Yeni Zelanda'da cuma namazı sırasında yaşanan hain terör saldırısında hayatını kaybeden Müslüman kardeşlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum. 'La Galibe İllallah' (Allah'tan başka zafer sahibi yoktur) diyorum.
Ve bunu başta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve oğlu Yair Netanyahu'ya özellikle hatırlatmak istiyorum. Terörist Brenton Tarrant'a da aynı şekilde söylüyorum. 'İstanbul Konstantinopol' gibi tweetler atarak, saldırıda kullandığı silahın üzerine Türk ve Osmanlı karşıtı simgeler koyup 'Türk yiyici' yazarak veya Bosna kasabı olarak bilinen Karadzic'i öven 'Dikkat edin ustaşalar ve Türkler' diyen Sırp şarkısı çalarak ortalığı boşuna kaşımayın. Ecdadımız bu topraklar için kanlarını döktü. Biz de gerektiğinde kanımızı dökmekten çekinmeyiz, bunu bilesiniz!
'Avrupa topraklarında yaşamaya çalışırsanız sizi öldürürüz, camileri ve minareleri başınıza yıkarız' gibi kuru gürültü yapmaktan da vazgeçin.
Burası Türkiye! Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da dediği gibi 'Be namussuz, Yeni Zelanda nire, Türkiye nire?'
BİR RICKY DEĞİL...
Yaşanılan vahşi terör olayının ardından Yeni Zelanda Senatörü Fraser Anning, "İslam, faşizmle denk bir dindir. Bu örnekte Müslümanların katil pozisyonunda bulunmaması, kendilerini suçsuz yapmaz" diyerek küstahça açıklama yaptı.
Akabinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da "Saldırının kaynağı İslam dünyasından kaynaklanan terördür" diyerek zırvaladı. Ee tabi senden koca yürekli Will Connolly gibi cesaret gösterip senatörün kafasında yumurta kırma davranışını kimse beklemedi ama Kılıçdaroğlu sen bir Ricky Martin kadar olamadın!
Dünyaca ünlü sanatçı Ricky Martin bile terör saldırısının ardından "Bir adam namaz kılan 40'tan fazla insanı öldürüp 20 tanesini de yaraladı. Tüm uluslararası medya onu terörist olarak değil saldırgan ya da radikal olarak nitelendirdi.
Neden? Çünkü Müslüman değil" diyerek daha erdemli ve omurgalı bir duruş sergiledi.
ISLAK İMZA ŞARTI
Bir yazarın Yeni Zelanda'daki katliamla ilgili bazı entry'leri sonrasında Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Ekşi Sözlük'ten savcılık kararı ile 'İP' talebinde bulunmuş fakat Ekşi Sözlük, ıslak imza şartını koşmuştu. Sonrasında savcı ve emniyet görevlileri, Ekşi Sözlük'e giderek düğmeye bastı ve ardından o entry'yeri giren Ekşi Sözlük yazarı tutuklandı.
Ortalığı geren başlıkları ile sürekli kaos üretme çabasında olan Ekşi Sözlük'ün 'İP' için ıslak imza talebinde diretmesine şaşırmamak ne kadar acı! Öyle ya Ekşi Sözlük bunu ilk kez yapmıyor; insanlığın sahip olduğu tüm değerlere sırf daha çok konuşulup dikkat çeksin, kavga ve savaş ortamı olsun diye gündem oluşturuyor. Ekşi Sözlük artık kabak tadı verdi!
***
GERÇEKTEN İYİ MİSİNİZ?
İyi Parti adayı Mehmet Aslan'ın reklam filmine geçenlerde denk geldim. Mehmet Aslan'ın başrolden rol çalmaya çalışan yan rol tonlamasıyla 'Çiçekçi' repliğindeki soğukluğu ile İyi Parti adayı Emre Kınay'ın seçildiğinde saraya gitmeyeceğini açıklaması akıl tutulması yaşatıp şu soruyu sorduruyor: "Arkadaşlar, gerçekten iyi misiniz?"
ÇANAKKALE GİBİ...
Bugün 18 Mart. Bir kahramanlık destanı olan Çanakkale Zaferi'mizin 104'üncü yılı. Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Nasıl ki Çanakkale'den geçilemediği gibi, Türkiye'den de geçilemeyeceğini hatırlatmak istiyorum.