kendim bilerek ve isteyerek kullanmadım" diyordu.
Saldırganı vurup öldürseydi belki şu anda "Akli dengesi yerinde olmayan birini nasıl vurursun?" diye eleştirilecekti, görevden uzaklaştırılacaktı, dava açılacaktı.
İşte polislik böyle bıçak sırtı bir meslek.
Polislik aslında biraz da ince bir çizginin üstünde, hayati konularda risk alma sanatı. Karşındaki kürekle, bıçakla, silahla saldırırken saniyeler içinde hayati bir karar vermek zorundasınız. Bazen bu kararların hatalı olabiliyor! Saniyeler içinde sağduyulu, kahraman ya da beceriksiz, korkak, katil vs. ilan edilebilirsiniz. Yoğun mesaide yaşanan stres, bin türlü insanla uğraşmak da cabası!
***
Sonunda güldü!
Cruz Beckham, "Görünüşe göre annem gülümsüyor" notuyla annesi Victoria Beckham'ın güldüğü bir fotoğraf paylaştı.
Yıllardır yabancı basını da takip ederim Victoria Beckham'ın güldüğü bir fotoğraf hatırlamıyorum. Elbette Google'da gülen fotoğrafı vardır ama İngiliz moda ikonu hep ciddi, 'cool' bir yüz ifadesiyle haber oldu. Özetle Victoria'nın gülmesinin gerçekten haber değeri var.
Neden gülmediğini şimdi daha iyi anlıyoruz. Gülmek Victoria'a yakışmıyormuş. Bu arada para içinde yüzüp çocuğa bir bornoz alamadınız mı?
***
Babası gibi azimli
Buse Terim, "Bu da kendime ve beni takip edip ilham alan tüm kadınlara before after'ım olsun" notuyla değişimini paylaştı.
Buse'nin 'aralıklı oruç' yöntemiyle 25 kilo verdiği söyleniyor. Eğer Buse'nin yaptığı 'intermittent fasting' ise bu normal bir oruç değil. 16 saat aç kalıyorsunuz ve örneğin saat 10.00 ile 18.00 arası genelde lifli yiyecekler yiyebiliyorsunuz. İki litre su içiyorsunuz. Yeni moda zayıflama yöntemi bu. Kolay gibi gözüküyor ama öyle değil, ciddi azim gerektiriyor. Buse'ye bravo, tıpkı babası gibi azimliymiş.