Mesut Özil'in Alman Milli Takımı'nı bırakması dünyayı ayağa kaldırdı, Alman ırkçılığını tekrar gündeme getirdi. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Alman siyasetinin en çok önem verdiği konu Nazi ırkçılığını hafızalardan silmek, yeni bir ulus ve toplum yaratmaktı. Bunu da büyük ölçüde başardıklarını söyleyebiliriz. Ancak ırkçılık Almanya'da hep kendine bir çıkış noktası buldu. Neonazi saldırılarının ara ara devam etmesi Almanlar'ın dünyayı felakete sürükleyen Nazi ırkçılığıyla hâlâ tam anlamıyla hesaplaşmadığını göstergesi.
Mesut olayında sadece buzdağının görünen kısmını, futbolu konuşuyoruz. Halbuki Mesut'un hedefinde Almanya'nın entegrasyon politikaları da var.
ASIL HEDEF KİM?
Mesut'un yazısında, Almanya Futbol Federasyonu Başkanı Reinhard Grindel'ın 2004 yılında milletvekiliyken "Çok kültürlülük gerçekte bir efsaneden ibarettir ve ömür boyu bir yalan olarak kalacaktır" şeklindeki sözlerine yer vermesi, Almanya'daki entegrasyon politikalarını tekrar gündeme getirdi.
Almanlar'ın 'çok kültürlülük' diye cilaladıkları entegrasyon politikalarından asıl anladıkları; Türkler'in çocuklarını okula göndermeleri ve orada onların 'iyi bir Alman' olarak yetiştirilmeleri. Almanya'nın entegrasyondan istediği; Türk, Sırp, Bulgar, Boşnak vs. bir göçmenin kendini Alman hissetmesi, önce Türkiye'yi değil, Almanya'yı düşünmesi.
Mesut, Başkan Erdoğan dışında herhangi bir Türk siyasetçiyle buluşsaydı, çektirdiği fotoğraf Almanlar'ın umurunda bile olmazdı. Bu fotoğrafı krize dönüştüren, bazı Alman siyasetçilerinin Başkan Erdoğan'ı entegrasyon politikalarına karşı tehdit olarak görmeleri.
Erdoğan'ın gurbetçilerin yoğun olarak yaşadığı Avrupa ülkelerinde popülaritesinin artması, yurt dışından gelen oylarda hep AK Parti'nin birinci çıkması, başta Almanya ve Avusturya olmak üzere Avrupa ülkelerini korkutuyor.
Erdoğan'ın gurbetçilere benliklerini kaybetmemelerini, Türkiye ile bağlarını güçlü tutmalarını söylemesi ve gurbetçilerin Erdoğan'ı Türkler'in lideri olarak görmesi, özellikle Alman siyasetçileri rahatsız ediyor.
Almanlar, Mesut ve Başkan Erdoğan ile uğraşacaklarına önce entegrasyon politikalarıyla gerçekte ne istediklerine karar vermeli. Uyum mu, çok kültürlülük mü yoksa asimilasyon mu? Eğer Türkler'i asimile etmek istiyorlarsa, Mesut'un çıkışı gurbetçi Türkler'in asimile olmayacaklarının ilanıdır.