Festival ya da ödül törenlerinde siyasetçilerin ve bürokratların konuşmalarına son verilsin diye her seferinde yazıyoruz ama dinleyen kim...
Bari kısa kesseler konuşmalarını.
En son Altın Portakal'ın açılış töreninde yaşandı; mikrofonu kapan anlatıyor da anlatıyor...
EGO YARIŞI!
Törenin TV'den canlı yayınlanması ve sanatçılarla medyadan oluşan görkemli kitle; galiba bürokrat ve siyasetçileri ego yarışına sokuyor!
Hadi festivale emeğin çok geçmiştir, nezaketen kürsüye davet edilirsin, bir-iki dakika konuşursun; 'Ulusa sesleniş'e ne gerek var? Gören de baraj, fabrika temeli atılıyor sanacak! Özetle bu bürokrat konuşmaları fena halde 'Soğuk Savaş Türkiye'sini hatırlatıyor.
Uzun konuşma hastalığı ödül alan sanatçılarda da var.
Anlıyorum; sinemaya yıllarınızı verdiniz, onur ödülü aldığında insan duygulanıyor ama öyle bir flashback yaşıyorsunuz ki, tören 'Lost' dizisine dönüyor.
Tamam, anılar da güzel, küçük bir anekdota yer verirsiniz ama 10 dakika geçmişten konuşmanın da alemi yok.