Ünlü oyuncu Yalçın Menteş'in kangren olan bacağının kesilmesi, beni çok etkilemişti. Çünkü benim babam da bir gecede bacaklarını kaybetmişti. Menteş ve eşi Birhan Hanım'la ortak bir acımız vardı. Yıllarca alkol tüketen ve günde dört paket sigara içen ünlü oyuncu, sonuçta böyle talihsiz bir durumla karşı karşıya kalmıştı. 2006'da oğlunun doğum gününde alkolü bıraktığını, son yedi aydır da sigara içmediğini söyleyen Menteş; bir yandan tedavisine devam ederken, bir yandan da ATV'nin 'Doksanlar' dizisiyle ekrana dönmüştü. Ünlü oyuncu ile yaşadıklarını ve kötü günleri nasıl atlattığını konuştuk...
'Doksanlar' ekibine katılmıştınız bir süre önce. Sizin için yorucu oldu mu çekimler?
Çekimler çok eğlenceli geçti. Birol Güven'in bende özel bir yeri var. O beni evden çıkardı ve hayata bağladı. Haftada bir gün sete gidip orada arkadaşlarla birlikte olmak, sohbet etmek benim için önemliydi. Birol'un bana yaptığı en büyük iyilik; beni sete götürmesiydi. Dizi, tedavi sürecinde psikolojik olarak çok iyi geldi.
37 YILDIR OYUNCUYUM
Yeni oyuncuları nasıl buluyorsunuz?
Beğendiğim isimler var ama hakkını veremeyenler de var. Eğer bu işi disiplinle yaparlarsa, kendileri kazanırlar. Bu işe 'Bizi kim izliyor?' diye yaklaşırlarsa, baştan karaya vurmuş olurlar ve başarılı olamazlar. Yaptıkları işi, ne olursa olsun en iyi şekilde yapmak zorundalar.
Oyunculuk kariyerinizin nasıl bir dönemindesiniz sizce?
Ben bu işe 17 yaşında başladım, şimdi 54 yaşındayım; yani tam 37 yıl oldu. Bizim meslekte üstadların bir lafı vardır: 'Tiyatronun ilk 40-50 yılı zordur, gerisi kolaydır.' Çok doğru.
Kariyerinizin hangi aşamasında alkole başladınız?
Eğer şimdi bir yere gidip içersek, bir hafta sonra karşılaştığımızda bir daha gidip içersek alkolizm başlamış demektir. Bir insan pat diye alkolik olmuyor; bunlar birikiyor. Alkolizm, kronik bir hastalıktır. Bırakmak öyle kolay olmuyor.
Hiç 'Ben alkolik oluyorum' galiba demediniz mi?
Desem bile ne olacak ki, bırakamıyorsunuz. Önceleri fark etmedim ama fark ettiğim anda içkiyi bıraktım. Yedi yıl oldu, tek bir damla bile ağzıma sürmedim. Ağzıma tek bir damla bile değerse, iki 70'liği bitiririm. Nasıl olduğunu anlayamazsınız.
ALKOLÜ ÇIKIŞ YOLU GİBİ GÖRDÜM
Bırakmanıza ne etken oldu?
2006 yılının 25 Ekim'i, oğlumun doğum günüydü. Bir sabah kalktım ve "İçkiyi bırakacağım" dedim. Evdeki tüm şişeleri boşalttım ve bir daha ağzıma sürmedim. Oğlumla aynı gün doğmak istedim. Oğlum o zamanlar 15 yaşındaydı. Şuna inanın; Türkiye'nin en önemli işadamlarının çoğu alkolik. Maalesef ben bu mereti içerek bir tek kendime zarar verdim. Ne yaptıysam, kendime yaptım. Alkoliklere bakın; içmedikleri zamanlar sessiz sakin insanlardır. Ama içtiklerinde aslan kesilirler.
Alkole sığındığınızda sorun neydi?
Çok içine kapanık bir adamdım. Çocukluğumdan bu yana sorunlarımı içimde yaşadım. İçime ata ata, rahatlama yolunu alkolde buldum. Alkolün verdiği uyuşma ve unutma hissini çıkış yolu olarak görüyordum. Birçok evde gizli alkolizm var. Her gün bir kadeh içen de alkoliktir.
Peki neden tedavi olmadınız?
Tedavi olmak istemedim çünkü etrafımdaki insanların menfaatçi, aptal ve çok basit insanlar olduğunu gördükçe, o insanlara karşı kendimi koruma altına aldım. Alkole sığındım ve bağımlı oldum.
Alkolü bırakınca sigarayı çoğalttınız sanırım...
Doktorlar damarlarımın tıkandığını söylüyordu ama önemsemedim. Böyle olacağını bilmiyordum. Ameliyatın ardından sigarayı da bıraktım.
Ameliyattan sonra neler yaşadınız?
Ziyaretime gelen gelmeyen herkese teşekkür ediyorum. Bu, dünyanın sonu değil. Beni çok üzen bir şey var. Şu dünyada işlediğimiz günah ve sevapların karşılığı ahirette verilecek. Yani yaşarken işlediğim günahlardan ötürü bacağım kesilmedi. Bazı insanlar benim için böyle söyledi. Bu çok ağrıma gitti ve beni çok üzdüler.
Yaşanması gerekiyormuş
Eşinizden neden ayrıldınız, tam da alkolü bırakmışken ve her şey yoluna giriyorken?
Şimdi düşünüyorum da çok manasız geliyor. Bizim boşanmamız saçmasapan şeyler yüzünden oldu. Alkolü bıraktıktan sonra eşim bana "Ayrılmak istiyorum" dedi, ben de "Tamam" dedim. İş konusunda pek sıkıntı yaşamadım. Elbette zor zamanlar geçirdim; aç da kaldım, kötü günlerim de oldu. Fakat çıkıp da 'Kimse bana iş vermiyor' diye isyan etmedim. Hayatım 'Tatlı Kaçıklar' dizisinde oynadığım dönemdeki gibi olmadı elbette. Ama yaşanması gerekiyormuş, yaşandı.
Hastalığınız eşinizle bir araya gelmenize neden oldu aslında...
Bu hastalıktan sonra bana sahip çıktı, destek oldu, yanımda durdu. Zaman içinde o da, ben de yanlışlar yapmış olabiliriz. Şu anda gayet güzel bir hayatı paylaşıyoruz. Yanlışlar insanlara mahsustur. Şu yaşananlardan sonra eşimle ilgili yanlış bir şey söylesem çok ayıp etmiş olurum.
TAVSİYEM; HAYATI BİRAZ YAVAŞLATIN
Geçmişe baktığınızda keşkeleriniz var mı?
Bunların yaşanması gerekiyormuş. Bunlar için kendim dahil kimseyi suçlayamam. Yaşadık ve gördük. Artık daha dikkatli olmam ve daha kötü şeyler yaşamamak için biraz frene basmam gerekiyor. Her şeye rağmen yaşamak çok güzel. Artık önüme bakacağım ve güzel şeyler yapacağım. Herkese sesleniyorum; güzel yaşasınlar ve hayatı biraz yavaşlatsınlar.
Tedavi süreciniz ne aşamada?
Ben diyabet hastasıyım. Hastanede olduğum günlerde sıkı bir diyet programım vardı ama şimdi yok. Hayatta en sevdiğim şey sucuk yemektir. Ama kokusundan dolayı yiyemezdim. Şimdi kokusuz sucuk çıkardılar, mesela benim hayatımdaki en önemli mutluluk kaynağı bu. Hastaneden çıktığım günden bu yana tedavimi Romatem Hastanesi üstlendi. Düzenli olarak oraya gidiyorum. Walker denilen baston ile hareket edebiliyorum. Diğer ayağımda çıkan sorun yüzünden tedavi sürecim biraz yavaş ilerliyor.